Arap Birliği Türkiye’nin Hareket Özgürlüğünü Kısıtlamaya Çalışıyor

Türkiye ve İran’ın eylem ve müdahaleleriyle bölgedeki krizleri körüklediğini savunan Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın açıklamasını yorumlayan Rus uzman Andrey Çuprıgin, bu konuşmanın Türkiye’nin bölgedeki hareket özgürlüğünü kısıtlamayı amaçlayan bir girişim olduğunu belirtti.

Rusya Ekonomi Yüksek Okulu Şarkiyat Merkezi’nden Andrey Çuprıgin, Sputnik’e verdiği röportajda Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın Mısır’da düzenlenen AB-Arap Ligi Zirvesi’nde yaptığı konuşmayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

‘BAE, KATAR VE SUUDİ ARABİSTAN, FİNANSAL ÖNLEMLERLE VE ÇOK DAHA BÜYÜK ÖLÇEKTE HAREKET EDİYOR’

Çuprıgin, “Türkiye’nin katılımının körükleyici rolü olduğundan şüpheliyim. Aksi halde aynı başarıyla Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar’ın eylemlerinin bu tür krizleri körüklediğini de söyleyebiliriz. Sonuçta her ülke stratejik planlarına dayanarak hareket eder. Türkiye elbette ki Suriye’nin kuzeyinde aktif bir şekilde gücünü gösteriyor, Irak’ta da bir dizi eylemde bulundu ve şu ana kadar hala PKK’nın eğitim kamplarının bulunduğu Türkiye sınırındaki kuzey bölgelerde ileride de güç kullanma olasılığını dışlamıyor. Ancak BAE, Katar ve Suudi Arabistan finansal önlemlerle ve çok daha büyük ölçekte hareket ediyor” diye konuştu.

‘TÜRKİYE’NİN ORTADOĞU’DAKİ BAŞARISI, SUUDİ ARABİSTAN’IN HOŞUNA GİTMİYOR’

Arap Birliği Genel Sekreteri’nin kendisinden pek de beklenmeyen bir açıklama yaptığına dikkat çeken Çuprıgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu durum, Türkiye’nin Ortadoğu’da başarılı bir şekilde liderliğe ilerlediği için bölgedeki ülkelerin arasında, özellikle de Türkiye ile Suudi Arabistan arasında rekabet olması ile açıklanabilir. Elbette ki bu durum Suudi Arabistan’ın hoşuna gitmiyor, zira bu ülke kendisini Sünni dünyasının lideri olarak görüyor. Bu açıklama muhtemelen Arap Birliği’nin Türkiye’nin (Genel Sekreter bu ülkenin adını telaffuz etmemiş olsa da) Suriye’deki eylemlerinden duyduğu toplu memnuniyetsizliği ifade etmeye karar vermesi ile ilgili. Ancak Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kendi sınırlarını korumaya çalışıyor. Aynı zamanda Arap Birliği ülkeleri, Suriye’deki çatışmadan uzak durdu ve hatta Suriye’yi birlikten çıkardı”.

‘FİLİSTİN SORUNUNDAN BAHSETMEK, DEMAGOJİDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL’

Rus uzman, Arap Birliği Genel Sekreteri’nin Filistin sorunundan bahsetmesinin lafta kaldığını belirtti:

“Filistin sorunundan söz etmek demagojiden başka bir şey değil. Daha önce Filistin’deki durum birkaç yıllığına unutulmuştu, şimdi de birden bire her neredense böyle bir gereklilik ortaya çıktı. Ancak Filistin sorunu Türkiye ile değil, Filistin Özerk Yönetimi ile çözülmesi gerekiyor. Türkiye, bu durumun çözülmez olmasına hiçbir şekilde katkı sunmuyor. Gazze’de Hamas’a destek vermek için gemi göndererek mi yapıyor bunu? Zaten böylece Filistinli kardeşlerine yardım ediyorlar”.

Arap Birliği Genel Sekreteri’nin açıklamanın çift yönlü olduğunu belirten Çuprıgin, şöyle konuştu:

“Bu konuşma ince manalı bir söylem niteliği de taşıyor olabilir, çünkü Türkiye’nin bu şekilde suçlanması gerekçesiz zorlama gibi görünüyor. Ya da bu, bir grup bölgesel oyuncunun Türkiye’nin bölgedeki her türlü serbest eylemlerini kısıtlamaya yönelik bir takım enformasyon faaliyetlerinin başlangıcı olabilir”.