Karantina süresi neden düşürüldü?

Bakanlık karantina süresini on güne düşürdü. Peki kararın bilimsel dayanağı ne?

Koronavirüs günlük vaka sayısının 30 bini aştığı Türkiye’de, Sağlık Bakanlığı Covid-19 hastası kişilerle yakın temaslılar için getirilen 14 günlük karantina süresini 10 güne düşürmesi tartışma yarattı. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı bugün yeni bir açıklama yaparak, bu düzenlemenin “uluslararası güncellemelere paralel” olarak yapıldığını belirtti. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) ile Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (ECDC)’nin Türkiye’de takip edildiği belirtilerek, “Yakın temaslıların karantina süresinin 14 günden 10 güne düşürülmesi ve PCR testi sonucuna göre yedinci günün sonunda sonlandırılabilmesine ilişkin düzenlemeler de yukarıda sayılan uluslararası güncellemelere paralel olarak yapılmıştır” denildi.

Bakanlığın dün güncellediği Covid-19 ile mücadele rehberine göre “yakın temaslı” olup herhangi bir semptom geliştirmeyenler artık 14 gün karantina değil 10 gün karantina uygulamasına tabi tutulacak. Bunun yanı sıra çalışanlar, PCR testlerinin negatif çıkması durumunda yedinci günün sonunda karantinayı bitirilebilecek.  Böylece çalışanlar yedi günlük karantinanın ardından sekizinci gün işe dönebilecek.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Yardımcı Rifat Hisarcıklıoğlu da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Sağlık Bakanlığının “sanayi işletmelerimizde yaşanan sıkıntıları çözmek üzere” karantina süresini indirdiğini belirterek, “İş dünyasının talebi de bu yöndeydi” ifadesini kullanmıştı. Bu da, Sağlık Bakanlığının kararının ekonomik kaygılarla mı alındığı sorusunu akıllara getirmişti. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın atıfta bulunduğu CDC de karantina süresini indirme kararı almıştı.

CDC ve DSÖ’nün tavsiyeleri

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) 2 Aralık’ta, enfekte olan ve temaslı kişilerin karantina süresinin 14 günden 10 güne indirilebileceğini öngören eden bir güncelleme yayımladı. Burada ayrıca, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, çalışanların karantinada yedi günü tamamladıktan sonra, eğer testleri pozitif değilse işbaşı yapabileceği belirtiliyor. CDC, hastalığa yakalanmış kişilerden karantinanın ardından 14 günü tamamlayacak şekilde kendilerini izlemelerini tavsiye ediyor.

Bu konuyla ilgili olarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tavsiyelerini 27 Mayıs’ta güncelledi. Buna göre, semptomatik hastaların 10 günlük izolasyon süresine ek olarak semptomsuz geçirilen üç gün, semptomsuz hastaların ise “pozitif” testi takiben 10 gün karantinada kalması tavsiye ediliyor. Salgının başında ise DSÖ, Covid-19 hastalarına en az iki PCR testi sonucu negatif çıkana kadar karantinada kalmalarını tavsiye ediyordu.

DSÖ, güncelleme kararını “uzun süreli izolasyonun kişilerin sağlığını, toplumsal hayatını ve sağlık hizmetlerine ulaşımını etkilemesi” ve “test sistemindeki yetersizlikler” olarak gerekçelendiriyor.  Ancak burada, söz konusu sürelerin ardından hastalığın bulaşıcılığının tümüyle yok olduğunu kesin bir şekilde ifade edilmezken, bilimsel veriler ışığında 13 günlük izolasyonun ardından karantina uygulamasını sonlandırmanın güvenli olacağı belirtiliyor.

Hastalığın bulaştırıcılığı

ABD’de bulunan Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi de hastalığı hafif semptomlarla geçirenler ile semptom göstermeyenlerin, hastalığı bulaştırma sürelerinin  “10 günden uzun sürmeyeceği” sonucuna varan bir çalışma yayımladı. Ekim ayında yayımlanan ve Covid-19’a dair yapılan 18’i hakemli toplam 77 araştırmanın bulgularına dayanan bu çalışma, ancak hastalığı “ciddi” semptomlarla atlatan kişilerin semptom göstermeye başladıktan 20 gün sonra bile bulaşıcılığının devam ettiğine dikkat çekiyor.

Halk sağlığı uzmanı: Karantina süresi kısıtlanmamalı

DW Türkçe’ye konuşan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Sarp Üner ise karantina süresinin düşürülmesi konusunda çekinceli. “Açıkçası benim bilimsel olarak 10 günden sonra bulaşıcılığın azaldığına ilişkin genel kabul görür bir bilimsel çalışmadan haberim yok” diyen Üner, Türkiye’nin karantina süresini kısıtlamak yerine iki ila dört hafta sürmesi gereken bir tam kapanmaya girmesi gerektiğini ifade etti.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği  (HASUDER) Yönetim Kurulu üyesi Üner’e göre çözüm karantinadaki kişileri test etmek: “Yakın temaslı kişiye karantina öncesinde ve onuncu günün sonunda test yapılması gerekiyor. Hiçbir şey olmamış gibi bırakılmaması gerekiyor. Bildiğimiz, yüzde 55’in ise hafif ve orta belirtileri olduğu halde hastalığı bulaştırmaya devam ettiği; yüzde 30’un ise hiçbir belirtisi olmadan bu hastalığı bulaştırdığı. En doğru sonuç alınacak negatif testlerle sağlanır” diyor.

Halk Sağlığı Uzmanı Üner, karantina süresinin azaltılmasının ekonomik nedenlere bağlı olduğunu savundu. Üner, “Yakın temaslı kişilere getirilen karantina gevşetme uygulamasını da çalışma yaşamının devam etmesine yönelik önlemler olarak görüyorum. Alınan önlemlere bakıldığında iş yaşamı ve sosyal yaşam olarak net bir ayrım var. Son getirilen önlemlerin büyük bir kısmı sosyal yaşamı kısıtlamaya yönelik. Öte yandan insanlar çalışmayı ve işe giderken toplu taşıma kullanmayı sürdürüyor. Ancak bulaş devam ediyor. Haftasonu da hafta içi de olsa devam ediyor. Dolayısıyla gerekçe daha ziyade ekonomik gibi geliyor bana” değerlendirmesini yaptı.

© Deutsche Welle Türkçe