Erbabı bilir, meraklısı öğrenir!

Genel - 18 Şubat 2019 00:01 A A

Neşe Doster

nesedoster@yahoo.com

Derler ki; Bunca çözülmemiş sorun ve bunca yanıtı alınmamış soru arasında insan bazen kendine yaşam alanları yaratmak zorundadır. Bunları yapmazsa, kendini daha mutlu hissedeceği güzelliklere doğru kanat çırpmazsa, hayata tutunmanın yollarını aramazsa, mutsuzluğunun katlanarak artmaması, içine birikenlerin kök salıp büyümemesi için kabullenmek ve boyun eğmek yerine meşguliyetler yaratmazsa, ona ilham veren, enerjisini yükselten yollara girmezse korkularını yenemezmiş. Doğru mu? Yazılıp çizilenlere bakılırsa evet! (biraz kişisel gelişim gibi oldu ama!)

Sizin de yanıtınız evetse yola devam! Öncelikle öneriye ya da ev ödevimize(!) dostları görmenin mutluluğuyla başlamaya ne dersiniz? Çünkü kendimden bilirim! Ne zaman sevdiğim bir dostumla buluşsam güneş gibi yayılır sevincim yüzüme. Bakışlarımda açan binlerce gülle gülümseyip bakarım çevreme! Çünkü yaşam insanın sevdikleriyle geçen zamandır aksi halde yemek de, sigara da, gezi de eksik kalır diyenlerdenim!

Yine “Ceza bazen bitmez, sadece biçimi değişir” derler ya! Buna bir de yaşanacak son belli de olsa tanıklık etmenin acısını, tahammül etmenin zorluğunu da ilave etmek gerekir. O halde koşullar ne denli zorlarsa zorlasın, üzerimize yağan ve yağmur gibi akıp giden yıllara teslim olmamak, direnmek, kendimize nefes alanları yaratmak gerekir. (kendim uygulayamasam da derslerimde ve eğitimlerimde bunu savunur dururum)

Şimdi bu gizemli öneri paketini açma zamanı!

Sevgili Köşemin Sık- Sıkı- Sayın Okurları! Bizler eskiden daha çok okumuyor muyduk? Yepyeni şeyler öğrendikçe birbirimizle paylaşmıyor muyduk? Gittiğimiz yerler bize bazı şeyleri çağrıştırdığında duygulanmıyor muyduk? Hayatımızda yeniliklere yer yok muydu? Bizi üzen, ezen, üzerimizden silindir gibi geçen olaylar karşısında diklenip ayağa kalkmıyor muyduk? Yanıtınızın evet(!) olduğunu biliyor, nefes alanı açma egzersizi için bugünlük bu kadar yeter deyip sözü burada keserek, gündemimizin esas maddelerine geçiyorum!

Ankara’nın belediye başkan adayı; “Arkamızda ağamız var, sadece biz seçilirsek projeler hayata geçer” dedi! Seçmeni yola getirmeye çalışan, ona gözdağı veren, halkı ötekileştiren, ayrıştıran, düşmanlaştıran, kutuplaştıran, bölüp parçalayan bu söyleme “ağanın!” bir sözü oldu mu olmadı mı?

Ülkemizde resmi rakamlara göre 3 milyon, gerçekte 6 milyon kişi iş beklerken, bu insanlar; “ne iş olsa yaparım yeter ki bir gelirim olsun!” derken, bu sayıya başta 4 milyona yakın Suriyeli olmak üzere Özbekler, Tatarlar, Türkmenler, Afganlar, Afrikalılar da eşlik ederken gelecek adına kaygı duymalı mı bir? Yurdunu bırakmak zorunda kalanları bağrımıza basarken, bu sorunu biraz da bizim inşa ettiğimiz kaleler, kendi elimizle açtığımız gedikler olarak görmeli mi iki?

Büyük ve görkemli salon toplantılarında bindirilmiş kıtalara bağırarak ve bol alkış alarak, piyasaya gözdağı vererek, ayar çekerek, zabıta ve aspirin tedbirlerle ekonominin ateşi zor düşer diye hatırlatmalı mı üç?

Ülkesini, memleketini bırakmak zorunda kalmanın büyük acısını zaman zaman hissederek, nefesimizin donduğu tipili günleri bile özlemle anarak, yurt ya da memleket insanıyla, doğasıyla, aşıyla, taşıyla, toprağıyla, deresiyle, gölüyle, çamuruyla, tozuyla, boranıyla, kışıyla, çilesiyle bir bütündür diyerek, adına kitaplar yazıp, uzaktan da olsa selamladık diye övünmeli mi(!) dört?

