Deprem Kader midir?

24.02.2023 15:30

494 Kişi Okumuş

0 Yorum

Deprem Kader midir?

Remzi Laçin

Emekli Eğitimci

“Nebi’ye atf ile binlerce herze uydurdun.
Yıktın dini mübini yeni bir din yarattın.

Mehmet Akif

“Deprem doğal bir afettir, kader filan değildir.
Fakat sakat dinci zekâ büyük bir afettir; galiba ilacı da yoktur.”
Bilim çağında kaderciliği savunanlar, sakat dinci kafalardır. M. Akif’in dediği gibi, yeni bir din yaratanlardır.
Sekizinci yüzyılda bile İslam bilginleri, ”Akıl mı, nakil mi (vahiy ,hadis ,dini emirler) önemlidir.”konusunu tartışmışlar.
Vahiy yoluyla gelen emirlerin açıklayamadığı konuları akılla çözmek gerekir. Düşüncesinin en büyük temsilcisi:
İBN RÜŞT’tür. ”Her insan kendi özgür iradesiyle karar alır. Ve bu kararları alma sürecine Allah karışmaz.” Anlayışını taşırlar.

Akla önem verilen bu dönemde İslam dünyası gelişmiştir.

10 ve 11 yüzyılda GAZALİ’nin düşünceleri Nizamiye Medreseleri yoluyla etkili olmaya başlamış. Gazali’ye göre “nakil” önemlidir. Her şey kutsal metinlerde vardır. Yeni yorumlar gereksizdir. Sultan ve padişahlar Tanrının yeryüzündeki gölgesidirler. Her hareketimizi Allah yaptırır. İş ve eğlenmelerimizden, iyilik ve kötülüklerden Allah sorumludur.
Yezit de Peygamber soyuna yaptığı zulmü, ”Allah yaptırdı, yazgıları öyleymiş.” şeklinde kendini savunmuştu.
Bu düşünceler İslam dünyasında yaygınlaşır. Yavuz Sultan Selim’in Mısır’dan getirdiği Arap ulaması ile Osmanlı coğrafyasına da bu anlayış yayılır.
Öyleki:
“Yunus Emre der hoca,
Gerekse bin var Haca,
Hepsinden iyice,
Bir gönüle girmektir.”
Diyen Yunus Emre’nin şiirleri, Şeyhülislam Ebussuut tarafından İstanbul’da yasaklanmıştır.
1575’te Osmanlı bilgini Takiyüddin tarafından kurulan Rasathane, Şeyhülislam Kadızade’nin fetvası ile topa tutularak yıkılmıştır.
Lale Devri’nde yapılan yenilikler ve gelişmeler(matbaa dahil)gerici ayaklanma ile yıkılmıştır.

Genç Osman’ın, lll.Selim’in yapmak istedikleri yenilikler, yine gerici ayaklanmalarla sonlandırılmıştır.

Başlangıçta hareketli, akılcı, bilime değer veren bir anlayışta olan Osmanlı, akla önem vermeyenler yüzünden gerilemeye başlamış. Sonunda da yıkılmıştır.
Bu hastalıklı kafalar “Kaderde ne varsa o olur.” deyip İstanbul depreminde yıkılacak olan evleri için yenileme girişimlerine de karşı çıkıyorlar.
Atatürk’ün “HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR, FENDİR.” anlayışı ile çağı yakalamaya, aydınlanmaya başlamışız.
Bizi gerileten, akla önem vermeyen, hastalıklı dinci kafaları yenmek zorundayız. Yoksa gelecek kuşaklar için görevimizi yapmamış oluruz.
Okuyanlara, düşünenlere teşekkür ederim.
İlgili Terimler :

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz