BAĞIMSIZLIKTAN GÜNÜMÜZE KAZAKİSTAN’DA DEMOKRATİKLEŞME VE MODERNİZASYON ÇABALARI (II)

Genel - 21 Haziran 2017 22:02 A A

Çağlar Erbek
caglarerbek@gmail.com

 

SSCB sonrası kurulan ülkelerin tamamında başlıca üç gelişim aşamasının ortaya çıktığı görülür: 1)Yeni anayasanın kabul edilmesi; 2)  Anayasaya uygun yasaların çıkarılması; 3) Ulusal bir lider olarak Cumhurbaşkanına özel statü verilmesi. Bu rejimlerin asıl hareket gücü ülkenin modernizasyonunu anayasal görevlerine uygun olarak yönlendiren Devlet Başkanı ve ona bağlı olan hükümetinin özel statüsüdür.

Kazakistan’daki anayasal gelişmeler bu demokratikleşme ve modernizasyon çabalarının karakterini net olarak ortaya koyar. İlk aşama, Sovyet dönemi sonrası yeni Anayasanın kabul edilmesi ve siyasal sistemin dönüşümü olup, 13 Aralık 1993’te Cumhurbaşkanı tarafından Yüce Konsey’in dağıtılması ve yeni bir devlet yönetiminin kurulmasını içerir.

İkinci aşama ise rejimin sağlamlaştırılması olarak tanımlanabilir. 1995 yılında yapılan referandum ile Cumhurbaşkanının yetkilerinin genişletilmesine de bu çerçevede bakmak gerekir.

1995 ve 1996 yılında gerçekleştirilen anayasa referandumlarıyla (13. ve 19. maddeler) güçler ayrılığında yapısal değişiklikler gerçekleştirilmiş, Anayasa Mahkemesinin yerini Anayasa Konseyi almış, Cumhurbaşkanının yetkileri genişletilmiş ve görev süresi yedi yıla çıkarılmıştır. Siyasi sistemin dönüşümü sürecinde kolaylık sağlaması amacıyla kanun hükmünde kararname çıkarılabilmesi kabul edilmiştir.

Kazakistan Hükümeti 11 Kasım 2009 yılında ‘Seçim’, ‘Siyasi Partiler’ ve ‘Medya’ ile ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasına yönelik hazırlanan paketleri onayladı.

Üçüncü aşama, yasal düzenlemelerle rejimin modernizasyonu olarak kabul edilebilir. Siyasal sistemin demokratikleşmesi sorunu 2000 yılından bu yana hükümet ile muhalefet arasında anayasa değişikliği ve bu değişikliklerin düzeltilmesi açısından tartışma konusu olmuştur.

2007 yılında yapılan reformlar ve yasa değişiklikleri parlamentonun imtiyazlarının genişlemesinin ipuçlarını veriyordu.  Parlamentonun görev süresi 2009 yılında bitmesi gerekirken 2007 yılında kendisini feshetmesini temel kanun hükümlerinin değiştirilmesi takip etti.

Kazakistan Cumhuriyeti Anayasasında 2007 yılında yapılan değişiklikler ve eklemeler ile güç dağılımında parlamento lehine ağırlığın artması, siyasi partilerin rollerinin güçlenmesi, yerel yönetimin ve yargı sisteminin geliştirilmesi, halklar arasındaki uyumun pekiştirilmesi, Kazakistan Halk Asamblesi’nin güçlendirilmesi, STK’ların gelişmesi ve vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin korunmasının sağlanması demokratikleşme ve modernizasyon yolunda atılan önemli adımlar olarak kabul edilir.

20 Temmuz 2000 tarihinde kabul edilen “İlk Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hakkında Kanun” ile ilk cumhurbaşkanının dokunulmazlığı özel imtiyazlarla ve siyasi statü ile sağlandı.

2002 yılında çıkarılan “Siyasi Partiler Hakkında Kanun” ile ülke yönetiminde Kazak asıllı vatandaşların daha fazla söz sahibi olmalarını sağladı. Bunu 2010 yılında yapılan yasal düzenleme ile mevcut cumhurbaşkanın “Milli Lider”, “Elbası” unvanını alması takip etti.

Siyasal sistemde yaşanan bu dönüşümler Kazakistan Cumhuriyeti Anayasasına uygun biçimde gerçekleştirilmiş ve Anayasa Konseyi tarafından kabul edilmiştir. Kazakistan Meclisi tarafından Cumhurbaşkanının görev süresinin 2020 yılına kadar uzatılması fikri ortaya atılmıştır.

