Müthiş sorular ve muhteşem yanıtlar!

Genel - 1 Ağustos 2024 00:01 A A

Neşe Doster

nesedoster@yahoo.com


YAZI ARŞİVİ


İlkokuldan üniversiteye kadar öğrencilik yıllarımda olsun, eğitimci ve yönetici olarak çalıştığım kurumlarda olsun hep müthiş sorulara ve muhteşem yanıtlara ilgi ve hayranlık duyan biriyim. Bunun altında yatanın bilgi birikimi,  entelektüel kimlik, pratik zekâ, hazır cevaplılık ve alt yapı olduğunu kabul eden biriyim. Bu nedenle soruyu sorana da, yanıtı verene de hep hayranlık duymuş, notunu yükseltmiş, farklı bir bakış açısıyla iz bırakanlar listeme ilave etmişimdir. Konunun tanıkları vardır ve çoktur…

Yaratıcı yazarlık, tiyatro tarihi, Devrim tarihi derslerinde ve etkili iletişim eğitimlerinde bazen ders bitince serbest konulara dalıp, ilgi alanlarını, başka konulara vakit ve bütçe ayırıp ayırmadıklarını anlamak adına sorulara geçince derslere ilgi göstermeyenlerin bile sıra bu konulara gelince susmadıklarını ve daha çok keyif aldıklarını çok gördüm. 

Bunun son örneğini ise geçen hafta yaşadım. Yerel yönetimlere verdiğim eğitimin sonunda serbest saate geçince “konuyu siz belirleyin” soruma eğitime katılanlar ağız birliği etmişçesine “mutluluk ve mutsuzluk” başlıklarını tartışalım demezler mi? Belli ki seçilen başlık manidardı, yaşadıklarını ve beklentilerini yansıtacaklardı. Tartışmaya başlar başlamaz arka sıralardan bir el kalkarak Nazım Hikmet’in; “Sen mutluğun resmini yapabilir misin Abidin!” şiirinden dizeler okudu. Bir başkası “günümüzde mutluluğun değil, ancak mutsuzluğun resmi yapılabilir” dedi. Bir diğeri “mutsuzluğun siyah beyaz resmedileceğini, mutluluğu çizmeye ise tuval ve boyaların yetmeyeceğini” söyledi.

Köşe yazılarımı okuyan bir başkası, “Hocam siz bu konulara sık değinen bir yazarsınız. Ne düşündüğünüzü bizimle de paylaşır mısınız” diyerek topu bana attı. Soru gelir gelmez şunlar döküldü ağzımdan; “Ülkemizin geldiği ve getirildiği bu kırılma noktasında mutsuzluk haritasını çizmeye kalkarsak dersler ve saatler yetmez, burdan köye yol olur. Dolayısıyla bu tabloyu yüreklerimiz zor kaldırır, işsizlikten, gelir adaletsizliğine, nitelikli beyin göçünden, kapanan işyerlerine, kadın cinayetlerinden icra -iflas dosyalarına, can çekişen tarım ve hayvancılıktan, ranta kurban ettiğimiz yeşil alanlara,  çevre sorunlarından hayvanların ötenazi kararına,  sığınmacı ve kaçakların başımıza açtıkları dertlerden umudunu yitirenlerin çokluğuna mutsuz ve umutsuz olmak için o kadar çok konu var ki!” dedim.

Suratlar asıldı, kaygılar gözlere yansıdı, havayı değiştirmek adına bir şey yapmam gerektiğini düşündüm.

Kadın konusunda kitapları, yazıları, araştırmaları olan biri olarak, kadına, kadın sorunlarına emek veren, omuz veren, arka çıkan, sahip çıkan biri olarak çok emek verdiğim bir alanda mesleki bir risk alıp şu fıkrayla dersi bitirdim. 

“İlk kez bir düğün törenine katılan küçük kız çocuğu annesinin kulağına eğilerek; “Anne neden düğünde gelinler beyaz gelinlik giyer?” diye sorar. Annesi kızına eğilerek; “Çünkü yavrucuğum beyaz mutluğun rengidir. Bugün de gelinlerin en mutlu günüdür!” cevabını verir.

Küçük kız bilmiş bilmiş başını sallayarak düşünür ve ikinci sorusunu sorar; “O zaman damatlar neden siyah giyiniyor?” Annesi kızının bu sorusuna verecek yanıt bulamaz ve elinden tutarak; “nikâh töreni bitti artık çıkalım!” der.

Verdiğim örnek salona sinen olumsuz havayı dağıtmaya, ardından gülümsemeler arasında bir alkış tufanı koparmaya neden oldu.  Demek ki hala müthiş sorular olmasa da muhteşem örnekler verebiliyor ve alkışı hak ediyoruz. Kadınlar çok zeki bir, onlardan korkmalı iki, haksız mıyım üç…

Açıklama notu: Mutsuz değil de mutlu olsaydık, kaygılı değil de keyifli olsaydık, bitkin değil de enerjik olsaydık daha güzel yaşar, daha sağlıklı yaşlanırdık.

