“Suriyeliler Evlerine Gönderilmeli mi ?” Anketi
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Mülteci Hakları Alt Komisyonu’nun hazırladığı “Göç ve Uyum Raporu”, savaş nedeniyle göç edip Türkiye’ye yerleşenlerin sayısının 3 milyon 424 bine ulaştığını ortaya koyuyor. Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, bu Suriyelilerin hijyenik durumu, altyapısı çok kötü yerlerde barındıkalrını ve ‘Ekmek elden su gölden yaşıyorlar’ demenin yanlış olduğunu belirtti.
Suriyelilerin vatandaş olurlarsa tamamı AKP’ye oy verecekmiş gibi gösterildiklerini; Hükümetin yeterince bilgilendirici olamdığını vurgulayan Terzi, “Muhalefet parti liderleri de nefret suçu işliyor” dedi.
GÖNDERMEK İSTEYENLER
Cumhuriiyet’te yer alan habere göre araştırma, “Suriyeliler evlerine gönderilmeli mi” sorusuna “Evet” yanıtı veren AKP’lilerin oranı yüzde 83.2, CHP’lilerin yüzde 92.8, HDP’lilerin yüzde 75, MHP’lilerin ise yüzde 88 olarak saptadı. Suriyelilere ilişkin yanlış algıları ve ırkçılıkla nasıl mücadele edebilebileceğini anlatan Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, bunun en kolay yolunun “empati” olduğunu söylüyor: “Bunun için empati kurabilmek çok önemli. Bu insanların zorunda kaldıkları için vatanlarını, yerlerini yurtlarını, anılarını terk edip buraya geldiklerinin farkına varmamız lazım.”
AYNI TORBAYA KONMAK
Suriyelilerle ilgili yanlış bilgilendirmelere dikkat çeken Terzi, “Suriye’den gelenlerin hepsi aynı torbaya konuyor. Vatandaş olurlarsa tamamı AKP’ye oy verecekmiş gibi gösteriliyor. Hükümet, yeterince bilgilendirici değil. Muhalefet parti liderleri de nefret suçu işliyor. Toplumda öyle bir kutuplaşma var ki; tüm toplumu ilgilendiren bir sorun, akl-ı selim tartışılamıyor. Zannediliyor ki, Suriyelilere her ay devletten maddi yardım yapılıyor” diyerek durumun gerçekliğini şöyle anlatıyor:
“Suriyelilerin yaklaşık 1 milyonu, informal sektörde çalışarak hayatlarını sürdürüyor; bu insanlar 6 yıldır maden ocaklarında, tarlalarda geçici tarım işçisi olarak çalışıyor. Düzenli bir maaşları, iş güvenceleri ve kalıcı bir oturma statüleri yok. Çocukların büyük bir kısmı okula gidemiyor. Okullaşamayan ve çalışmak zorunda kalan çok ciddi bir çocuk nüfusu var. Kadınların büyük bir kısmı dil engeli yüzünden iş hayatına katılamıyor ya da mahallede sosyal hayata katılmada zorluklar yaşıyor. Pek çok Suriyeli hijyenik durumu, altyapısı çok kötü yerlerde barınıyor. ‘Ekmek elden su gölden yaşıyorlar’ demek doğru değil.”
“ÇOĞU KALMAK İSTİYOR”
Terzi, benzer göç deneyimlerinin, herhangi bir nedenle ülkesinin dışına çıkan ve başka bir ülkede 4 yılın üzerinde yaşayan insanların ülkelerine kolay kolay dönmediğini gösterdiğini söylüyor. Suriyeli mültecilerin Türkiye’deki yaşam sürelerinin 6 yılı bulduğunu hatırlatarak, “Bu insanlarla sahada yaptığımız konuşmalardan elde ettiğimiz izlenim, büyük çoğunluğunun kendi geleceklerini bu ülkede gördükleri yönünde. Suriye’deki çatışma ortamı devam ettiği için hayatlarını ve çocuklarının hayatını riske etmeyi düşünmüyorlar. Bizim dernek olarak öngörümüz, büyük bir çoğunluğunun Türkiye’de kalacakları şeklinde” diyor. Suriyelilerin, Türkiye’deki varlığının kalıcı olduğunu kabul edip sosyal uyum politikaları geliştirmek gerektiğini vurguluyor:
“Biz ne zaman bu insanların kalıcı olduğunu kabul edip onlara kalıcı bir ikamet statüsü, iş imkânı sağlarsak, barınmaları için devlet destekli uygun çözümler üretirsek, çocukların hepsini okullu yaparsak, kadınların sosyal hayata ve iş yaşamına katılması için önlemler alırsak işte o zaman 3.5 milyon Suriyeliyi içselleştireceğiz. 6 senedir bu ülkede domatesi toplayan, maden ocaklarında çalışan, bütün atölyelerde emek veren, aynı havayı aynı suyu paylaştığımız, mahalleli olduğumuz insanlardan bahsediyoruz. Artık onları kabul etmemiz ve içimize almamız gerekiyor. Böylece gelecekte çıkabilecek sorunları da önlemeye başlamış olacağız. Yoksa sorunlar büyür, çözülemez hale gelir.”
HABER LİSTESİ
-
01
Peşin hükümlere aldanmak…Han Ayvaz Adıgüzel hanayvazadiguzel@gmail.com Osmanlı’da düşünceye ihtiyaç yoktu, Kur’an yetiyordu. Kabul bu idi. Tamam da ama Kur’an’ı elinde tutanlar yetersizdi. Aydının içinde yaşadığı cemiyetin peşin hükümlerini yenmesi zordur. Cesur olmak lazım. Mert ve cesur aydınlar, bu topraklar için bir lütuftur. İhanetin çeşidi çoktur. Aslında peşin hükümler de bir ihanettir. Bundan yakamızı kurtarmamız lazım. Yıllar sonra […]
-
02
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ tutuklandıZafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan tutuklandı. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla gözaltına alınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, savcılıktaki ifadesinin ardından ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçundan tutuklandı. Özdağ’ın tutuklanmasına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medyadan tepki gösterdi. İmamoğlu, “Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’ın tutuklanmasını kabul etmiyoruz. […]
-
03
Bolu faciası için 1 günlük milli yas ilan edildiCumhurbaşkanı Erdoğan, Bolu Kartalkaya’da yaşanan ve 66 vatandaşın hayatını kaybettiği facianın ardından bir günlük milli yas ilan edildiğini açıkladı. Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan, içinde tatilcinin bulunduğu Grand Kartal Otel’de yangın çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hayatını kaybedenlerin sayısının 66’ya, yaralı sayısının ise 51’e yükseldiğini söyledi. MİLLİ YAS İLAN EDİLDİ Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısının ardından açıklama […]
-
04
Kartalkaya’da otel yangını: 66 ölü, 32 yaralıBolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi’nin tanınan otellerinden Grand Kartal Otel’de gece saatlerinde çıkan yangında en az 10 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili nedeniyle doluluk oranının yüksek olduğu tahmin edilen 12 katlı ahşap otelde 234 kişinin konakladığı belirtildi. BBC Türkçe‘ye TSİ 11.15 sıralarında konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, binada hâlâ girilemeyen iki kat olduğunu, AFAD ekiplerinin […]
-
05
Merhum Dr. Beşir Doster şiiriMİZAHTAN MERSİYEYE Dr. Beşir DOSTER Hayat sonsuz bir yol değil, biter aheste aheste Felek bir gün sualini, sorar aheste aheste Elin çenene dayalı, dalar gidersin geçmişe Bir hasret karanlığı, çöker aheste aheste Ne derdin anlayan kimse, ne ahval soran olur Tenhalaşır dünyan senin, solar […]