Renkli devrimlerin yaşandığı ülkelerin aksine Kazakistan’da siyasi rejimin pekiştirilmesi aşama aşama hayata geçirildi ve otoriter yönlerine karşın demokratikleşme ve modernizasyon başarıyla gerçekleştirildi. İstikrarın sağlanması da dikkate alındığında, mevcut rejimin gelecekte demokratikleşme yönünde daha da gelişeceğini söylemek mümkündür.

Dünya ile bütünleşme yoluna giren Kazakistan Cumhuriyeti’nin üye olduğu uluslararası kuruluşlardan bazılar şunlardır: AGİT, EKİT, İKÖ, ŞİÖ, BDT, DTÖ ve Türk Keneşi. Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan tarafından kurulan, henüz üye olmasalar da Türkmenistan ve Özbekistan’ın doğal üye kabul edildiği Türk Keneşi’nin kurulmasında ve yürütülmesinde Kazakistan Cumhuriyeti’nin ve Nursultan Nazarbayev’in belirleyici bir rolü vardır. Konseyin Türk Cumhuriyetlerinde ortak bir alfabe arayışına girmesini müteakip Nursultan Nazarbayev’in Kazakistan’ın 2025 yılına kadar Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçilmesi yönünde talimat verdiğini açıklaması onun bu konuda ne kadar kararlı olduğunu ortaya koymaktadır.

Genel - 22:02 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    Korkuyla Öfke Yan Yana Yürüyor…
    Neşe Doster nesedoster@yahoo.com YAZI ARŞİVİ Üzerine kitap yazılacak kapsamdaki bu konu, şöyle formüle edilebilir: Bünyeye ağır gelen, sinirlerin sınırlarını zorlayan, moral değerleri yerle bir eden ağır yükler ve yöneticiler tarafından yapılan açıklamalar arttıkça, toplum geriliyor. Her geçen gün artan sorunlar insanları meşgul ediyor. Böylece kişisel planlar da öteleniyor.  Oysa genelde toplumun, özelde ise belli yaş […]
  • 02
    Lavrov: Ukrayna görüşmeleri başlamadan ateşkes olmayacak
      Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’da önce ateşkes ilan edip ardından çözüm sürecine geçilmesini önerenlere Rusya’nın kanmayacağını söyledi. Lavrov, Rus üniversitelerinden öğretim görevlileri ve öğrencilere yaptığı konuşmada, Rusya’nın Ukrayna’da önce ateşkes ilan edilmesini ve ardından çözüm sürecine geçilmesini önerenlerin kendisini kandırmasına izin vermeyeceğini belirterek, şunları ifade etti: Şimdi bize, ‘Bir ateşkes yapalım, sonra bakarız’ […]
  • 03
    AB’den İsrail’in diplomatlara ateş açması hakkında soruşturma çağrısı
    İsrail ordusundan yapılan açıklamada, heyetin ‘onaylanan rotadan saptığı’ ve İsrail askerlerinin bölgeden uzaklaşmaları için havaya uyarı ateşi açtığı belirtildi. AB dış politika şefi Kaja Kallas, İsrail ordusunun Çarşamba günü Batı Şeria’da yabancı diplomatlardan oluşan bir heyetin yakınına “uyarı ateşi” açması üzerine soruşturma çağrısında bulundu. “Bugün Cenin’de İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Filistin Yönetimi tarafından düzenlenen bir […]
  • 04
    İsrail ordusu diplomatlara ‘uyarı ateşi’ açtı: Ankara ve dünyadan tepkiler
    İsrail ordusu bugün işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentinde içinde diplomatların bulunduğu bir heyete ateş açtı. Heyette bir Türk yetkili de vardı. İsrail, bunun bir “uyarı ateşi” olduğunu ve heyetin “onaylanan rotanın dışına çıkması nedeniyle” yapıldığını, kimsenin yaralanmadığını açıkladı. Filistinli yetkililerse, insani koşulları incelemekle görevli heyetin “gerçek mermilerle kasıtlı bir şekilde hedef alındığını” savundu. Olaya […]
  • 05
    Petrol fiyatları, İsrail’in İran’a saldırabileceği haberleri üzerine yükseldi
    İsrail’in İran’a yönelik herhangi bir saldırısı, ABD-İran nükleer görüşmelerini önemli ölçüde etkileyebilir ve aynı zamanda Orta Doğu’da halihazırda tırmanan gerilimi daha da arttırabilir. CNN’in yeni ABD istihbaratına göre İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine bir saldırı düzenleyebileceğini öne sürdüğü haberinin ardından Çarşamba günü petrol fiyatları yükseldi. ABD ham petrolü Çarşamba sabahı yüzde 1,1 artışla varil başına 62,7 […]