Masamdaki konular…
Neşe Doster
nesedoster@yahoo.com
Yazıya başlarken önemli bir not düşeceğim. Önümdeki başlıklara, masamdaki konulara bakınca bunları mutlaka yazmalıyım dediğim, ancak yoğun gündem nedeniyle ertelemek zorunda kaldığım o kadar çok konu var ki…
Şimdi bunları sütuna yatırmak için ülkemizde dünden bugüne bir yolculuğa çıkalım mı?
Jet hızıyla profesör olan, ardından rektör olarak atanan, aceleyle bakan yapılan, dünyanın en yüksek dağı Everest’ten daha yüksek gurur barındıran yönetim erbabını görünce!
Günlük yaşamın içinde hemen her gün şiddeti, ölümü, acıyı yaşayan bunca kadının varlığını, mağdur ve mazlum kadınların sayısının erkek şiddetiyle durmadan arttığını, kadınlara yönelik cinayetlerde pek çok olay ve örnekle karşılaştığımızı, hesabı tutulamayan bu acıların yüreğimize ve bilincimize kazındığını ve bunca kadın katliamına karşılık “25 Kasım Kadına Şiddet” gününde DİB’in sadece Gazze’de katledilen kadınları andığını duyunca!
Tasarruf amacıyla kaloriferlerin yanmadığı, sıcak suların akmadığı, öğrenci ve eğitimcilerin montla- paltoyla derslere girdiği, çalışanların; “Dışarı içeriden daha sıcak!” dediği! Ülkemizde işsizlerin çoğunun üniversiteli olduğu, oranın her geçen gün arttığı, işsiz kadınların yüzde 45’i bulduğu! Burs alanların; “Kursuma bursum yetmiyor!” diye yakındığı günümüzde; DİB’in bitip tükenmeyen gezi merakına akıl sır ermediğini anlayınca!
Yaşama sevincinin, hevesin, neşenin, hayallerin yerine karamsarlık, gerginlik, hüzün gelip yerleşince!
Umut ve kaygı niye çarpışmasın?
Yine meslek sevgisi, vatan aşkı ve ülke kaygısı arasında gidip gelenlerin geleceğe dair iyi şeyler duyma arayışı sürerken! Başarıya, huzura götürecek yolu belirleyecek olan açıklamalar yerine ucu belirsiz sözler duymak moda iken! Umut ve kaygı niye çarpışmasın?
Bir demet maydanozun 20 TL, nanenin 30TL olduğu ülkemizde, ekonomik kriz tırmanırken son günlerde ortaya çıkan kreş düşmanlığı niye? Amaç anneleri eve kapatmak olmasın?
Duygusal çöküntülerden örnekler!
Leyla öğretmen oldu, hayalleri, umutları vardı ama yıllardır atanamayınca bunalıma girdi, tükenmişlik sendromu dediler…
Aziz bir kurumda yönetici idi. Son zamanlarda yorgun, bezgin, umutsuzluk belirtileri taşıyordu. İşinden ayrıldı, eşinden boşandı, kendisini yalnızlığın kollarına bıraktı. Adına tükenmişlik sendromu dediler…
Ahmet emekli işçiydi. Son günlerde kendisini yorgun, işlevsiz, bitkin hissediyordu. Adına tükenmişlik sendromu dediler…
Alp öğrenciydi. Derslere konsantre olamıyor, okula gitmek istemiyor, arkadaşlarıyla görüşmüyordu. “İçimdeki boşluğu gideremiyorum, bir iç çöküntü yaşıyorum, ruhsal yapım bozuldu” diyordu. Adına tükenmişlik sendromu dediler…
Uzmanlar son yıllarda stres nedeniyle insanların uykusuz kaldığını, korku ve kaygının arttığını, iletişim problemleri yaşandığını, intiharların arttığını söylediler…
Bu örnekler tıpkı yerlerde sürünen Sonbahar yapraklarının hüznü gibi değil mi?
Şimdi Japonya’dayız…
Rus- Japon deniz savaşında Rus donanmasını tümüyle yok eden Amiral Togo emekli olunca Japon imparatoru ona ödül vermek ister. O da köyünde bir öğretmenlik kadrosu talep eder. Bu isteği reddedilerek öğretmenliğin çok özel meziyetler isteyen, farklı ve profesyonellik gerektiren bir meslek olduğu kendisine hatırlatılır.
Japonya’da öğretmenlik mesleğinin nasıl bir konumda olduğunu çok çarpıcı anlatan bu örneği okuyunca önce şaşırdım, sonra şaşırdığıma şaşırdım. Sonra da hasarları düzeltmenin çok zor olduğunu, zaman alacağını, “bakmak, görmek, duymak” üçlüsünün hayata geçmesinin şart olduğunu hatırladım…
Şimdi ülkemizdeyiz!
