Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle 8 Mart’ta dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde yüz binlerce kişi sokaklara döküldü.
Madrid sokaklarında toplanan on binlerce kişi, kadın haklarını ve ırkçılık karşıtı, feminist bir gündemi savundu.
Feminist ağ 8M Komisyonu tarafından düzenlenen yürüyüşte katılımcılar yağmura rağmen yürürken cinsiyet eşitsizliği ve ırkçılığa karşı sloganlar attı.
İspanyol hükümeti yürüyüşe 25.000 kişinin katıldığını bildirirken, organizatörler sayının 80.000’e yakın olduğunu iddia etti.
Roma toplumsal cinsiyet şiddetine karşı yürüyor
Roma’daki gösteri de cinsiyete dayalı şiddetle mücadele ve cinsiyetler arası uçurumun kapatılması konularına odaklandı.
Şehir, İtalya’daki en büyük gösteriye ev sahipliği yaptı ancak İtalyanlar ülke genelinde 60 şehirde kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık yaratmak için yürüdü. Gösterinin sloganı “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” oldu.
Türk kadınları ataerkiyle mücadele ediyor
İstanbul’da da binlerce kişi toplumsal cinsiyet şiddetini ve toplumda kadınlar üzerinde artan baskıyı protesto etmek için sokaklara döküldü. Kadıköy ilçesindeki mitingde konuşmalar yapıldı, müzik ve dans gösterileri düzenlendi.
Bunun ardından akşam saatlerinde kadınlar İstiklal Caddesi’nde Feminist Gece Yürüyüşü için buluştu.
Ancak hem Kadıköy hem de İstiklal’de çevik kuvvet ve tazyikli su araçlarını da içeren yoğun polis varlığı da dikkat çekti.
Türk hükümeti 2025’i “Aile Yılı” ilan etmişti. Bu karar pek çok protestocu tarafından kadınları geleneksel evlilik ve annelik rollerine daha fazla hapsetme girişimi olarak değerlendirilerek eleştirildi. Hükümetin 2021’de kadınları aile içi şiddetten korumak için tasarlanan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı da aktivistler arasında öfke kaynağıydı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2024’te Türkiye’de 394 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü belirtiyor.
52 yaşındaki Yaz Gülgün, ülkede kadın cinayeti oranlarının arttığını belirterek, daha güçlü yasal koruma ve daha destekleyici bir polis koruması çağrısında bulundu. Gülgün şunları söyledi: “İşyerinde zorbalık, evde kocaların ve babaların baskısı ve ataerkil toplumun baskısı var. Bu baskının daha da azaltılmasını talep ediyoruz.”
Göstericilerden 58 yaşındaki Selvi Alkancelik ise kadınların ataerkil toplumun dayattığı kısıtlamalardan kurtulması gerektiğini vurgulayarak “Kadınlar özgür olsun. Kocalarından izin almadan bir yere gidebilmelerini, akşam eve döndüklerinde korkmamalarını, korkmadan özgürce bir yere gidebilmelerini istiyorum. Dünyadaki tüm kadınlar için özgürlük istiyorum,” dedi.
Yunanistan’da Filistinli kadınlar da unutulmadı
Yunanistan’da ise yüzlerce kişi ayrımcılık ve eşitsizliğe karşı protesto etmek için başkent Atina’da bir araya geldi.
Miting, Filistinli kadınlardan oluşan bir grubun canlı müziği ve dansıyla ve çeşitli hak gruplarının konuşmalarıyla başladı. Atina’daki protestocular, kadın haklarının uzun bir yol kat etmiş olmasına rağmen hala iyileştirilmesi gereken çok şey olduğunu belirtti.
Belçikalı protestocu Mathilde du Jardin, “2025’te olduğumuza inanıyorum ancak hala iyileştirilmesi gereken çok şey var, yapılması gereken çok şey var, ayrıca kadın haklarının henüz kesinleşmemiş bir şey olduğunu ve devam etmemiz gerektiğini bildiğimiz bir bağlamda,” dedi.
Ancak diğer protestocular, kadın haklarının son zamanlarda tehdit altında olduğu ve rotayı düzeltmek için acil adımlar atılması gerektiği konusunda uyardı.
Yerel bir sakin olan Bacopoulou Olga, “Kürtaj gibi bizim bedenlerimize dair konularda bir gerileme görüyoruz,” dedi.
Protestocular ayrıca, Filistin bayrağı taşıyarak Gazze’deki savaşın zorluklarına katlanan Filistinli kadınların haklarının korunmasını savundular. Cinsiyete dayalı ayrımcılığın, örneğin cinsiyetler arası ücret farkının son bulması çağrıları da dile getirildi.
Kadın yazarlar ağı “I Foni Tis” (Onun Sesi) üyesi Jenny Theofanopoulou, “Bugün kesinlikle ayrımcılıkla karşı karşıyayız, ayrımcılık olmadığı yalan. Ve ayrımcılık dediğimde, işte, maaşta demek istiyorum,” dedi.
Protestocular, çoğunlukla eşitlik çağrısı yapan sloganlar atarak parlamento binasına doğru yürüdüler. Parlamento önünde çevik kuvvet polisinin varlığı dikkat çekti.