Auschwitz Müzesi, koruma gerekçesiyle gerçek mekanda film çekmenin mümkün olmaması üzerine yönetmenler için dijital bir toplama kampı replikası oluşturdu.
Müze sözcüsü Bartosz Bartyzel, Euronews’e verdiği röportajda, “Sinema dünyasında Auschwitz kampının tarihine ilginin artmasıyla, film yapımcılarının ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla dijital bir replika geliştirdik. Bu sayede tarihi alanın bütünlüğüne zarar vermeden özgün hikayeler anlatılabilecek,” dedi.
Müze, belgesel ve uzun metrajlı film yapımcılarıyla yıllardır işbirliği içinde ancak koruma altındaki orijinal Anıt Alanı’nda çekim yapılmasına izin verilmiyor. Bartyzel, “Dijital replika, film yapımcılarının hem saygılı hem de etik biçimde çalışabilmesini sağlayan yeni bir yöntem” diye ekledi. Böylece, kampın gerçekliği ve tarihi dokusu dijital ortamda korunarak sinema eserlerine yansıtılabilecek.
Bartyzel, dijital replika fikrinin film yapımcılarıyla yapılan yakın işbirliği sonucunda ortaya çıktığını açıkladı. “Proje, günlük işbirliği sırasında yapımcıların dile getirdiği ihtiyaçlar ve karşılaştıkları zorluklardan ilham aldı. Bu fikir, yaratıcı topluluktan gelen gerçek talepler ve deneyimlere dayanıyor; gerçeklikten kopuk değil, tam tersine onların sesinden doğdu,” dedi.
Böylece dijital replika, film yapımcılarının görüşleri ve talepleri doğrultusunda şekillendi.
Bartyzel, “Picture from Auschwitz” adlı dijital replika projesinin, Auschwitz Müzesi, Auschwitz-Birkenau Vakfı ve teknoloji uzmanı Maciej Zemojcin liderliğindeki bir ekibin ortak çalışması olduğunu açıkladı. Projenin konsepti, ortak çalışma ve tartışmalar sonucunda birkaç ay içinde netleşti. Teknik ekip, Auschwitz I kampının dijital kopyasını oluşturmak için en gelişmiş uzamsal tarama teknolojilerini kullandı. Şu anda ise Auschwitz II-Birkenau arazisi ve bazı binaların iç mekanlarının dijitalleştirilmesi için fon toplama çalışmaları sürüyor.
Replikanın duyurulmasının ardından film topluluğundan ve halktan olumlu tepkiler alındığını belirten Bartyzel, projenin Cannes’daki Marche du Film gibi uluslararası platformlarda da kabul gördüğünü söyledi.
Dijital replika ile işbirliği yapmak isteyen film yapımcılarıyla görüşmelerin başladığını aktaran Bartyzel, anlaşmalar tamamlandıkça projelerin detaylarının paylaşılacağını ifade etti.
Auschwitz’in dijital replikasının oluşturulması, Auschwitz-Birkenau Vakfı’nın özel bağışçılardan sağladığı destekle finanse edildi. Projenin sürdürülebilirliği için Vakıf, yeni fonlar arayışını sürdürüyor. Vakfın planı, replikadaki materyalleri kullanacak yapımcılardan alınacak lisans ücretleriyle sistemin kendi kendini finanse eden bir yapıya kavuşması yönünde. Böylece proje yalnızca sinema endüstrisine hizmet etmekle kalmayacak, aynı zamanda Anıt’ın eğitim ve anma misyonuna da katkı sunacak.
Projede karşılaşılan en büyük zorluklardan biri, yeterli finansmanı sağlamak oldu. Bunun yanı sıra, yüksek teknoloji çözümlerini Auschwitz gibi son derece özel ve korunmaya tabi bir alanla uyumlu şekilde kullanmak da önemli bir engel teşkil etti. Bartyzel, dijital ortamda dahi olsa her adımın tarihi bir Anıtın özgünlüğünü gözeterek atılması gerektiğini vurguladı.
