Affınıza Maruzen!

14.08.2017 15:26

Kişi Okumuş

0 Yorum

Affınıza Maruzen!

Cahit Kılıç
cahitkilic@tanyerihaber.com

 

Bazen kâbus çöker üstünüze; dehşetli bir rüyanın dar aralığında çırpınıyorsunuz…

Alaca karanlıkta yolu dahi zor seçerken; ansızın bataklığı andıran bir zemin üzerinde hoplayıp zıplarken bulursunuz kendinizi…

Zira her taraf kelp necisiyle doludur; adım atacak temiz alan bulamıyorsunuz…

Merhum Nejat Uygur’un “Halıya basmaaaaa!” diye bağıran sesi çınlıyor kulaklarınızda…

Kan ter içerisinde uyandığınızda “Necise basmaaaa!” diye bağırdığınızın farkında olursunuz…

***

Etraf, enva-i çeşitte ve boyutta kelp ile dolu…

Bilâ bedel beytülmaldan yiyor, boş dolu demeden her alana pisliyorlar…

Bildiğiniz kelp necisi işte…

Basmayınız!

Çok kötü kokuyorlar…

***

Yukarıdaki bölümde, adab-ı muaşeretin birazcık dışına çıktık, affola…

***

Kuzey Irak Meselesi…

Kuzey Irak’taki aşiret Reisi Mesut Barzani, 25 Eylül’de, Irak’tan ayrılıp bağımsız bir devlet kurmak için referandum yapacak…

Önce babası Molla Mustafa Barzani aşiret reisiydi… Irak devletine karşı terör hareketleri yapıyor, kalleşçe tuzaklarla Irak askerlerini öldürüyordu…

Anası tarafından Yahudi olan Molla Mustafa Barzani, hem Amerikan hem de İsrail’deki Siyonistlerden silah ve para desteği alıyordu…

Sonra oğlu Mesut, onun bıraktığı yerden devam etti… Destek, yine Siyonistlerden geliyordu…

Irak askerlerini kalleşçe tuzaklarla öldürmeye devam ediyorlardı… Bir ara bu kalleşlik o kadar yoğunlaştı ki, aynı bölgedeki bir başka aşiret reisi olan Celal Talabani’nin bile vicdanını rahatsız etti…

Başladılar birbirleriyle savaşmaya…

O günkü Türkiye yönetimi, aracılık yaparak ateşkese mecbur etti bu aşiretleri…

İran –Irak savaşında da, kalleşliğini sürdüren Barzani, Irak askerlerini arkadan vurmaya devam etti…

***

Evet, Saddam Hüseyin çok aşağılık bir adamdı, çok doğru…

Oğul Bush’un Irak’a saldırısında, TBMM teskereyi reddedince, ABD askerleri karadan Kuzey Irak’a giremediler…

ABD ordusu, havadan Kuzey Irak’a asker ve askeri teçhizat indirerek Barzani bölgesinde önce yığınak yaptı, sonra da Peşmerge ile birlikte Irak ordusuna saldırdı…

Ve o savaşta bir buçuk milyondan fazla Iraklı öldü…

Iraklı kadınların iffetleri istilacılar tarafından payımal edildi…

***

Evet, ey azizan;

Vatana ihanet nasıl oluyordu?

Kime ya da kimlere vatan haini deniyordu?

Ve nasıl oluyordu da, kendi devletine karşı, bir başka istilacı devletle birlikte saldıran alçak takımı kahraman oluyordu?

***

Kırk yıla yakındır ülkemizin ve milletimizin başına belâ olan PKK, 25 yıldır Barzani’nin kontrolündeki Irak topraklarında barınıyor.

Her türlü iaşesini, ibatesini, silahını, mühimmatını vs. Barzani’nin hâkimiyet sürdürdüğü topraklarda elde ediyor.

Silahlar, mühimmat vs. gökten zembille inmediğine göre, PKK’ya onları kim teslim ediyor?

***

PYD/YPG oluşumunu, PKK’nın yan kuruluşudur diye düşman ilan eden hükûmetimiz, PKK’yı barındıran, yediren içiren ve her türlü silahla teçhiz eden Barzani’ye olan bu muhabbeti neye borçludur acaba?

***

Bir ara Irak başbakanı Haydar Abadi’ye “Sen benim seviyemde değilsin” diyerek diplomatik nezaketin dışına çıkan Haşmetmeap, aynı devletin bir mıntıka reisi olan şahsa “Dostum Barzani’ye bu referandumun yanlış olduğunu söyledim” diyor.

Yarım ağızla güya karşı olduğunu beyan ediyor!

ABD bile en azından erteleyin derken, bizimkiler neden susuyorlar acaba?

Hâlbuki Siyonist İsrail’den başka bir Kürt devleti kurulsun diye çırpınan kimse yok etrafta…

***

Kerkük Türkmenlerini hangi sebeple Barzani denilen aşiret reisinin zulmüne terk ediyoruz?..

Kerkük petrollerinin bütün Irak halkına ait olduğunu söyleyen Merkezî Irak Hükûmetini yok saymak…

Orada bir Kürt devleti kurulursa, o petrollerin bizim tanklarımıza akacağının hesabına yapmak…

Birkaç yüz bin varil petrol için, en başta Kerkük Türkmenlerinin esaretini tasdik etmek…

Güneydoğumuzdaki çıbanın büyüyerek şirpençeye dönüşmesine göz yummak…

Yaşanan onca Suriye tecrübesinden sonra hâlâ Sünnîcilik oyunu oynamak…

Birkaç yıl öncesine kadar gerçek manada bölgenin lideri olan devletimizi, sırf enaniyet uğruna hiçe çıkarmak, kimsenin adam yerine koymadığı bir devlet durumuna düşürmek…

Bu yanlışları yazıp çizen, konuşan, yapmayın, etmeyin diye feryat edenlerin gırtlağını sıkıp sesini kesmek…

Dalkavukluğa kırk takla attıran birtakım soytarıların alkışları eşliğinde yanlış üstüne yanlış yapmak…

Akıl kârı değil ve sadece Türkiye’nin düşmanlarının işine yarar…

Bu hâl ve gidiş, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir büyük devlete yakışan siyaset de değil…

İlgili Terimler :

YORUMLAR