Öğretmenlerin yüzde 76’sı kirasını ödeyemiyor, her 5 öğretmenden biri faturasını düzenli ödeyemiyor, her 5 öğretmenden dördünün kredi kartı borcu katlanarak artıyor. Yine öğretmenler tatil yapamıyor, ya akrabasının yanına gidiyor, ya da tatilini evinde geçiriyor. Çoğu yeterli beslenemiyor, tasarruf yapamıyor, geçinebilmek için ek iş yapıyor, çocuğunun öğretmen olmasını istemiyor, yüzde 62’si imkân olursa mesleği bırakacağını söylüyor.
Bu bölüme son not: Japonya’dan yönetici mi ithal etmeli? Yoksa o mantığı mı örnek almalı? Bilemedim…
Noktayı Behiç Ak koysun. İki kişi aralarında konuşuyorlar: “Basın özgürlüğü ile ilgili ne düşünüyorsun? “Hiç, ben gazeteci değilim!” “Kadın haklarıyla ilgili ne düşünüyorsun? “Ben kadın değilim ki!” “İşçi ve emekçi haklarıyla ilgili ne düşünüyorsun?” “Kendimi işçi gibi hissetmedim hiç!” “Hukukla ilgili ne düşünüyorsun?” “Avukat değilim ki!”
Yazıya son not: Bu zor sorular tam da günümüz Türkiye’sinin yönetim kademesini özetlemiş olmuyor mu?
HABER LİSTESİ
-
01
Bay-Bayan ve BaykuşHakan Akpınar hakanakpinar227@gmail.com Tarihte yalnızca büyük medeniyetler kurmuş halkların mitolojileri vardır. Çin Seddi’nden Avrupa içlerine kadar uzanan geniş coğrafyayı kendilerine yurt yapan Türkler de sadece bir halk değil, aynı zamanda tarihin en eski ve büyük medeniyetlerinden biridir. Türk Mitolojisi, kökleri tarihin başlangıcına uzanan kadim Türk medeniyetinin eseridir. Cumhuriyetimizin kurucusu olan büyük Atatürk, ülkemizi “muasır medeniyetler” […]
-
02
Gazeteci ve televizyoncu Deniz Arman hayatını kaybetti0 Ünlü gazeteci ve televizyoncu Deniz Arman hayatını kaybetti. Televizyoncu ve gazeteci Deniz Arman yaşamını yitirdi. Arman’ın vefat haberini gazeteci Özay Erad paylaştı. Deniz Arman’ın cenazesi 25 Ocak Cumartesi günü Beşiktaş Vişnezade Camisinde öğle namazının ardından toprağa verilecek. Akciğer kanseri tedavisi görüyordu Usta gazeteci 63 yaşındaki Arman’ın yaklaşık iki aydır Çam ve Sakura Hastanesi’nde akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü […]
-
03
Kremlin: Putin, Trump’la görüşmeye hazır* Başkan Trump’ın Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmek için Putin’le görüşmek istediğine dair açıklamaları peş peşe gelirken Kremlin’den yapılan açıklamada Washington’dan somut sinyal gelmediğine dikkat çekildi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmeye hazır olduğunu ve Washington’dan somut sinyal beklediğini söyledi. Gazetecilerin olası Putin-Trump görüşmesiyle ilgili sorularını yanıtlayan Peskov, “Putin, Devlet Başkanı Trump’la konuşmaya hazır. Biz […]
-
04
Trump Davos’ta: NATO’ya savunma hedefi, AB’ye gümrük vergisi uyarısıTrump Davos’ta, NATO müttefiklerinden yüzde 5’lik savunma bütçesi hedefine uymalarını talep ederken, ABD’de üretim yapmayan şirketleri gümrük vergileriyle tehdit etti. ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’a döndükten sonra yaptığı ilk önemli uluslararası konuşmada, ikinci döneminde ticaret, savunma ya da küresel diplomasi konularındaki tutumunda herhangi bir yumuşama olmayacağını açıkça ortaya koydu. Perşembe günü Davos’taki Dünya Ekonomik […]
-
05
Meral Akşener’in cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı yalanlandıEuronews Türkçe’ye konuşan Meral Akşener’in danışmanı, eski İYİ Parti liderinin cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddiaları için ‘Yanlış bile değil, tamamen yalan’ ifadelerini kullandı. Euronews Türkçe’nin Perşembe günü ulaştığı Meral Akşener’in danışmanı, eski İYİ Parti liderinin “siyaseti bıraktığını” belirtti ve cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddialarının yalan olduğunu açıkladı. Akşener’in danışmanı verdiği demeçte, “Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddiaları yanlış bile […]