Korona tedavisinde yoğun bakım önceliği olmalı mı?

Korona vakalarında “öncelikli hasta” sınıflandırmasına mı gidiliyor? Almanya’da yeterli yoğun bakım yatağı kapasitesinin olmaması, hangi hastaların öncelikle tedavi edilmesi gerektiğine dair tartışmaları alevlendirdi.
Saksonya Eyaleti Sağlık Bakanı Petra Köpping’in geçen hafta yaptığı açıklama, hem bir haykırış hem de bir ciddi bir uyarı niteliği taşıyor: “Pek yakında hastalarımıza bakımını nasıl yapabileceğimizi bilmiyoruz!” Eyalet Başbakanı Michael Kretschmer de durumun vahametini “İş yoğunluğu açısından Alman hastanelerinde artık bıçak kemiğe dayandı” sözleriyle anlatmaya çalıştı.
Neyse ki her iki yetkili de “triyaj” tanımlamasını şimdilik kullanmadı. Fransızca kökenli bu terim, eleme, seçme, ayırma veya sıralama gibi anlamlara geliyor. Tıp dilindeyse aciliyet veya hayatta kalma ihtimali gibi kriterlere dayanarak, koşul ve kaynakların yetersiz olduğu durumlarda, hasta veya yaralı kişilerin tedavi önceliğinin belirlenmesini tanımlıyor.
Geçtiğimiz Nisan ayında Almanya, bir afet durumunda tıbbi yardımda öncelik sıralamasının saptanmasının gerekli olup olmadığnı tartışmıştı. O günlerde İspanya, İtalya ve Fransa’dan yansıyan görüntüler, Covid-19 hastalarının, yoğun bakım ünitesinde boş yer kalmaması nedeniyle aşırı kalabalık hastane koridorlarında öldüğünü gösteriyordu. Bu görüntüler, tüm dünyada olduğu gibi Almanya’da da halkı derinden sarstı.
Saksonya’da acil durum
Almanya’da gerek koronavirüs vakalarının gerekse buna bağlı ölümlerin hızla artmasıyla, triyaj tartışmaları yeniden alevlendi. Süddeutsche Zeitung’a demeç veren Alman Disiplinlerarası Yoğun Bakım ve Acil Tıp Derneği (DIVI) Başkanı Uwe Janssens, vaka sayısının aynı hızla artmaya devam etmesi halinde, yoğun bakım ünitelerinin birkaç hafta içinde kapasite sınırına ulaşabileceğini belirtti.
Özellikle Saksonya eyaletinde durum hayli dramatik. Robert Koch Enstitüsü (RKI), son yedi günde eyalette her 100 bin kişiden 415’ine koronavirüs bulaştığını açıkladı. Bu, Almanya geneline göre neredeyse iki buçuk kat daha fazla. Ülke genelinde söz konusu değer halihazırda her 100 bin kişide 179 seviyesinde.
Alman Yoğun Bakım ve Acil Tıp Derneği’nin kayıtlarına göre, enfeksiyon oranlarının özellikle yüksek olduğu bazı bölgelerde, yoğun bakım yataklarının neredeyse tamamı dolu. 21 Aralık 2020 verilerine göre 5 bin 167 hasta şu anda kliniklerde Covid-19 nedeniyle tedavi görüyor. Bunların 2 bin 690’ı entübe ediliyor. 26 bin 824 yoğun bakım yatağının 21 bin 964’ü dolu. Yani boş yatak sayısı sadece 4 bin 860.
Sağlık çalışanları için tavsiye kılavuzu
Aynı zamanda Eschweiler’deki St. Antonius Hastanesi İç Hastalıkları ve Yoğun Bakım Kliniği’nin Başhekimi olan DIVI Başkanı Uwe Janssens, geçtiğimiz Nisan ayında DW’ye verdiği demeçte, “Entübasyon için yeteri kadar solunum cihazının bulunamadığı kritik durumlarda, bir öncelik sırası belirleyip, ona göre karar vermek zorunda kalabiliriz. Hiç karar vermemek demek, herkesin ölmesi anlamına gelebilir” demişti.
Almanya Bilimsel Tıp Dernekleri Çalışma Grubu (AWMF), 23 Nisan’da DIVI önderliğinde hazırladığı ve kriz durumlarında sağlık çalışanları için bir kılavuz görevi görmesi amaçlanan bir “Klinik Etik Tavsiyeler” kataloğu yayımladı. Buna göre, her hasta için tedavinin başarı olasılığı göz önünde bulundurulmalı. DIVI, kronik ön hastalıklar, yaş, sosyal durum ve engellilik gibi faktörleri, bir triyaj kararı için meşru kriter olarak görmüyor.
DIVI Başkanı Janssens, “Orta veya uzun vadeli yaşam beklentisiyle ilgilenmiyoruz,” diyor ve ekliyor: “Bunun yerine mümkün olduğunca çok insanın hayatta kalmasını amaçlıyoruz. Ve bununla herkesi kastediyoruz; engelliler, yaşlılar, gençler, demans hastaları; yani gerçekçi bir yaşam ihtimali olan herkes hayatta kalmalı.”
Söz konusu kılavuz, siyasi tartışmaları da tetikledi. Federal Meclis’in Yeşiller Partili üyesi Corinna Rüffer, “Doktorlar eğer meslek derneklerinin tavsiyelerine uyarsa, pek çok engellinin yaşamlarını sürdürme şansı neredeyse hiç olmayacak” diyerek, bu belgeyi eleştiriyor. Hastaların “kırılganlık ölçüsüne” göre sınıflandırılmasından endişe eden Rüffer, bu kılavuzun uygulanması durumunda, kişisel yardımcısı bulunan genç bir engelli hastanın, diğerlerine göre daha az öncelikli sayılacağını belirtiyor. Rüffer’e göre bu, Anayasa ile güvence altına alınan insan onurunun dokunulmazlığı ve ayrımcılığın önlenmesi gibi temel ilkelerin ihlali anlamına geliyor.
