Darbeyi atlattık ama demokrasi kuramadık
Aslı Aydıntaşbaş
15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir yıl geçti. Zor bir yıl oldu. Darbe, Türkiye’ye, demokrasiye karşı korkunç bir girişimdi. Başarılı olsa bugün çok kan dökülmüş olacak, belki iç savaş yaşanacak, bambaşka dertlerimiz olacaktı.
Ancak darbe sonrası süreç, demokrasimiz için beklenen ‘toparlanma’ ve ‘normalleşme’ etkisini yaratmadı. Büyük fırsatlar tepildi. 15 Temmuz’u el birliğiyle bertaraf eden bu halk, 16 Temmuz’dan itibaren tek yürek olmayı başaramadı. Halk başardıysa da siyasiler başaramadı. Kutuplaşma, sanki bu korkunç travmayı topluca yaşamamışız gibi devam etti.
15 Temmuz’un yıldönümü yaklaşırken, darbeyi bertaraf etmiş olsa da demokrasiyi kuramamış bir ülke olarak dünya sahnesindeyiz. İşin kötüsü, artık demokrasiye ‘inanmayan’ bir ülkeyiz.
Buna kahroluyorum çünkü böyle olmak zorunda değildi.
Adım adım çöktü karanlık. Darbenin hemen sonrasındaki günlerde olağanüstü hal ilan edilmesi, anlaşılabilirdi. Ancak zamanla OHAL’i sever olduk. Darbeye karşı savunduğumuz Meclis’i, önce OHAL, sonra anayasa değişikliğiyle etkisizleştirdik.
İlk aşamada darbe soruşturmaları ve tutuklamalarda aşırıya kaçıldı. İlk günlerde yapılan hatalar, yaşadığımız travmanın boyutu göz önüne alınırsa, hoş görülebilirdi. Ama zaman içinde darbeyle hiç bağlantısı olmayan, ne FETÖ ne de terörle ilişkisi olan gazeteci, yazar, akademisyenlerin tutuklanması ‘norm’ haline geldi. (Bakınız Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay.) Demokrasimiz her gün baskıcı bir rejim görüntüsüne bürünürken, darbeyi bertaraf etmenin sevinci kursağımızda kaldı. Çok değil altı ay içinde, artık demokrasi değil fazla ses çıkaranın kafasının kopartıldığı bir rejimde yaşadığımız hissini kanıksadık. Sindik.
İkinci hamlede Kürt siyaseti dışlandı, dokunulmazlıklar kaldırıldı, Kürt siyasetçiler bir bir evlerinden toplanarak cezaevine atıldı.
Darbeyle ilgili dünya kamuoyundan gelen ‘kuşkucu’ ifadeler, büyük haksızlıktı. İsyan ettirecek yorumlar geldi dünya medyasından. Ama sakin sakin derdimizi anlatacakken, estik gürledik, yel değirmenlerine savaş açtık. İçeride yapılan saçmalıklarla birlikte Türkiye’yle ilgili bütün negatif algıları kendi elimizle besler hale geldik. Tabiri yerindeyse, haklıyken haksız olduk.
Dış politikada sendeledik, bağırdık çağırdık; arada çıkan imkân ve fırsat pencerelerini teptik. Suriye’de büyük bir angajmana girdik; o da yetmedi, Rusya ve ABD arasında iğreti bir yere konumlandık. Yapmamız gereken, kendi halkımızla, Kürtlerle kol kola girip güney sınırımızda büyük bir istikrar duvarı inşa etmemizdi. Onun yerine Suriye politikamızı Kürt karşıtı ve irrasyonel bir noktaya soktuk.
Yazının devamı için buraya tıklayınız…
-
Erdoğan’ı protesto eden 9 genç tahliye edildi
-
Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları Katar’da Suriye konusunu görüşecek
-
Dursun Özbek’ten Hacıosmanoğlu hakkında suç duyurusu
-
AGİT’in başına ilk kez Türkiye’den bir diplomat seçildi
-
Askeri harcamalarda artış: En çok yatırım yapan AB ülkeleri hangileri?
-
Romanya Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanlığı seçimini iptal etti
HABER LİSTESİ
-
01
Erdoğan’ı protesto eden 9 genç tahliye edildiErdoğan’ı ‘Gemiler Gazze’ye bomba taşıyor’ sloganıyla protesto eden dokuz gencin tahliye edildiği öğrenildi. TRT World Forum’daki konuşması sırasında Recep Tayyip Erdoğan’ı “Gemiler Gazze’ye bomba taşıyor” sloganıyla protesto eden ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan dokuz gençle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Edinilen bilgiye göre avukatların itirazı üzerine gençlerin tamamı Marmara Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. NE […]
-
02
Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları Katar’da Suriye konusunu görüşecekDiplomatik kaynaklara göre Bakan Fidan’ın Doha’da Rusya ve İranlı mevkidaşları ile Astana toplantıları benzerinde bir görüşme yapması bekleniyor. Türkiye, İran ve Rusya dışişleri bakanlarının Cumartesi günü Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleşecek 22. Doha Forumu vesilesiyle bir araya gelerek Suriye’de muhalif güçlerin hızlı ilerleyişi konusunda görüşeceği öğrenildi. Reuters’a konuşan bir Türk yetkili, üç bakanın katılacağı forumda Astana süreci […]
-
03
Dursun Özbek’ten Hacıosmanoğlu hakkında suç duyurusuGalatasaray Başkanı Dursun Özbek, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun kendisine yönelik açıklamalarının ardından Çağlayan Adliyesi’ne giderek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Tehdit edildiğini belirten Özbek “Bildiğiniz gibi TFF başkanı, dün katıldığı yayında şahsım hakkında tehditkar ifadeler kullanmıştır. Galatasaray başkanına yapılan […]
-
04
AGİT’in başına ilk kez Türkiye’den bir diplomat seçildiTürkiye’nin önde gelen diplomatlarından Feridun Sinirlioğlu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Genel Sekreteri olarak seçildi. Sinirlioğlu’nun seçilmesini sağlayan en önemli unsur, Türk diplomatın Türkiye-Yunanistan tarafından ortak aday olarak gösterilmesi oldu. İki komşu ülke arasında yapılan uzlaşı kapsamında Yunanistan Dışişleri Bakanlığı hukuk danışmanı Maria Telalian da AGİT’in Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’nin başına seçildi. […]
-
05
Askeri harcamalarda artış: En çok yatırım yapan AB ülkeleri hangileri?Büyük ölçüde Ukrayna’daki savaşın etkisiyle AB üye ülkelerinin askeri harcamaları 2023 yılında 279 milyar euro ile zirve yaptı. 2024 yılında ise bu rakamın 326 milyar euro’ya ulaşması bekleniyor. AB ülkelerindeki askeri harcamalar son yıllarda önemli bir artış göstermiştir. Sadece 2023 yılında AB ülkeleri 279 milyar euro yatırım yaparak Avrupa Savunma Ajansı (EDA) tarafından kaydedilen en […]