Kimi zevkle dinler, neyi merakla okursunuz?

Genel - 9 Şubat 2018 00:03 A A

Neşe Doster
nesedoster@yahoo.com

Ne zamandır yapmak isteyip yapamadığım, anlatmak isteyip ötelediğim, yazmak isteyip ertelediğim, derslerimde sormak isteyip soramadığım konuların başında geliyordu bugünkü yazı başlığım. Ders verdiğim yazarlık ve tiyatro bölümünde, eğitim verdiğim kurumlarda bu hafta nihayet; “Kimi zevkle dinlersiniz, hangi konular ilginizi çeker, hiç bitmesin dediğiniz kitap ya da konu nedir?” deyip içimde kalan soruyu sordum ve rahatladım nihayet!

Ancak zamane gençleri cin(!) oldukları için, bana ‘önce siz ipuçları verin ki, nereden başlayıp, neye dokunacağımızın çerçevesini çizelim’ dediler. Eee bazen emir demiri kesiyor doğrusu! Ben onlara şunları dedim, onlar bana bunları dedi. Şimdi özetleyerek paylaşma ve hayal kurma zamanı…

Dedim ki; Konuşmacı güler yüzlü olmalı, alçakgönüllü olmalı, sevgi dolu gözleriyle insanı sarıp sarmalamalı, içten olmalı, anlattıklarını dünden bugüne ve yarınlara doğru sıralarken abartmadan, yüreklere dokunarak ve gerçeği fonda tutarak aktarmalı.

Dediler ki; Zaman buldukça televizyonlardaki tartışma programlarını izliyoruz. Hep aynı kişilerin, hep aynı konuları, hep aynı örneklerle anlatmalarından sıkılıyoruz. Keşke daha farklı kişiler çağrılsa, onlara sorular sorulsa, karşılıklı iki grubun tek düze savunmaları yerine farklı konular gündeme gelse daha merakla izleriz.

Dedim ki; Bilgi birikimi uzlaştırma ve buluşturma amaçlı kullanılmalı. Parmak sallayarak, birilerine göz kırparak, mesaj vermek için değil. Ömrü ve zamanı ekranlardan geçenlerin bu tempoyla dağarcığı boşalır, ne yeni şeyler öğrenmeye vakti kalır, ne dünyada olup bitenleri izlemeye mecali!  Dolayısıyla onları karşılarında görenler de “yine mi o?” deyip ekranı karartır!

Dediler ki; Biz zaten öyle yapıyoruz. Ya elimizdeki akıllı telefonlara kitleniyor veya çok az olan müzik kanallarını açıyor ya da arkadaşlarımızla sosyal medyaya dalıyoruz.

Dedim ki; Yazarken veya konuşurken doğallıktan vazgeçmemeli, ısrarla bile isteye kendi yaşamınızdan örneklere yer vermeli.  Mutlaka inandırıcı olmalı, yer yer kendinizle dalga geçebilmeli, karşınızdakine, “evet ben de yapabilirim dedirtmeli” dinleyene,  okuyucuya, zamana değer vermeli, içi boş abartılı, inandırıcılıktan uzak örneklerden kaçınmalı. Önemli ve öncelikli konuların altını dikkat dağılmadan, insanların sabrı tükenmeden, zamanlamayı gözeterek çizmeli.

Dediler ki; Özellikle konuşmacının giysi seçimi de özenli olmalı. Bu anlattıklarınızın ışığı altında haftaya sunumlarımıza başlayacağız.

Dedim ki; Konunun başını sonunu toparlarsak özetle derim ki; konuşma sırasında dozunda yapılan espri, yerine göre gönderme, mizahi bir üslup, bazen de taşı gediğine koymak hem havayı yumuşatır, hem tansiyonu düşürür, hem de dinleyenleri sıkmaz. Özellikle de şiddet dilinin hâkim olduğu politik ortamlarda; dert yüzü görmemiş sesleri ve yüzleriyle, soğuk, ilgisiz, kararlı hoyrat bakışlarıyla, hırpalamaya hazır, örselemeye yönelik çıkışlarıyla, sevgiden yoksun, saygıyı rafa kaldırmış ses tonlarıyla konuşma ortamı ve insanları daha çok gerer.