‘Parlamento görevini yapmalı’
“Pandemiyle mücadele ve tedavi sürecinin Anayasaya uygunluğunu denetleyen yasal düzenlemeler yapmak için artık top parlamentoda” diyen Rüffer, “Triyaj konusunda aylar önce Meclis Hukuk Komisyonu’nda bir oturum yapılmasını teklif ettik. Ancak hükümet çoğunluğunun oylarıyla reddedildi” hatırlatmasını da yapıyor.
Yoğun bakım hekimi Janssens de triyaj konusunda yasal bir boşluk olduğunu, zira Anayasa’nın böyle bir uygulamayı öngörmediğini teslim ediyor. Yine de bu konudaki muhtemel bir yasal düzenlemenin, mevcut çözüm alternatifleri arasında “en kötü seçenek” olacağını savunuyor.
Geçen hafta Çarşamba günü Alman Federal Meclisi Sağlık Komisyonu’nun oturumunda, olası bir yasal düzenleme değil, sağlık sistemindeki aşırı yoğunluğun riskleri masaya yatırıldı. Konuyla ilgili uzmanların davet edildiği oturumda konuşan Alman Etik Konseyi Başkanı Alena Buyx, “Durumun kötüleşmesi, sorunlu triyaj kararlarının alınmasına yol açabilir” uyarısında bulundu.
Alman Disiplinlerarası Yoğun Bakım ve Acil Tıp Derneği Başkanı Uwe Janssens de federal eyalet yönetimlerine acil bir çağrıda bulundu: Saksonya gibi salgından yoğun olarak etkilenen bölgelerde, bazı hastanelerdeki aşırı doluluğu bir nebze olsun aşağı çekebilmek için, hastaların nakledilebileceği çevre hastanelerle ilgili acil durum planları yapılmalı.
Ancak Janssens, bu çözümün de pratikte sorunlara neden olabileceğinin bilincinde. Ülke çapında hâlâ boş yoğun bakım yatakları olsa da, hastaların bazen uzun mesafelere taşınması gerekiyor. Bu da onların iyileşme süreçlerini olumsuz etkiliyor.
Astrid Prange
©Deutsche Welle Türkçe
-
Manisa’nın yeni belediye başkanı belli oldu
-
Hakan Akpınar: BOP’un gizli ajandası…
-
Bedelli askerlik: Ödenecek tutar değişiyor
-
Ekrem İmamoğlu için 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi
-
Merkez Bankası anketiyle, memur ve emekli zammı için yeni oran ortaya çıktı
-
İran parlamentosu, Rusya’yla stratejik ortaklık anlaşmasını onayladı
HABER LİSTESİ
-
01
Manisa’nın yeni belediye başkanı belli olduManisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in hayatını kaybetmesinin ardından başkanlık seçimi süreci tamamlandı. Belediye meclisi, olağanüstü toplantıda yapılan gizli oylama sonucunda Besim Dutlulu göreve geldi. * Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in elektrik çarpması sonucu 9 Haziran’da hayatını kaybetmesinin ardından şehrin yeni belediye başkanı göreve geldi. Belediye meclisi, olağanüstü toplantıda yapılan gizli oylama sonucunda […] -
02
Hakan Akpınar: BOP’un gizli ajandası…Hakan Akpınar hakanakpinar227@gmail.com YAZI ARŞİVİ Bazı yazılara girizgâh gerekmez. İsrail’in, 200 uçakla gökyüzünden baskın yaparak İran’ı ansızın bombalaması; nokta atışı suikastlarla rejimin onlarca kilit ismini ve yüzlerce insanı katletmesiyle başlayan İran-İsrail Savaşı’nın gerekçesi zaten bir girizgâha ihtiyaç bırakmayacak kadar açık… O yüzden kitabın ortasından konuşmak en doğrusu… Amaç belli… ABD ile Avrupalı peykleri, on yıllardır […] -
03
Bedelli askerlik: Ödenecek tutar değişiyorMemur maaşlarına gelecek zamla birlikte bedelli askerlik ücreti de artacak. Temmuz ayında açıklanacak enflasyon verisine kadar başvuru yapanlar farkı ödememiş olacak. * Askerliğini bedelli olarak yapmak isteyenler için maliyet artıyor. Temmuz ayından itibaren bedelli askerlik ücretlerine artış gelecek. Bedelli askerlik ne kadar? Şu anda bedelli askerlik ücreti 243 bin 13 lira 44 kuruş olarak uygulanıyor. Yoklama […] -
04
Ekrem İmamoğlu için 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendiİstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle yargılanan Ekrem İmamoğlu hakkında savcı mütaalasını açıkladı. * İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu‘nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesi hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle yargılandığı davada mütaalasını açıklayan savcı İmamoğlu’nun 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını […] -
05
Merkez Bankası anketiyle, memur ve emekli zammı için yeni oran ortaya çıktıTemmuz ayında milyonlarca memur ve emekli için yapılacak maaş zammı netleşmeye başladı. 5 aylık enflasyon farkı sonrası gözler haziran verilerine çevrilmişti. Merkez Bankası anketine göre tahmini enflasyonla birlikte 6 aylık fark belirlendi. SSK ve Bağ-Kur emeklisi yüzde 16.95, memurlar ise yüzde 15.84 zam alacak. * Temmuz ayında maaşlara yapılacak ara zam için geri sayım […]