4 bölümlük sorudan sonra gelelim işin bir başka can alan ve can acıtan noktasına! Yapılan araştırmalara göre ülkemizde yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere 25 milyon silah varmış. Bu durumda şu soru kaçınılmaz olarak geliyor gündeme! Merkezi yönetim bitip tükenmeyen vaazlarında bu soruna ne diyor? Gelinen bu noktayı temel politikalarının neresine oturtuyor? Varsa yoksa seçim mi diyor? CB’na göre; “Dünya yansa umurum değil” diyen Kadıköylüler(!) gibi mi düşünüyor? Yoksa bu konuyu da yüzde 150’ye varan zamlarla füze gibi yükselen sebze fiyatları için damat bakanın dilinden düşürmediği; “spekülasyon ve spekülatif” olarak mı değerlendiriyor?

Siyasi dile hâkim olan ve yeri gelsin gelmesin bol keseden dillendirilen esip gürlemelere biz halk olarak artık alıştık da! Dası şu; “Perişan ettik, fırtınalar estirdik, yumruğumuzu masaya vurduk, dünyayı ayağa kaldırdık, yanardağ gibi patladık, doğduklarına pişman ettik, kriz masası kurduk, misliyle karşılık verdik, gök kubbeyi başlarına yıktık, Osmanlı tokadını yapıştırdık, feleklerini şaşırttık, sabrımızı test etmesinler daha fena olur!” diye haber saldıklarımız acep gerçekten bizden korkuyorlar mı?

Sadece bir örnek! Ne diyor ABD Başkanı; “Rahip Brunson’u bırakmalarını söyledim. Onlar da bıraktılar.” Ne diyor Adalet Bakanı Abdülhamit Gül; “Türk yargısıyla dalga geçilemeyeceğini tüm dünya görecek!”

Bu örnekten yola çıkarak; Hem iç piyasada olup bitenin sandığa nasıl yansıyacağını, hem dış ilişkilerde estirilen rüzgârların ezeli ve ebedi dostlarımızı (!) ne kadar korkutacağını yaman merak ediyorum…


Yazarın yazı arşivine ulaşmak için buraya tıklayınız…

Genel - 00:01 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    Şia’da “VELAYETİ FAKİH” Konusu Nedir?
    Hasan Kanaatlı h.kanaatli@hotmail.com   Şiilerde asıl olan, Ehl-i Beyt soyundan gelen “imamettir!” Şiiler, peygamberden sonra yalnızca bunların öncülüğünü kabul ederler! Çünkü bunların Allah tarafından imam/öncü olarak atandığına inanılır! On ikinci imam Hz. Mehdi’nin gaybet döneminden sonra, Şiilere öncülük etme sırası, dinî alimlere (müçtehitlere) gelmiştir. Bunların öncülüğünü kabul etmelerinin nedeni, onların kayıp imamın naibi olmalarıdır! Bu döneme […]
  • 02
    Trump: Zelenskiy ‘toprak vermeyerek’ savaşı uzatıyor
    Trump, Zelenskiy’nin ‘kışkırtıcı açıklamalarının’ savaşı sona erdirmeyi zorlaştırdığını savundu. ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’ye sert sözlerle yüklendi. Zelenskiy’nin olası bir barış planı kapsamında Kırım’ın Rusya’ya bırakılması fikrine karşı çıkmasının ardından Trump, Ukrayna liderini ‘kan gölüne dönen cepheyi’ uzatmakla suçladı. Trump “Bu açıklama, Rusya ile barış görüşmeleri açısından son derece zararlı. Kırım, yıllar […]
  • 03
    Marmara Denizi’nde artçı sarsıntılar devam ediyor
    AFAD’dan yapılan açıklamada, saat 07.19’da meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki depremin merkez üssünün Büyükçekmece açıkları olduğu belirtildi. Marmara Denizi’nde Çarşamba günü meydana gelen 6,2 büyüklüğünde depremin ardından artçı sarsıntılar kesintisiz devam ediyor. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD), Perşembe günü saat 07.19’da Büyükçekmece merkezli 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini aktardı. Kaydedilen 4 ve […]
  • 04
    Polonya lideri Duda: ‘Trump dışında, Putin’i durdurabilecek kimse yok’
    Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda Euronews’e verdiği özel röportajda, Ukrayna-Rusya barışının her iki taraftan da acı verici tavizler gerektireceği konusunda uyarıda bulundu. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını sona erdirme gücüne yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nin ve özellikle ABD’li mevkidaşı Donald Trump’ın sahip olduğunu açıkladı. Euronews ile yaptığı özel röportajda Polonya Cumhurbaşkanı Duda, Moskova ve Kiev […]
  • 05
    Almanya’da Eurofighter kararını Merz verecek, Türkiye’ye satış hâlâ masada
    Almanya’da Eurofighter savaş uçaklarının Türkiye’ye satışı konusundaki nihai kararın gelecek ay göreve başlayacak Friedrich Merz hükümeti tarafından verilmesi bekleniyor. BBC Türkçe‘ye konuşan Alman hükümet kaynakları, bir süre önce basında çıkan “Scholz hükümetinin Türkiye’ye Eurofighter satışını veto ettiği” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Silah ihracatı lisanslarının verilmesinden sorumlu Alman Ekonomi Bakanlığı da veto iddiaları hakkında BBC Türkçe‘ye yaptığı […]