Ne yazdığımı bilmiyorum ama, kesin bir şeyler yazdım!

Neşe Doster
nesedoster@yahoo.com
Yazıma son günlerin moda deyimini başlık yapıp, milli irade nedir diye girersem! Bunu bilmeyecek ne var? Daha doğrusu bu da soru mu şimdi der, sabah akşam milli irade ve beka diye tutturanların her koşulda ve her şartı zorlayarak seçim kazanması milli iradedir der noktayı koyarım!
Gelelim esas konuya! Önce sayılan oyların sonra yok sayıldığı, iddianın, delilin, tanığın hiçe sayıldığı bu kararda, YSK’nın dağa taşa yazılacak, dosta düşmana yayılacak, evrensel hukuk kurallarını yerle bir edecek, tarihe- arşivlere kara bir leke olarak geçecek bu ilginç kararında; Toplumsal körlüğü bi kenara bırakıyorum, kitlesel sağırlığa hiç girmek istemiyorum, yüksek tepelerin baskısını sağır sultan bile duyduğu için geçiyorum! Ancak aşağıda özetlemeye çalıştığım yorumları geçemiyor, halkın yarısından çoğunun isteklerinin yok sayılması kararını verenlerin günün birinde de olsa bu kararı vicdani ve insani olarak nasıl açıklayacağını çok merak ediyorum.
Gelelim konunun bana açtığı masraf kalemine! YSK’nın kararını beklediğimiz o sancılı süreçte pek çok dostum ve arkadaşımla bahse tutuştum. Bunca hoyratlık, bunca kanun tanımazlık, bunca hukuk saymazlık, halkın iradesini bunca yok sayma olmaz diye tutturdum. Cansiperana savunmam sırasında kavgalar ettim, kalpler kırdım, bi sürü yemek, kahve ikramı kaybettim! Çevremdekilere işin vicdani ve ahlaki yanıyla ilgili mini konferanslar(!) verip başlarını şişirdim ve sık sık bu kararın yargının güvenilirliği kadar geleceğimizi de çok etkileyeceğini anlatmaya çalıştım. Ne oldu? Kaybettim, bu pahalılıkta haftalar boyu evde ve dışarıda bahsi kazananları çaylı, çorbalı, kahveli kekli ağırlayacağım. İyi mi?
16 milyon nüfusu, 10.5 milyon seçmeni olan İstanbul’da halk Ekrem İmamoğlu derken, YSK hak yiyerek, emeği, aklı, izanı, vicdanı gasbetti. CB; YSK’nın seçimin yenilenmesi kararını en doğru adım olarak nitelendirdikten sonra; “sandıktan çıkan sonuca saygılıyız, iş dünyası yanlış yapıyor, herkes haddini bilecek, bizim de size bakış açımız değişecektir” dedi. Binali Bey, esas mağdurun kendisi olduğunu söyledi.
Şimdi duyduklarımı ve bana sorulanları özetleme zamanı!
Avukat olan İngiliz arkadaşım; “Başına oturdukları sandık aynı, zarf aynı, mühür aynı, görevli aynı bu aynılar ilçe başkanını, muhtarları, ilçe meclis üyelerini, il meclis üyelerini sayarken sıkıntı yok, belediye başkanını sayarken sıkıntı var, bu nasıl oluyor?” diye sordu? Yere baktım…
Azerbaycanlı öğrencim; “Seçim demokratik bir haksa, iradesini gösteren halkın tercihine saygı duymak gerekmez mi? Siyasi ikbal peşinde koşarak ülkenin kaderini belirleyenler ve ülkeleri yönetenler! Aydınlıkla karanlık, gülmekle öfkelenmek, mutlulukla umutsuzluk, yalanla gerçek yan yana geldiğinde hangisini seçmelidir sizce?” dedi. Yüzüne bakamadım…
Koreli damadımız; “Türkiye çok mu zengin ki durmadan seçim yapıyorsunuz? Oysa piyasalarda deprem var, doların freni patladı, borsanın kaybı büyük, TL. durmadan değer kaybediyor, bütçeler delik deşik, 48 milyon yoksulunuzdan cılız sesler çıkmasa da, halk yemeden içmeden kesildi” dedi. Gözlerimi kaçırarak kaçacak yer aradım…
İranlı sınıf arkadaşım; “Ülkenizde bundan sonra yapılacak seçimlerde de her türlü iptal hakkı saklı olacak mıdır? Kazanana kadar seçim yapılacak mıdır? Normal olmayan, daha doğrusu uygarlıktan uzak olan bu durum ne kadar sürecektir? İktidar cenahının asla kaybetmeyelim düşüncesinin dışa vurumu olan bu seçim yenileme halka nasıl anlatılacaktır? Sizin geçmişinizde koskoca bir Atatürk ve cumhuriyet gerçeği var. Geçmiş kolay kazanılmadı ki kolay kaybedesiniz.” Şeklinde ders gibi konuşurken ve umutla geldiğini söylediği ülkemizin bugünkü halini tanımlarken; onu gözlerimi açarak ve ondan kaçırmaya çalışarak dikkatle dinledim…
Meslektaşımla evli Rus gelinimiz; “Bir Türk gelini olarak Rus Komsomolskaya Pravda Gazetesi’nin YSK seçimleri iptal etti. Nasıl yani, mümkün müydü böyle bir şey?” başlığıyla çıkmasından büyük üzüntü duydum. Ülkeniz bunu hak etmiyor” derken içimin cız ettiğini hissettim.
