Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Çarşamba günü Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Toplantısı’na katıldı.
Özel burada yaptığı açıklamada, CHP’nin cumhurbaşkanı adayının belirleneceği ön seçimde aday olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için, “İmamoğlu, 23 Mart 2025 tarihinde 1 milyon 700 bin üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir önseçim süreciyle Cumhurbaşkanı adaylığı unvanını resmen kazanacaktır,” ifadelerini kullandı.
“Çok adaya açık bir süreçte, kendisine duyulan güven ve uğradığı saldırılara karşı korumacı bir toplumsal sahipleniş, bu önseçimde tek aday olmak sorumluluğunu kendisine, ancak arkasına milyonları katma sorumluluğunu partimize yüklemiştir,” diye ekledi.
“Bu önseçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, yapılacak ilk genel seçimlerde yarışacak isimlerin belirginleştiği ve seçimlere ilişkin tek belirsizliğin seçim tarihi olduğunun inanç ve kararlılığı içerisindeyiz,” dedi CHP Genel Başkanı.
Özel, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) yaklaşımı hakkında, “Bizim için Avrupa, sadece bizim de içinde bulunduğumuz bir coğrafya değildir. Son iki yüzyıldır ülkemiz yüzünü Batı’ya çevirmiş, yaptığı ilk anayasa ile modernleşme sürecine girmiş, Kırım Savaşı’nı bitiren 1856 Paris Kongresiyle birlikte Avrupa kamu düzeninin ve Avrupa uyumunun bir parçası olarak kabul edilmiştir,” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yaşayan gençlerin yüzde 72’sinin AB üyeliğinden yana olduğunu vurgulayan CHP lideri şu ifadeleri kullandı: “Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefinin temel vaadimiz olması, hatta yapılacak seçimleri AB üyeliği açısından referandum olarak tarif etmemizden sonra yapılan kamuoyu araştırmalarında, Avrupa Birliği’ne üyelik konusundaki toplumsal talep istikrarlı olarak artmış ve son ölçümlerde yüzde 66’ya kadar ulaşmıştır. Özellikle genç kesim arasında Avrupa Birliği’ne üyelik talebi yüzde 72 noktasındadır.”
“Ancak o Avrupa Birliği, Türkiye’yle ilişkisini göçmen pazarlıklarına hapseden, Türkiye’yi sınırın ötesindeki bir göçmen deposu olarak gören bir Avrupa Birliği olmamalıdır. Türkiye, savaşlar ve iklim krizleriyle doğudan gerçekleşecek büyük göç baskınını kendi topraklarında tutan, karşılığında batıdan ekonomik yardım ve siyasal destek alacak bir ülke olarak görülmemelidir.”