İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşması Pazar sabahı itibarıyla yürürlüğe girerken, üç İsrailli kadın rehine serbest bırakıldı.
Katar merkezli El Cezire (Al Jazeera), konvoylarının Gazze Şehri’nde hareket ederken araçların arasında yürüdüğünü, etrafının büyük bir kalabalıkla çevrili olduğunu ve birçok kişinin telefonları ile çekim yaptığını gösteren canlı video yayınladı. Görüntülerde ayrıca, araçlara Hamas’ın yeşil bantlarını takan ve sayıları binleri bulan kalabalıktan araçları korumaya çalışan silahlı kişilerin eşlik ettiği görüldü.
Bu arada Tel Aviv’de haberleri büyük ekranlardan izlemek üzere toplanan binlerce kişi sevinç çığlıkları attı. Aylardır birçok kişi ateşkes anlaşması talebiyle meydanlarda toplanıyordu.
Romi Gonen, 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyindeki Nova müzik festivalinden kaçırılmıştı. O sabah, Gonen’in annesi Merav ve en büyük kızı, militanlar festival alanını yağmalarken yaklaşık beş saat boyunca Gonen’le konuştu. Gonen ailesine terk edilmiş arabalarla tıkanmış yollardan kaçmanın imkansız olduğunu ve çalılıklara sığınacağını söyledi.
Sonra annesinin kafasında her gün yankılanan şu sözleri dile getirdi: “Anne ben vuruldum, araç vuruldu, herkes vuruldu. … Yaralıyım ve kanamam var. Anne, sanırım öleceğim.”
Ne yapacağını şaşıran Merav Gonen kızını ölmeyeceğine, nefes almaya başlamasına ve yaralı arkadaşlarını tedavi etmesine ikna etmeye çalıştı. Merav’a göre, yaklaşan silah sesleri ve bağırışlar her şeyi bastırırken Gonen’in telefon görüşmesi sırasındaki son sözü “Anne!” diye bağırmasıydı.
Sonra telefon kapandı. İsrailli yetkililer telefonun Gazze’deki yerini tespit etti.
Geçtiğimiz 15 ay boyunca Merav, rehinelerin geri dönmesini savunan en açık sözlü seslerden biri oldu. Neredeyse her gün İsrail haber programlarına çıktı ve yurtdışına seyahat etti.
Associated Press’e (AP) konuşan Merav, “Dünyanın unutmaması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” dedi. “Her gün uyanıp derin bir nefes alıyoruz ve yürümeye devam ediyoruz, onu geri getirecek şeyleri yapmaya devam ediyoruz.”
Emily Damari, Hamas’ın saldırısından ağır darbe alan Kibbutz Kfar Aza’daki evinden kaçırılan bir İngiliz-İsrail vatandaşı. Kibbutz’un Gazze’ye en yakın bölümü olan genç yetişkinlerin yaşadığı bir mahalledeki küçük bir dairede yaşıyordu. Militanlar kibutzun sınır çitlerini aşarak mahalleyi yağmalamıştı.
Damari’nin annesi Mandy, kızının müziği, seyahat etmeyi, futbolu, iyi yemekleri, karaokeyi ve şapkaları sevdiğini söylüyor.
Mandy Damari, geçtiğimiz ocak ayında Damari’nin yanmış dairesinin önünde yaptığı açıklamada, “Çektiği acılara rağmen hayatta olduğuna dair kalbimde hâlâ bir parça umut taşıyorum,” dedi. “Çaresizim, kızgınım ve onun için dehşete düşmüş durumdayım.”
Doron Steinbrecher hayvanları seven İsrailli-Romen bir veteriner ve Damari’nin Kibbutz Kfar Aza’daki komşusu.
7 Ekim 2023 günü yerel saatle 10:20’de Steinbrecher annesini aradı: “Anne, korkuyorum. Yatağın altında saklanıyorum ve daireme girmeye çalıştıklarını duyuyorum.”
Daha sonra arkadaşlarına sesli mesaj göndermeyi başarmış: “Beni yakaladılar! Beni yakaladılar! Beni yakaladılar!”
Bu mesaj, ailesinin Doron’un kaçırıldığını anlamasında kilit rol oynadı.
Steinbrecher, 26 Ocak 2024’te Hamas tarafından yayınlanan bir videoda diğer iki kadın İsrail askeriyle birlikte yer aldı. Kardeşi, videonun kendilerine onun hayatta olduğuna dair umut verdiğini ancak yorgun, zayıf ve çelimsiz göründüğü için endişeye yol açtığını belirtti.
Hamas militanları, 7 Ekim’de Kibbutz Kfar Aza’da toplam 64 kişiyi ve 22 askeri öldürdü, 19 kişiyi de kaçırdı. Steinbrecher ve Damari’nin dönüşüyle birlikte Gazze’de tutulan üç kibbutz üyesi kaldı: Amerikalı-İsrailli 65 yaşındaki Keith Siegel ve 27 yaşındaki ikizler Gali ve Ziv Berman.