Iğdırlı hemşerimin Kübalı damadı; “Sandık ve yasa tanımayanları neden seçiyor, yetinmeyip baştacı ediyor, tercihlerinizi ve seçimlerinizi çalanlara göz yumuyorsunuz?” derken yerden göğe hak verip sustum…
Yeğenimin Alman arkadaşı; “Der Spıegel Dergisi, İstanbul seçimlerinin iptalinden çıkan sonuç bu ki: Erdoğan demokrasiyi kaldırıyor, şeklinde manşet attı. Bu manşeti içinize sindiriyor musunuz?” derken beynimde şimşek çakıp, kafam atmaz mı?
Eyyy Rusya! Eyyy Almanya! Eyyy Kore! Eyyy İngiltere! deme zamanı geldi gibi…
-
Basın tarihimizde ilk tekzip polemiği ve bir “Hayalet Yazar”
-
Rusya Devlet Başkanı Putin’den ‘Paskalya Ateşkesi’ kararı
-
Özgür Özel Yozgat’ta büyük bir kalabalığa hitap etti
-
AB-ABD ticaret görüşmeleri: Von der Leyen ve Trump arasında sessizlik
-
İran ve ABD arasında nükleer müzakerelerin ikinci turu Roma’da başladı
-
Trump, ABD’nin Rusya-Ukrayna görüşmelerinden çekileceğine dair sessiz
HABER LİSTESİ
-
01
Basın tarihimizde ilk tekzip polemiği ve bir “Hayalet Yazar”Hakan Akpınar hakanakpinar227@gmail.com Tarih 26 Ağustos 1864… Tasvir-i Efkâr’ın İzmir muhabirinin gönderdiği bir haber, İstanbul basınında yeni bir kalem kavgasının başlamasına sebep olacaktır. Hatta başka bir mesele yüzünden sonradan Fransız gazetesi Courrier d’Orient’nın (Korye Doryan) dâhil olduğu bu kavga, İstanbul basınını neredeyse üç ay boyunca meşgul edecektir. Haber, İzmir havalisinin mahsûlünden alınacak vergi gelirlerini toplayan […] -
02
Rusya Devlet Başkanı Putin’den ‘Paskalya Ateşkesi’ kararıRusya Devlet Başkanı Putin, Kremlin’de Genelkurmay Başkanı Gerasimov ile bir araya geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin’de düzenlenen bir toplantıda Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov‘un operasyon bölgesindeki duruma ilişkin raporunu dinledikten sonra Rus ordusunun 19 Nisan saat 18.00’den 21 Nisan saat 00.00’a kadar ateşkes uygulayacağını duyurdu. Yaptığı konuşmada Putin, “Ukrayna tarafının da bizi örnek almasını bekliyoruz. Aynı zamanda birliklerimiz […] -
03
Özgür Özel Yozgat’ta büyük bir kalabalığa hitap ettiCumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen CHP lideri Özgür Özel, ‘Sen geçmişin mağdurusun, bugünün zalimisin. Gözünün içine baka baka söylüyorum: Bu yaptığın yiğitlik, mertlik değildir, bu yaptığın korkaklıktır,’ dedi. Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Yozgat’ta Cumartesi günü düzenlenen mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek sert açıklamalarda bulundu. “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” adı verilen […] -
04
AB-ABD ticaret görüşmeleri: Von der Leyen ve Trump arasında sessizlikTicaret politikası konusunda münhasır yetkiye sahip olan Avrupa Komisyonu’na rağmen ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’a döndüğünden bu yana Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşmedi. Donald Trump, dünyanın en büyük iki ekonomisi olan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği arasında bir anlaşma yapılma şansını “yüzde yüz” olarak değerlendirdi. Trump, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’yi […] -
05
İran ve ABD arasında nükleer müzakerelerin ikinci turu Roma’da başladıİtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Roma’nın ‘barış ve diyaloğun başkenti’ haline geldiğini iddia etti. Görüşmelere yine Umman aracılık ediyor. ABD’li ve İranlı yetkililer, Tahran’ın nükleer programı konusunda Cumartesi günü ikinci tur müzakerelere başladığını açıkladı. Associated Press (AP) haber ajansına konuşan ABD’li yetkili, Umman’nın Roma Büyükelçiliği’nde kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerle ilgili olarak isminin açıklanmaması koşuluyla […]