Suudi Arabistan’da bir ilk: Kadınlar stadyuma alındı

Dünya - 24 Eylül 2017 18:16 A A

Suudi Arabistan’da ülkenin kuruluşunun 87. yılı şerefine, kadınlar ilk kez bir stadyuma girebildi. Erkeklerden farklı bir kapıdan stadyuma giren kadınlar, kendilerine ayrılmış olan ayrı bölmelere oturdu.

Suudi Arabistan’ın kuruluşunun 87. yıl dönümü çerçevesinde cumartesi günü başlayan ve 4 gün boyunca devam edecek olan kutlamalarda bir ilk yaşandı.

1.5 milyon Suudi’nin katılmasının beklendiği kutlamalarda, yüzlerce kadın başkent Riyad’daki Kral Fahd stadyumuna girdi.

Stadyuma erkeklerden farklı kapılardan giren kadınlar, ayrı sıralara oturdu.

Kutlamaları stadyumda izlemek üzere Tabuk şehrinden gelen Um Abdulrahman, AFP’ye konuşarak heyecanını dile getirdi: “Dileriz ki gelecekte stadyumun girişindeki kısıtlamalar da kalkar. (…) Yıllardan beri kadınlara, erkeklerle eşit hakların tanınmasını ümit ettim.”

‘ALLAH’IN İZNİYLE DAHA FAZLASINA KAVUŞACAĞIZ’

Reuters’a konuşan 25 yaşındaki Sultana da durumdan duyduğu hoşnutluğu şu sözlerle ifade etti:

“Hayatımda ilk kez bir stadyuma geliyorum ve kendimi daha çok Suudi Arabistan vatandaşı gibi hissettim. Artık ülkemde istediğim yere gidebilirim. Allah’ın izniyle, kadınlar gelecekte bundan daha fazlasına ve daha iyisine kavuşacak, araba kullanmak ve seyahat etmek gibi.”

Suudi Arabistan’da kadınlar, ailelerindeki bir erkeğin onayı olmaksızın tek başına seyahat edemiyor. Ülkedeki şeriat yasaları gereği stadyum ve benzeri kamusal alanlar da yalnızca erkeklerin kullanımına açık bulunuyor.

Nüfusun yarısının 25 yaşın altında olduğu Suudi Arabistan’da, Suudi yetkililerin 2 yıl önce Vision 2030 adıyla başlatılmış olan programla, ülke ekonomisinin kalkındırılması öngörülüyor. Yetkililer bu çerçevede genç nüfusu çekmeye yönelik yenilikler getiriyor.Sputnik

Dünya - 18:16 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    İsrail Siyonizmi ve BOP
    Hakan Akpınar hakanakpinar227@gmail.com ABD, 2003 yılında Irak’ı işgal ettikten sonra Ortadoğu’da akan kan hiç durmadı… Taliban’ın 11 Eylül 2001’de iki Amerikan yolcu uçağını kaçırıp New York’taki İkiz Kuleler’i yerle yeksan etmesinin ardından Washington Yönetimi, bu bahane ile önce Afganistan’ı, sonrasında Irak’ı işgal ederek yüzbinlerce sivilin ölümüne sebep oldu. “Sebep oldu” dedik; ama sözün gelişiydi o… […]
  • 02
    Paşinyan: Rusya ve Ermenistan arasında aktif bir siyasi diyalog var
    Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Erivan ve Moskova arasında son dönemde aktif bir siyasi diyalog bulunduğunu belirtti. Moskova’da düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Liderler Zirvesi marjında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı görüşmenin basına açık kısmında konuşan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, iki ülke arasındaki siyasi diyaloğa vurgu yaptı. Paşinyan, “Son aylarda oldukça aktif bir siyasi diyalog yürüttüğümüzü belirtmekten büyük mutluluk duyuyorum. Rusya Başbakan […]
  • 03
    Türkiye’de son yedi yılda ‘şüpheli kadın ölümleri’ yüzde 82 arttı
    1.441’i son 7 yılda şüpheli ölüm olmak üzere ve 2010’dan bu yana gerçekleştirilen kadın cinayetleri ile birlikte toplamda 5.696 kadın hayatını kaybetti. “Kadın cinayetleri” ile “kadınların şüpheli ölümlerine” ilişkin raporlar hazırlayan “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” verilerine göre, Türkiye’de 2017 ile 2023 yılları arasında “şüpheli kadın ölümleri” yüzde 82 artış gösterdi. 2010 yılında yaşanan Münevver Karabulut cinayetinin ardından […]
  • 04
    John Hopfield ve Geoffrey Hinton 2024 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandılar…
    Fizik ödülü, bu hafta ve önümüzdeki hafta açıklanacak altı Nobel Ödülü’nden ikincisi. 2024 Nobel Fizik Ödülü, yapay sinir ağlarıyla makine öğrenimini mümkün kılan keşifleri dolayısıyla iki biliminsanına verildi. Bu yılki ödülün sahipleri Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Princeton Üniversitesi’nden John Hopfield ve Kanada’daki Toronto Üniversitesi’nden Geoffrey Hinton oldu. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi Genel Sekreteri Hans Ellegren […]
  • 05
    Fikir disiplini…
    Han Ayvaz Adıgüzel hanayvazadiguzel@gmail.com Ülkemizde Türk milliyetçiliği konusu bölünmüş bir disiplin halini aldı fakat kimseden evet veya red onayı gelmiyor. Görüş belirtmeme devam eden tarihi hastalığımız olsa gerek. Bu durum bize yanlış sunulan İslam anlayışından geçmiştir. “Neuzibillah cehenneme giderim” korkusunun getirdiğidir bu. Korku, Türk’ün iliklerine işlemiş ama yaşadığı ezilmişliğe, yoksulluğa ve uğradığı hakarete cehennem diyemiyor, […]