AGİT Raporunda Seçim Öncesi Erdoğan’a Eleştiriler

AGİT Heyeti, seçim sürecine ilişkin bir ara rapor açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise, AGİT Seçim Gözlem Misyonu’nun ara raporuna tepki gösterdi…
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Heyeti, seçim sürecine ilişkin açıkladığı ara raporunda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın diğer adaylara yönelik dava açması ve terör suçlaması yönelttiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Genel Seçimler sürecini izlemekle yükümlü AGİT Heyeti, resmi olarak 24 Mayıs’ta görevine başladı. Büyükelçi Audrey Glover başkanlığındaki heyet, AGİT bünyesinde Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’ne (ODIHR) bağlı olarak görev yapıyor. Heyet, kampanya sürecine ilişkin ara rapor hazırlıyor. Seçim tamamlandıktan 8 hafta sonra AGİT ilkeleri açısından süreçte neler yaşandığını ve düzeltilmesi gerekenlere ilişkin Türk Hükümeti’ne önerilerini içeren raporunu yayımlıyor.
AGİT Heyeti, seçim sürecine dair hazırladığı İngilizce ara raporunu Cuma günü internet sitesi aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı. AGİT Heyeti, geçmiş dönemlerde yapılan halk oylaması ve seçim raporlarına ilişkin basını bilgilendirmesi söz konusuyken; bu kez herhangi bir açıklama yapılmaması ve Türkçe rapor olmaması dikkat çekti.
“CUMHURBAŞKANLIĞI KAMPANYASINDAKİ ATMOSFER KUTUPLAŞMAYI YANSITIYOR”
Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre, AGİT Heyeti’nin Türkiye’deki seçim sürecine ilişkin hazırladığı 11 sayfalık ara raporda, öncelikle seçim mevzuatına ilişkin yapılan yasal değişiklikler hakkında bilgi verildi. Ana muhalefet partisi CHP’nin, mühürsüz oy pusulası ve zarf gibi düzenlemelerden bazılarını iptal ettirmek üzere Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurduğu ancak ret yanıtı aldığı hatırlatıldı. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ise, seçim sürecine ilişkin yegane karar verici organ olduğu ve siyasi partiler veya seçmenler tarafından YSK kararları aleyhine yargıya başvurulamadığı vurgulandı.
Raporda, “Cumhurbaşkanlığı Seçimi kampanyasındaki çatışmacı atmosfer, genel kutuplaşmayı yansıtıyor. Bütün (Cumhurbaşkanlığı) adaylar, birbirine karşı sert ve birbirini lekeleyici üslup kullanıyor. Mevcut Cumhurbaşkanı sıklıkla diğer adaylar ve partileri terörizm destekleyicisi olarak işaret ediyor” denildi. Keza 28 Mayıs’ta mevcut Cumhurbaşkanı’nın (Erdoğan’ın), CHP adayı (Muharrem İnce) aleyhine bir seçim kampanyası konuşması nedeniyle dava açtığı da ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasındaki anahtar konu başlıkları ise, “parlamenter sistemde değişiklik yapılması, olağanüstü hal (OHAL), döviz kurundaki artışla birlikte ekonomik durum, genç ve eğitimli işsiz rakamları” olarak sıralandı.
“MEDYA KURULUŞLARI KAPATILDI, GAZETECİLER TUTUKLANDI”
AGİT Heyeti’nin ara raporunda, medya kuruluşları aracılığıyla kampanya yapılması meselesi yanı sıra sosyal medya kullanıcılarıyla ilgili duruma da yer verildiği görüldü. Raporda, “İçişleri Bakanlığı’nın verileri itibariyle 28 Mayıs – 11 Haziran tarihleri arasında 1199 sosyal medya kullanıcısı hakkında terör propagandası yaptığı, nefret söylemi kullandığı, devletin bütünlüğü ve toplumsal bütünlük aleyhine olduğu tespiti yapılırken; bu kişilerden 643’üne yasal ceza verildiği” bilgisi aktarıldı.
Türkiye’deki medya açısından ise, raporda, “Hükümetle bağlantılı veya kamu ihalelerine bağımlı sahipleri olan kuruluşlar egemen” ifadesi kullanıldı. Medyada kutuplaşma atmosferi olduğu, çok sayıda medya kuruluşunun kapatılarak gazetecilerin tutuklandığı da vurgulandı.
OHAL ALTINDA SEÇİM YAPILMASI ENDİŞESİ
Uluslararası örgütlerin seçim sürecinin bütünlüğünü tehlikeye atacak şekilde, olağanüstü hal yönetimi altında seçimlerin yapılması konusunda endişelerini dile getirdikleri belirtildi. Bu konuda 9 Mayıs’da BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nden yapılan güvenilir seçim için “OHAL’i derhal kaldırın” çağrısı hatırlatıldı.
Raporda, “Anayasa’nın ifade özgürlüğü hakkını genel anlamda koruma altına aldığı ancak medya üzerinde Terörle Mücadele Yasası ve internet ortamına ilişkin yasal düzenlemelerle sınırlamalar olduğu” da vurgulandı. Oysa “seçim mevzuatı uyarınca medya tarafından mutlaka eşit şekilde kampanyaları yansıtması gerektiği” ifade edildi. Buna karşın “Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), medyaya yaptırımlar uygulama gücünün ise yürürlükten kaldırıldığı” söylendi. Ayrıca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), medya izleme raporlarının ise kamuya açık olmadığı da kaydedildi.
