‘Rusya, Türkiye ve İran Suriye’deki sürecin belirleyicisi haline geldi’

Dünya - 15 Eylül 2017 18:45 A A

Astana görüşmelerinde mutabık kalınan İdlib’teki gerilimi azaltma bölgesinde Türkiye’nin oynayacağı olası rolün önemine işaret eden Suriye uzmanı Oytun Orhan “Batı, Suriye’deki siyasi çözüm sürecinde denklemin dışında kaldı; belirleyiciler Rusya, Türkiye ve İran” dedi.

Kazakistan’ın başkenti Astana’da altıncı turu Perşembe günü başlayan Suriye görüşmelerinin ana gündem maddesi, dördüncüsünün İdlib’te olması planlanan gerilimi azaltma bölgesi. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen Sputnik kaynaklarına göre, gerilimi azaltma bölgesinde muhaliflerin bulunduğu alanı Türkiye; hükümet güçlerinin bulunduğu alanı ise Rusya ve İran kontrol edecek. Ürdün sınırı, Doğu Guta ve Humus’un kuzeyinin ardından İdlib’te kurulması planlanan gerilimi azaltma bölgesinde Türkiye’nin oynayacağı olası rol; Mart ayında gerçekleşen gizli görüşmelerin ardından Suriye yönetimiyle iş birliği yolu çizen Ankara’nın Astana süreci yoluyla hem Suriye’deki çatışmaların bitmesine hem de ABD yönetimindeki ülkelerin 2011’den bu yana çözüme ulaşamayan çabalarına sırtını dönmesi anlamına geliyor. Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Suriye uzmanı Oytun Orhan, Astana’daki gelişme oldukça kayda değer. İdlib’in Suriye krizinin çözümündeki kilit bölgelerden birisi olduğuna işaret etti. Orhan, “Astana görüşmelerindeki en büyük sıkıntının İdlib konusundaydı. Çünkü diğer bölgelerdeki sivil sayısı nispeten daha az ve ayrıca El Nusra liderliğindeki radikal grupların buradaki mevcudiyeti de bu bölgeyi diğerlerinden ayırıyor” dedi.

 ‘İDLİB’İN ÇÖZÜMÜ SURİYE KRİZİNİN ÇÖZÜMÜNDE ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI’

İdlib’teki çatışmayı azaltma bölgesinin Türkiye tarafından denetlenmesinin olası olduğuna işaret eden Orhan “Anlaşıldığı kadarıyla, İdlib’in dış çeperini Rus askerlerinin, vilayetin içinin de Türk askerleri tarafından denetlenmesi konusunda mutabakata varılmış durumda” ifadelerini kullandı.

İdlib’te mutabakata varılmasının Türkiye açısından önemine işaret eden Orhan “Bu gelişme önemli. Zira, eğer anlaşma sağlanmasaydı olası bir çatışmada Türkiye, 2,5 milyon sivilin ülkeye göçüyle veya o bölgedeki radikal unsurların Türkiye’ye sızmasıyla karşı karşıya kalabilirdi” dedi ve ekledi:

“Türkiye’nin uzlaşı çerçevesinde soruna çözüm bularak ve İdlib krizindeki radikalleri elimine etmek konusunu zamana yayma ve bu konuda adım atmasının önünün açılması söz konusu. Türkiye burada çatışmasızlığın sınırlarını denetlemek için bölgede olacaktır. İdlib’teki radikallerin elimine edilmesi daha uzun vadeli bir süreç. Bu süreçte, İdlib’teki yönetim silahlı gruplardan alınarak sivil idareye devredilmeye çalışılacak. Şehir içindeki güvenliğin silahlı gruplardan alınarak, aynen Fırat Kalkanı bölgesinde olduğu gibi yerel polis güçlerine bırakılması yönünde çaba gösterilecektir. Daha genel anlamda da Rusya, Türkiye ve İran’ın mutabakatı için önemli bir adım. Çünkü bölge çözümü en karmaşık olan bölge. O yüzden bu önemli bir adım.”

 ‘BATI DENKLEMİN DIŞINDA KALDI, GÜÇ MERKEZİ CENEVRE’DEN ASTANA’YA KAYDI’

Türkiye’nin önceliğinin Suriye’nin toprak bütünlüğü olduğuna işaret eden Orhan “Şimdilik görünen Türkiye’nin bu bölgede nüfuzunun artacak olması ki Türkiye’nin de önceliği Suriye’nin toprak bütünlüğü. Bu sebeple bu bölgede ılımlı muhaliflerin nüfuzunun artması muhtemel” dedi.

Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne öncelik verdiği bir politikaya evrilmesinin ve Astana sürecinde önemli mesafeler kat edilmesinin sonuçlarına değinen Orhan “Batı, Suriye’nin geleceği konusunda söz sahibi olmaktan uzaklaşıyor. Önceden Batı için Türkiye bir ortaktı. Batı’nın öncelikleri değişti ve Suriyeli mülteciler odaklı bir Batı politikası ortaya çıktı. Batı’nın IŞİD’le mücadele kapsamında YPG’ye desteği arttı. Bu Batı ve Türkiye ayrışmasını doğurdu. Türkiye de bölgesel iş bierliğine yöneldi. Astana, bunun kritik adımıydı. Batı, Türkiye gibi bir müttefiki kaybederek, nüfuzunun büyük anlamda kaybetti. Rusya, İran ve Türkiye gibi iki bölgesel gücü alarak Suriye’deki etkinliğini sürdürüyor” dedi.

Suriye’nin çözüm çabalarının Batı’dan doğuya, Cenevre’den Astana’ya kaydığına işaret eden Orhan “Süreç Batı’yı Suriye’deki siyasi çözümün dışına itecektir. Batı bir tek YPG bölgeleri üzerindeki etkisini sürdürüyor. YPG kontrolünde Suriye’nin kuzeyinde bir federal bölgenin oluşumu konusunda çaba gösterebilir. Ama Suriye konusunda güç bölge ülkelerinde ve bölge ülkeleri birbirine daha da yakınlaşacaktır” diye ekledi.

Dünya - 18:45 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    MSB: TSK her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmeye muktedirdir
    MSB kaynaklarından yapılan açıklamada, “TSK, bekamıza yönelen veya yönelebilecek her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmeye muktedirdir” ifadeleri yer aldı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, MSB’nin son bir haftaki faaliyetlerine ilişkin bakanlıkta bilgilendirme toplantısı düzenledi. Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), kaynağında, sürekli ve kapsamlı olarak Irak ve Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirdiği […]
  • 02
    İstanbul’da okullarda 5 bin 500 yeni temizlik personeli göreve başladı
    İstanbul’daki okullarda Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında tam zamanlı 5 bin 500 kişilik yeni temizlik personeli çalışmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), son günlerde sosyal medya mecraları başta olmak üzere yazılı ve görsel basının gündeminde yer tutan ‘okullarda temizlik hizmetleri’ konusunda açıklama yapmış ve yeni temizlik personellerinin göreve başlayacağını duyurmuştu. İstanbul’da da bu kapsamda yeni temizlik personelinin […]
  • 03
    Mark Rutte: ‘Ukrayna NATO’ya her zamankinden daha yakın’
    Perşembe günü Ukrayna’nın başkentine habersiz bir ziyaret gerçekleştiren yeni NATO Genel Sekreteri Rutte, ittifakın Ukrayna’ya askeri ve mali destek sağlamaya devam etme taahhüdünü yineledi. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) yeni Genel Sekreteri Mark Rutte göreve gelmesinin ardından ilk ziyaretini Perşembe günü Ukrayna’nın başkenti Kiev’e gerçekleştirdi. Burada yaptığı konuşmada Rutte, Rus işgaliyle mücadelede Ukrayna’ya desteğini sürdürme […]
  • 04
    Brüksel ‘egemenlik’ yasası nedeniyle Macaristan’ı mahkemeye veriyor
    Brüksel, Macaristan’ın ‘ulusal egemenlik yasasına’ karşı, çok çeşitli temel hakları ihlal ettiğini ileri sürerek yasal girişimlerini hızlandırdı. Avrupa Komisyonu, Budapeşte’nin “ulusal egemenliği” korumak için gerekli olduğunu söylediği, ancak sivil toplum kuruluşlarının muhalif sesleri hedef almak ve susturmak için tehlikeli bir araç olarak kınadığı oldukça tartışmalı bir yasa nedeniyle Macaristan’ı mahkemeye verdi. Perşembe günü öğleden sonra […]
  • 05
    Eylül ayı enflasyonu açıklandı
    Eylül ayında enflasyon uzun zaman sonra ilk defa yüzde 50’nin altına indi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 49,38 oldu. Böylelikle yıllık enflasyon üç yıl sonra ilk kez politika faizinin altına indi. Merkez Bankası, Eylül ayında politika faizini %50’de sabit tutmuştu. Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise enflasyon Eylül’de aylık yüzde 5,34, […]