Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, kuruluşunun 20. yıl dönümünü ziyaretçileriyle birlikte kutluyor. Müze, 8 Haziran Pazar günü tüm sergilerini ücretsiz ziyarete açarak bu özel günü geniş bir izleyiciyle paylaşmayı hedefliyor.
20. yılında geçmişle bugün arasında bağ kuran kapsamlı sergileriyle dikkat çeken Pera Müzesi, oryantalist resimden çağdaş sanata, fotoğraftan çini ve seramiğe uzanan çok yönlü sergi programıyla izleyiciyi farklı dünyalarla buluşturuyor.
Kütahya’dan Kudüs’e uzanan bir seramik mirası: ‘Sıra dışı Minas’
Minas Avramidis’in figürlü anlatımlarıyla dikkat çeken özgün üretimlerine odaklanan ‘Sıra dışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi’ başlıklı sergi, çiniciliğe geleneksel bir zanaat dalı olmanın ötesinde kültürel, anlatımsal ve estetik bir bakış getiriyor.
Genovefa Hikâyesi temalı seramik tabaklar ve ilk kez izleyiciyle buluşan taş baskılar, sanatçının anlatı gücünü gözler önüne sererken, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonundan seçilen eserler Kütahya çiniciliğine dair yeni bir okuma imkânı sunuyor.
Marcel Dzama’nın düşsel evreni: ‘Ay Işığıyla Dans’
Kanadalı sanatçı Marcel Dzama’nın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi ‘Marcel Dzama: Ay Işığıyla Dans,’ sanatçının çizim, heykel, film ve diorama gibi farklı mecralardaki üretimlerini bir araya getiriyor. Savaş, çevresel yıkım ve otoriter yapılar gibi evrensel temaları kara mizah ve satranç metaforu üzerinden ele alan sergi, Dzama’nın Raymond Pettibon’la birlikte gerçekleştirdiği iş birliklerine de yer veriyor. Sergi, güncel politik tartışmalarla sanat tarihine yapılan göndermeleri çok katmanlı bir anlatı içinde birleştiriyor.
Bir vefa projesi: Samih Rifat – ‘Çok İş Var Yapacak’
Fotoğraf, şiir, çeviri, müzik ve düşünce üretimini bir araya getiren Samih Rifat: ‘Çok İş Var Yapacak’ başlıklı sergi, kültür dünyasının “hezârfen”i Samih Rifat’ın entelektüel mirasına kapsamlı bir bakış sunuyor. Rifat’ın defterleri, çeviri notları, el yazmaları ve daha önce sergilenmemiş fotoğrafları, disiplinler arası bir duyarlılıkla kurgulanan sergide ilk kez bir araya geliyor. Sergi, aynı zamanda Pera Müzesi’nin 20. yılına özel bir vefa projesi olma niteliği taşıyor.
Koleksiyon sergilerinde tarihsel bir yolculuk
Müzenin üç koleksiyon sergisi, Osmanlı dünyasına ve bilim tarihine dair çok katmanlı anlatılar sunuyor. Osman Hamdi Bey sergisi, sanatçının hem ressam hem de arkeolog kimliğine ışık tutarken, kültürel mirasın korunmasına yönelik öncü çabalarını belgeler eşliğinde aktarıyor. ‘Ağırlık ve Ölçü Sanatı,’ ağırlık ve ölçü sistemlerinin tarihsel gelişimini estetik formlarla buluşturarak Osmanlı’dan günümüze uzanan bir teknik ve kültürel birikimi görünür kılıyor. ‘Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar’ sergisi ise 17. ve 18. yüzyıl Avrupası’nda Osmanlı İmparatorluğu’na duyulan ilginin sanatsal temsillerine odaklanıyor; diplomasi, temsil ve kültürel algı üzerine çarpıcı bir arşiv sunuyor.