DIŞİŞLERİNDEN TEPKİ…
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise, AGİT Seçim Gözlem Misyonu’nun ara raporunu değerlendirdi
Aksoy, “Mevcut seçim süreci hakkında sahadaki gerçeklerle örtüşmeyen hatta siyasi nitelikli bazı yorumlara yer verildiği görülmüştür” diyerek rapora tepki gösterdi.
Aksoy, AGİT Seçim Gözlem Misyonu’nun “Cumhurbaşkanlığı ve 27’inci Dönem Genel Seçimleri Bağlamında Hazırladığı Ara Rapor” hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:
“Ülkemiz, Cumhurbaşkanlığı ve 27’nci dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nin şeffaf, adil ve uluslararası standartlara uygun biçimde tamamlanması sürecinde uluslararası kuruluşlarla da işbirliği yapmaktadır. Bu çerçevede AGİT, Şangay İşbirliği Örgütü, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Türk Konseyi gibi kuruluşlara gözlemci tahsis etmeleri yönünde davette bulunulmuştur. Ayrıca diğer parlamenter oluşumların da çağrımıza uyarak seçimlerde gözlemci görevlendirmesi beklenmektedir. Sözkonusu misyonlardan biri olan ve halihazırda ülkemizde görev yapan AGİT Seçim Gözlem Misyonu’nun 15 Haziran 2018 tarihinde yayınladığı Ara Rapor incelenmiştir. Ülkemizde seçimler çoğulcu ve rekabetçi ortamda demokratik standartlara uygun olarak gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte, anılan belgede, mevcut seçim süreci hakkında sahadaki gerçeklerle örtüşmeyen hatta siyasi nitelikli bazı yorumlara yer verildiği görülmüştür. Anılan misyonla tam şeffaflık temelinde yürütülen işbirliğimiz sürdürülecektir. Seçim gözlemlerinde misyonların objektif ve tarafsız biçimde hareket etmeleri evrensel temel ilkedir. Dolayısıyla ülkemizdeki tüm gözlemcilerin buna uygun davranmalarını beklenmektedir.”
-
İran ve ABD, nükleer müzakerelere Roma’dan sonra Umman’da devam edecek
-
Naci Görür: 23 Nisan depremleri İstanbul depremini daha öne çekti
-
İmamoğlu cezaevi hücresini çizdi: 19 Mayıs için Türk Bayrağı çağrısı yaptı
-
Merkez Bankası’nın yaptığı döviz satışı bir ayda 52 milyar doları aştı
-
Papa Francis’in cenaze töreni: Liderler Roma’da bir araya geliyor
-
Trump’ın gümrük vergileri aslında kimi hedef alıyor?
HABER LİSTESİ
-
01
İran ve ABD, nükleer müzakerelere Roma’dan sonra Umman’da devam edecekABD Başkanı Donald Trump anlaşma sağlanamaması halinde hava saldırıları düzenleyeceği tehdidinde bulunurken, İran da artan uranyum stokuyla nükleer silahlarını artırabileceğinin ipuçlarını veriyor. İran ve ABD arasında Tahran’ın hızla ilerleyen nükleer programına ilişkin müzakereler Cumartesi günü Umman’ın başkenti Maskat’ta yeniden başlayacak ve her iki taraftan teknik uzmanlar olası bir anlaşmanın ayrıntılarını belirlemeye çalışacak. Görüşmeler, ABD’nin yaklaşık […] -
02
Naci Görür: 23 Nisan depremleri İstanbul depremini daha öne çektiNaci Görür, fay konuşmak yerine önemli olan konunun depreme dirençli kentler yaratmak olduğunu tekrarladı. Yer bilimci Prof. Naci Görür, Cuma günü yaptığı açıklamada 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2’lik depremle ilgili, ”Bu son 23 Nisan depremleri İstanbul Depremini daha da öne çekti,” dedi. İstanbul’da Silivri açıklarında Çarşamba günü öğle saatlerinde meydana gelen ve 12:49’da çevre […] -
03
İmamoğlu cezaevi hücresini çizdi: 19 Mayıs için Türk Bayrağı çağrısı yaptıEkrem İmamoğlu, ‘Tüm Türkiye’ye çağrımı yineliyorum. 19 Mayıs’a kadar evlerde, iş yerlerinde, köylerde, şehirlerde, arabalarda, telefonlarda Türk Bayrağımız olsun,’ dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’ndeki hücresini çizdi. Renklendirilen çizim, İmamoğlu’nun sosyal medya hesabından paylaşıldı. İmamoğlu çizimle beraber şu notu paylaştı: “Ben odamı çizdim, arkadaşlarım da resmettiler. Hücremin […] -
04
Merkez Bankası’nın yaptığı döviz satışı bir ayda 52 milyar doları aştıMerkez Bankası (TCMB), son iki yıldır rezerv biriktirmeyi öncelikli hedeflerinden biri haline getirmişti. Ekonomistler, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart’tan bu yana Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dövizi baskılayabilmek için yaklaşık 50 milyar dolardan fazla satış yaptığını hesapladı. İmamoğlu, 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diplomanın iptal edilmesinden bir gün sonra […] -
05
Papa Francis’in cenaze töreni: Liderler Roma’da bir araya geliyor88 yaşında hayatını kaybeden Papa Francis’in cenaze töreni Cumartesi günü gerçekleşecek. Törene büyük bir kalabalığın katılması bekleniyor. Papa Francis’in Cumartesi günü yapılacak cenaze töreni öncesinde devlet başkanları ve ileri gelenler Cuma günü Roma’da bir araya geliyor. Vatikan, aralarında 50 devlet başkanının bulunduğu 130 delegasyonun katılımını teyit ettiğini açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump ve Ukraynalı mevkidaşı […]