Budapeşte’de yapılan toplantıda ‘Önce Amerika‘ korumacılığının yaklaşma tehlikesine karşı olarak AB, büyüme ve verimliliğin artırılması gerektiği konusunda fikir birliği sağladıklarını beyan ettikleri bir bildiri imzaladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yaptığı açıklamada, bloğun inovasyonun önünde çok fazla engel bulunduğunu ve bilhassa yeni kurulan şirketler için bürokrasiyi büyük ölçüde azaltması, yatırımları arttırması, sermayeye erişimi kolaylaştırması ve verimliliği arttırması gerektiğini söyledi.
“İlerlemenin temelinin bu olduğu konusunda geniş bir mutabakat var” diyen von der Leyen, blok genelinde startup’lar için planlanan ‘tek kural kitabının‘ yanı sıra AB’de ABD’ye kıyasla üç ya da dört kat daha yüksek olan enerji fiyatlarını düşürmeye yönelik adımların altını çizdi.
Avrupalı yetkililerin ayrıca Trump‘ın dönüşünden sadece NATO’ya karşı düşmanlığı ve Ukrayna konusundaki kararsızlığı nedeniyle değil, aynı zamanda ABD’den yeterince ithalat yapmadığı için AB’ye ‘büyük bir bedel ödetme’ tehdidinin ekonomik sonuçları nedeniyle de endişe duyduğu ifade edildi.
Zirveye ev sahipliği yapan Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Trump‘ın Brüksel’le ve AB liderlerinin birçoğuyla rutin olarak ters düşen ABD ile ‘keskin anlaşmazlıklar olmadığını‘ zira ‘rekabetçilik konusunda tam bir mutabakat içinde olunduğunu’ söyledi.
ABD ve Çin’den daha düşük büyüme seviyeleri, düşük verimlilik ve dünya ticaretinde azalan pay ile karşı karşıya kalan ortak amacın ‘Avrupa’yı yeniden büyük yapmak‘ olduğunu söyleyen Orban, rekabetçiliğin ‘ideolojik değil, sadece pragmatik‘ olduğunu sözlerine ekledi.
‘Yavaş ve acı verici bir düşüşle karşı karşıya kalabiliriz’
İtalya başbakanı Giorgia Meloni toplantı ise toplantıda yaptığı konuşasmında, “ABD’nin sizin için ne yapabileceğini sormayın, Avrupa’nın kendisi için ne yapması gerektiğini sorun. Avrupa bir denge bulmalıdır. Biz ne yapmamız gerektiğini biliyoruz” cümlesini kaydetti.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ise rekabetçiliğin ‘sadece moda bir sözcük‘ olmadığını belirtiği konuşmasında, “Eğer yüzyılın başından bu yana ABD ile aynı büyümeyi gösterseydik, Avrupa’da 11 milyon daha fazla istihdam olacaktı. ABD seçimlerine tepki vermekle yetinemeyiz, harekete geçmeliyiz” cümlesini kaydetti.
Liderlerin tartışmalarının temelinde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi‘nin, yıllardır süren durgunluğu sona erdirmek için harekete geçilmediği takdirde bloğun ‘yavaş ve acı verici bir düşüşle‘ karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunduğu sert bir rapor yer aldı.
Covid pandemisi ve Ukrayna krizinin uluslararası ticaretin kurallarını değiştirdiğini öne süren Draghi‘nin raporunda, AB’nin yıllık ekonomik çıktısının yaklaşık yüzde 5’ine denk gelen, blok ekonomisine yılda 800 milyar euro kadar ek yatırım yapılması çağrısında bulunuldu.
Draghi‘nin acilen ihtiyaç duyulan ilave yatırımların finansmanına yönelik önerileri arasında Almanya ve Hollanda gibi blokta geleneksel olarak daha ‘tutumlu‘ olan ülkelerin hoşuna gitmeyen, tartışmalı bir seçenek olan daha fazla ortak borçlanmanın da yer aldığı belirtildi.
Zirveye katılan 27 AB devlet ve hükümet başkanına raporunu ayrıntılı bir şekilde sunan Draghi yaptığı açıklamada bloğun artık hayati kararları erteleyemeyeceğini belirterek ‘bugün aciliyet duygusunun bir hafta öncesine göre daha büyük olduğunu‘ söyledi.
‘Avrupa Ukrayna’ya verdiği desteği yeniden düşünmeli’
Macaristan Başbakanı Viktor Orban yaptığı açıklamada, Avrupa’nın Ukrayna’ya verdiği desteği yeniden düşünmesi gerektiğini belirterek Trump‘ın zaferinden sonra bloğun karşı karşıya olduğu bir diğer acil konunun Urakyna olduğunu belirterek şu cümleleri kaydetti:
Amerikalılar bu savaşı bırakacaklar; her şeyden önce savaşı teşvik etmeyecekler. Avrupa bu savaşı tek başına finanse edemez. Bazıları hala bu kayıp savaşa muazzam miktarlarda para göndermeye devam etmek istiyor, ancak yeni duruma uyum sağlamamız gerektiğini ihtiyatlı bir şekilde savunanların sayısı da artıyor.
Rekabetçilik bildirisi neyi amaçlıyor?
Zirve’nin ardından rekabetçilik konusunda yayımlanan Budapeşte bildirisinde, “Yeni jeopolitik gerçekler ve ekonomik ve demografik zorluklar karşısında, AB liderleri olarak, ortak ekonomik refahımızı güvence altına almaya, rekabet gücümüzü artırmaya, AB’yi dünyanın ilk iklim nötr kıtası yapmaya ve AB’nin egemenliğini, güvenliğini, dayanıklılığını ve küresel etkisini garanti altına almaya kararlıyız” ifadesi kullanıldı.
“Karşı karşıya olduğumuz rekabet zorlukları, hem kamu hem de özel finansmanı harekete geçirerek önemli yatırımlar gerektirecektir” değerlendirmesinin yer aldığı bildiride, hedefler doğrultusunda tüm araçları araştırmaya ve bunlardan yararlanmaya kararlı olunduğu kaydedildi.
Bildiride, yeni mali araçlar ve öz kaynakların geliştirilmesi üzerine de çalışılacağı vurgulandı.