ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele alacağını ve Filistinlileri başka ülkelere “kalıcı olarak yerleştirdikten” sonra bölgeyi yeniden inşa edeceğini açıkladı.
Başkan, ABD’nin bölgeyi nasıl yöneteceği ve ne yapacağı konusunda hemen ayrıntı vermedi.
Salı günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, “ABD, Gazze Şeridi’ni devralacak ve biz de onunla bir iş yapacağız. Sahanın sahibi olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların imhasından sorumlu olacağız,” ifadelerini kullandı.
ABD’nin yıkılan binaları temizledikten sonra bölgeyi ekonomik olarak kalkındırmak için çalışacağını belirtti.
Trump bu açıklamaları Netanyahu ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği ve iki liderin İsrail-Hamas çatışmasındaki kırılgan ateşkes ve rehine anlaşmasını ele aldığı görüşmenin ardından yaptı.
Trump, “İnsanların geri dönmesi gerektiğini düşünmüyorum,” dedi. “Şu anda Gazze’de yaşayamazsınız. Bence başka bir yere ihtiyacımız var. Bence insanları mutlu edecek bir yer olmalı.”
Trump’ın yorumları, kendisi ve üst düzey danışmanlarının, Hamas ve İsrail arasındaki geçici ateşkes anlaşmasında belirtildiği üzere savaştan zarar gören bölgenin yeniden inşası için üç ila beş yıllık bir zaman çizelgesinin uygulanabilir olmadığını savunduğu sırada geldi.
Trump, “Yıllar boyunca baktığınızda Gazze’de hep ölüm olduğunu görürsünüz,” diye ekledi. “Bu yıllardır yaşanıyor. Hep ölüm. İnsanları, Gazze’de olduğu gibi vurulmadan, bıçaklanmadan ve öldürülmeden mutlu olabilecekleri güzel evlere kalıcı olarak yerleştirmek için güzel bir alan bulabilirsek.”
Mısır ve Ürdün’ün yanı sıra diğer Arap ülkeleri, Trump’ın savaş sonrası bölgenin yeniden inşası sırasında bölgedeki 2.3 milyon Filistinlinin yeniden yerleştirilmesi yönündeki çağrılarını kesin bir dille reddetti.
Ancak üst düzey yönetim yetkilileri insani gerekçelerle Filistinlilerin başka yerlere yerleştirilmesi için baskı yapmaya devam ediyor.
Trump’ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff gazetecilere verdiği demeçte, “Bana göre Filistinlilere beş yıl sonra geri dönebileceklerini açıklamak haksızlık,” dedi. “Bu çok mantıksız.”
Beyaz Saray’ın yeniden yapılanma konusuna odaklanması, İsrail ile Hamas arasında yeni başlayan ateşkesin sallantıda olduğu bir döneme denk geliyor.
İsrail Başbakanı aynı zamanda Gazze’deki Hamas militanlarına karşı geçici ateşkesi sona erdirmesi için sağcı koalisyonundan ve kalan rehinelerin eve dönmesini ve 15 aydır süren çatışmanın sona ermesini isteyen savaş yorgunu İsraillilerden gelen rakip baskılarla karşı karşıya.
Bu arada Trump, geçen ay göreve dönmeden bir gün önce yürürlüğe giren rehine ve ateşkes anlaşması için Hamas ve İsrail’e baskı yapmakla övünse de ateşkesin uzun vadeli beklentileri konusunda temkinli davranmaya devam ediyor.
Trump pazartesi günü gazetecilere verdiği demeçte, “Barışın kalıcı olacağına dair hiçbir garantim yok,” dedi.
Göreve geldiğinden bu yana Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sissi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın reddetmesine rağmen Filistinlilerin Gazze’den komşu Mısır ve Ürdün’e taşınması çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Filistin Yönetimi ve Arap Birliği, Filistinlilerin Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki topraklarından taşınması planlarını reddeden Mısır ve Ürdün’e katıldı.
Ancak Trump, ABD’nin Kahire ve Amman’a sağladığı önemli yardımlar nedeniyle Mısır ve Ürdün’ü yerinden edilmiş Filistinlileri kabul etmeye ikna edebileceği konusunda ısrar ediyor. Netanyahu hükümetinin katı sağcı üyeleri yerinden edilmiş Filistinlilerin Gazze’den çıkarılması çağrısını benimsedi.
Trump’ın ikinci dönemindeki ilk yabancı lider ziyaretini Netanyahu gerçekleştirirken, bu ziyaret İsrail Başbakanı’na yönelik halk desteğinin azaldığı bir döneme denk geldi.
Geçtiğimiz günlerde Netanyahu, medya patronları ve zengin ortaklarıyla çıkar alışverişinde bulunduğu iddialarını merkeze alan ve haftalar süren bir yolsuzluk davasında ifade verdi. Suçlamaları reddetti ve bir “cadı avının” kurbanı olduğunu söyledi.
İsrail’de popüler olan Trump’la birlikte görülmek kamuoyunun dikkatini davadan uzaklaştırmaya ve Netanyahu’nun itibarını arttırmaya yardımcı olabilir.
Trump, Netanyahu için “İsrail’de harika bir iş çıkaran doğru bir liderimiz var,” dedi.
Bu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) kasım ayında Netanyahu, eski İsrail Savunma Bakanı ve Hamas’ın öldürülen askeri şefi hakkında Gazze’deki savaş sırasında insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle tutuklama emri çıkarmasından bu yana İsrail Başbakanı’nın ülke dışına yaptığı ilk seyahat. ABD, UCM’nin kendi vatandaşları ya da toprakları üzerindeki yetkisini tanımıyor.
Başbakanın bu ziyareti Trump’a İran konusunda kararlı adımlar atması için baskı yapmak amacıyla da kullanması bekleniyor. Tahran, İsrail güçlerinin Gazze’de Hamas’ı ve Lübnan’da Hizbullah militanlarını önemli ölçüde geriletmesinin yanı sıra İran’ın hava savunmasını yok eden bir operasyon da dahil olmak üzere bir dizi askeri gerilemeyle karşı karşıya kaldı. Netanyahu bu anın Tahran’ın nükleer programını kararlı bir şekilde ele almak için bir fırsat yarattığını düşünüyor.
Netanyahu ile görüşmesinden önce Trump, İran üzerindeki ekonomik baskıyı arttıracağını söylediği bir kararname imzaladı.