MÜLAYİM-85

Han Ayvaz Adıgüzel

hanayvazadiguzel@gmail.com

Türkiye cumhuriyeti bir devrimle kuruldu ama karşı devrimle hesaplaşmasını tam yapamadı, çünkü Türk insanında devrim bilinci yoktu.

Bilincin sayesi ve bilincin seviyesi! Bizde bilincin sayesi vardır, seviyesi değil.

Devrimci bilinç bir seviye meselesidir. Ülkemizde solcular bu bilinci getirmek istediler fakat kaos yarattılar, meselenin tam tersini ortaya koydular.

Bunun yanında bunlarda bilimin sayesi de yoktu. Misyonları ile hakikat arasındaki zıtlıklar devasa boyutta idi, tutarsızlıklar başını alıp gitmişti.

İnsanlarımızın ideolojilerden beklentileri nedir bilmiyoruz.

Sağ, Türk Milliyetçiliğini ideoloji haline getirmek istedi. Beklenti zor geldiğinden hazır olanla ilgilendi. Ümmetçi neticeleri ithal etmek istedi.

Sol da aynı; her hangi bir yerde neticelenmiş devrimi ithal etmeye kalkıştılar. Öyle ki, işçi sınıfının olmadığı yerlerde bile komünizmi yaymak ve iktidar olmak istediler.

Bakınız: Marksizme göre sıra şeması şöyledir: “Gelişmiş sanayi+ işçi sınıfı+ siyasi parti” fakat icraat tam tersinedir. Parti kurulur, karar alınır, denilir ki; işçi sınıfı yaratılsın ve sanayi kurulsun.

Bu ne demektir? Yani varlık şuur tarafından yaratılır demektir. fakat Marksizmin özünde; “şuuru varlık yaratır” ilkesi vardır.

Şimdi, lise ve üniversitede ki kavga çağımıza dönelim, bir nostalji yaşayalım ve o tartışmayı tekrar gündeme getirelim.

“Varlık mı şuuru yaratır, şuur mu varlığı?” Ne dersiniz?

Bu soruya yeni gelişmeler ışığında cevap verin. Bunun için Molla sadra felsefesini bilmek gerek. Orijin adı; “Hikmet-i Mütealiye!” Yani “aşkın hikmet!

Bu felsefeyi Anadolu insanı pek tanımıyor, ülkemizde temsilcisi yoktur fakat doktor ve doçent tezleri vardır. Cumhur Başkanı Sözcüsü Prof İbrahim Kalın’ın, Harvart üniversitesinde ki doç. tezi, Molla sadra felsefesi üzerinedir.

Bu felsefe İslam’ın tek orijin felsefesidir, varlık ve şuurla ilgilidir.

Bu nostaljiyi kıymetli kardeşimiz Turgut Güngören hocamız yaşasın istedim. Onun verdiği seminerde bulundum, Marksizm üzerineydi.