Yine çok çalışan az kazanan, alamayan ya da pahalı alanlar olmasaydık daha farklı konuları tartışmaya açar, masaya yatırırdık. Oysa son yılların değişmeyen ısrar ve tekrarlarından ötürü, ihtiyatlı, dengeli, temkinli, tedbirli adımları atması gerekenlerin azlığından ötürü gündemimizi hep özlemini çektiğimiz konular oluşturuyor.

Ayrıca yaşadığımız toplumla ilgili dertleri olanların, ülkemize, insanımıza, çocuklarımıza, yarınlarımıza karşı kendini sorumlu hissedenlerin çok az oluşundan ötürü masaya yatırdıklarımız hep hayata geçmesini istediğimiz, çözülmesini beklediğimiz sorunlar oluşturuyor. 

Özetle! Keşke siyaset satrancını iyi oynayan siyasiler yazmakla bitmeyen sorunlarımızı daha çok dikkate alsaydı. Keşke bizi kıskanan batının yurttaşlarına sağladığı koşullar bize de sağlansaydı. Keşke yaşamaktan vazgeçenlere, ülkeyi terk etmek için sıraya girenlere karşı sergilenen derin sessizlik bu kadar uzun sürmeseydi. Keşke değer vermek ve değer görmek bu kadar özlenmeseydi

Çünkü kulak vermek yetmez, hak vermek gerekir…



 

Genel - 00:01 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    Hak Din Nasıl Tanınır?
    Hasan Kanaatlı h.kanaatli@hotmail.com Aslında daha önceleri böyle bir soru yoktu. Bu soru, içerisinde bulunduğumuz çağın sorularından biridir. Peki bu soru niçin gündeme geldi derseniz şayet, şunu söylerim! -“Son dönemlerde, keşiflerin çoğaldığı ve insan topluluklarının birbirleriyle iletişim kurdukları böyle bir dönemde insanlar, üzerinde yaşadığı bu arz küresinde başka inanış, ekol ve düşüncelerin de var olduğunu keşfetti. […]
  • 02
    2025 Oscar adayları belli oldu
    * 2025 yılında 97’ncisi düzenlenecek olan Oscar Ödülleri’nin adayları açıklandı. Yangın felaketinin yaşandığı Los Angeles’ta düzenlenecek törenin sunuculuğunu ünlü talk şov sunucusu Conan O’Brien üstlenecek. Ödüller, 2 Mart 2025’te Dolby Theatre’da gerçekleşecek görkemli bir törenle sahiplerini bulacak. 2025 Oscar Ödülleri adayları açıklandı. Conan O’Brien’ın sunuculuğunda düzenlenecek tören, 2 Mart 2025’te Los Angeles’ta gerçekleşecek. Oscar Ödülleri birçok başarılı […]
  • 03
    Kartalkaya otel yangınında ölenlerin 36’sı çocuk
    BBC Türkçe’nin açık kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Kartalkaya’da en az 36 çocuk hayatını kaybetti. Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Oteli’nde çıkan yangında hayatını kaybedenlerin kimlik tespiti tamamlandı. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, yangında yaşamını yitiren 78 kişinin isimlerini açıkladı. Haberler, sosyal medya paylaşımları, kurumların ve okulların yayımladığı taziye mesajları gibi açık kaynaklardan derlediğimiz verilere göre, […]
  • 04
    İkinci İmralı ziyareti açıklaması
    DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan’dan oluşan heyet, 22 Ocak’ta PKK lideri Abdullah Öcalan’la ikinci görüşme için İmralı’ya gitti. Görüşme yaklaşık dört saat sürdü. Heyet, 23 Ocak’ta ziyaretle ilgili kısa bir yazılı açıklama yayımladı. Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmalarının devam ettiğini belirten heyet, “Bu süreç herkesi, hepimizi birlikte ve özgürce […]
  • 05
    Zaharova: NATO’nun Ukrayna’ya müdahalesi kontrolsüz bir tırmanmaya yol açar
    Batılı ülkelerin Ukrayna’ya asker gönderme planlarına ve Baltık Denizi’ndeki olası girişimlerine Moskova’dan uyarı geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, NATO kuvvetlerinin Ukrayna’ya müdahale etmesinin kontrolsüz bir tırmanmaya yol açacağını ve Moskova için kabul edilemez olduğunu vurguladı. Zaharova, düzenlediği haftalık basın toplantısında Batılı ülkelerin Ukrayna’ya ‘olası bir barış anlaşmasını destekleme’ kisvesi altında asker gönderme planlarına tepki gösterdi. Batı’nın […]