Dediler ki; Bu saydıklarınız keşke daha çok siyasette kullanılsa! Bizim ülkemizin buna çok ihtiyacı var. Oysa bizi yönetenler, mutluluk ve coşkularını aileleriyle, hınç ve öfkelerini toplumla paylaşıyor. Hırpalamaya, örselemeye hazır olanlar, sevgi ve saygı dilini unutanlar, sınırları zorlayan ses tonuyla durmadan bağıranlar, unutmasınlar ki acımasızca atılan köprüler, bazen sıcak bir sözle onarılır.

Hafta doldu. Derse girdim inanılmaz bir sunumla Tiyatro Denemeden İlayda Ulcaylı genelde ABD Tiyatrosu, özelde Brodway’de sergilenen oyunları görselleri de kullanarak anlattı. Yazarlık sınıfından Selin Tektaş, yorumları ve sorularıyla “işte budur” dedirtti. Böylece ben amacıma ulaştım, onlar yüksek notlarla sınıf geçmeyi garantiledi…

Y. N: Türk Tiyatrosu ve Yazın Dünyası! Zımba gibi gelen genç yazarları ve oyuncuları alkışlama sırası sende. Hazır mısın?


Yazarın yazı arşivine ulaşmak için buraya tıklayınız…

Genel - 00:03 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    Hindistan’da Türkiye’ye boykot çağrıları
    Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan çatışmanın ardından, Hindistan’da Türkiye’ye yönelik boykot çağrılarının kapsamı genişliyor. Hindistan Ticaretçileri Konfederasyonu (CAIT) 16 Mayıs Cuma günü Yeni Delhi’de Türkiye ve Azerbaycan ile tüm ithalat ve ihracatı durdurma kararını görüşmek üzere ulusal bir konferans düzenliyor. Hindistan, ulusal güvenlik endişelerini gerekçe göstererek Türk havacılık firması Çelebi’nin havaalanlarında faaliyet göstermesini yasakladı. Çelebi […]
  • 02
    BM: Üç ay süren İsrail ablukasının ardından yardım tırları Gazze’ye girdi
    İsrail, Gazze’nin ikinci en büyük kenti Han Yunus’u boşaltma emri verirken, kara ve hava saldırılarını da genişletti. Daha önce savaşta büyük yıkıma uğrayan kente yönelik yeni bir operasyon başlatıldı. Birleşmiş Milletler (BM), İsrail’in yaklaşık üç ay süren ablukasının ardından ilk yardım TIR’larının Gazze’ye girdiğini doğruladı. İsrail’in Gazze’ye insani yardım koordinasyonundan sorumlu savunma birimi Cogat’a göre, […]
  • 03
    Çin’in yeni ‘drone ana gemisi’ ilk test uçuşu için gün sayıyor
    Tam kapasiteyle çalıştığında, Jiu Tian adlı bu insansız hava aracı, düşman hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirmek için birlikte hareket edecek 100’e kadar küçük drone’dan oluşan devasa bir sürüyü serbest bırakabilecek. Çin’in 100’e kadar küçük drone’u aynı anda havaya salabilen yeni bir drone taşıyıcısı (ana gemisi), devlet televizyonu CCTV’nin haberine göre önümüzdeki günlerde ilk test […]
  • 04
    Fırtınalar ve kasırgalar ABD’nin orta kesimlerini vurmaya devam ediyor: En az 20 ölü
    ABD’nin orta kesimlerinde etkili olan şiddetli fırtına ve kasırgaların ardından, Teksas’tan Kentucky’ye kadar uzanan bölgelerde temizlik ve kurtarma çalışmaları sürüyor. Son dört günde yaşanan hava olaylarında 20’den fazla kişi hayatını kaybetti. St. Louis’te Cuma günü yaşanan kasırganın yaklaşık 5.000 binaya zarar verdiği ve 1 milyar doları aşan maddi hasara yol açtığı belirtiliyor. Belediye Başkanı, federal […]
  • 05
    Eurostat 2024 verilerini açıkladı: Türkiye net kazançlarda Avrupa’nın alt sıralarında
    2024 yılında Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri en yüksek ortalama net kazançları kaydetti. Satın alma gücü standartlarına göre yapılan ayarlamalar farkı azaltmakla birlikte, gelir eşitsizliği hâlâ belirgin şekilde sürüyor. Brüt maaşlar, Avrupa ülkeleri arasında karşılaştırma yaparken en sağlıklı ölçüt olmayabilir; çünkü kişisel gelir vergisi oranları ve çalışanların sosyal güvenlik katkıları ülkeden ülkeye önemli farklılıklar gösteriyor. […]