Cambaza Bak!

Genel - 20 Ocak 2024 14:17 A A

Deniz Bursalıoğlu

d.bursalioglu@mail.ru

Konuk Yazar

Cambaz değil, canbaz olun!

Nedir farkı? Can-baz, canlılarla ilgilenen, cam-baz, canıyla oynayan, akrobat demek. Gerçi cambaz Farsçadan gelme bir sözcük. Farsçası canbaz.

Canbaz olsun diye şaka demiyorum, sözlükte yok, ama eskiden faytoncu denirdi ya, at arabası sürenler olurdu, işte onlara bazı yerlerde canbaz denirmiş.

İzmit’te de vardı faytonlar benim küçüklüğümde. Sonradan zamanla kalktı. Halkevi yakınlarında durağı vardı, canı isteyen binerdi.

Yani canbaz denildiğinde ip üstünde yürüyen cambaz değil bahsi geçen. Faytoncu!

Fayton Fransızca bir sözcük bu arada.

Aslında niye cambaz denmiş benim aklım ermiyor, cam ile oynamıyor ki cambazlar?

Doğrusu canbaz olmalıymış belki de, canı ile oynayan kişi.

Aynı kumarbaz gibi, kumarbaz da kumar oynayan kişi değil midir?

Ama her oynayan değil, bu işin piri olan, iyi kumar oynamasını bilenlere derler kumarbaz diye. Kumar oynamayı alışkanlık haline getirmiş olanlardır kumarbaz olanlar.

***

Aslında “+baz” eki dilimize Farsçadan geçmiş.

Prensipte “oynayan kişi” demek.

Ancak dilimizdeki her “+baz” ile biten sözcük bir kişiden bahsetmez.

Mesela davlumbaz var!

Büyük mutfaklarda ocağın üstündeki koku toplayıcı piramidimsi, çoğunlukla sacdan yapılmış ağız olur ya, işte davlumbaz derler o kocaman koku toplayıcıya.

Ya da aspiratör olur evlerimizdeki mutfaklarımızda, onun toplayıcı ağzına da davlumbaz adını vermişiz.

Bazıları aspiratöre de çok karıştırmadan davlumbaz der geçerler.

Halbuki davlumbaz sözü davuldan geliyormuş, daha doğrusu Farsça davul çalan kişi demek. Bizdeki davulcu yani, ama bizim dilimizde nedense bu anlamı kullanılmıyor.

Davul ise Arapça, aslı tawl, Farsçası ise tank, Farsça baz eki ile birleşmiş, olmuş tabl-baz.

Bizde ise davul birinde, tokmak bir diğerinde olunca iki sözcük bir arada olmuş size bizim davlumbaz.

Bu arada dikkat ettiyseniz arada bir tek tokmak Türkçe!

Biz sanırım davlumbaz derken koku toplayıcılar davul gibi kocaman bir şey olduğu için bu adı vermişiz.

Bazen kişinin çaldığı enstrümanın adının kişi ile özdeşleştiği görülüyor güzel dilimizde.

Mesela borazan deriz ya, aslında borazan boru çalan kişi demektir, bizde ise borazancı deriz borazan çalan kişiye.

Boru-cu gibi bir sözdür borazancı sözü, üstelik bir de başı vardır borazancının.

Borazancı başı!

***

Ama “+baz” ile biten diğer sözcükler öyle çok anlam değişikliğine uğramamışlar.

Çenebaz mesela, çok konuşan demek, çene çalan, çenesi bir türlü susmayan. Çenesi düşük de derler ya, işte o, çenebaz!

Düzenbaz var sonra.

Bakın bu sözde de biraz anlam kayması olmuş bence. Aslında anlamı düzene uyan kişi demek olması gerekirken, yalan dolanla iş gören anlamını almış. Düzenle oynayan kişi, belki doğru anlam da olabilir!

Çıkarı için hile yapan, entrikacı, dessas, dubaracı, kampanacı diye açıklamış sözlük. Entrikacı ve hile yapan dışında diğer sözcükleri ilk defa duyuyorum doğrusu.

Düzenbaz, düzenin imkanlarını kullanarak düzenden faydalanan, fırsatçı kişi oluyor demek ki, düzenle oynayan kişi.

Aynı anlamda hilebaz da deriz ya, düzenbaz, hilebaz hemen hemen aynı şey.

Sonra fetbaz da var diye yazıyor sözlük. Bu da aynı anlamdaymış, fent Farsça hile demekmiş. İşte fetbaz da hileci demek oluyor bu durumda, hile yapan kişi, hilekâr, kaltaban. Fetbazı da ilk defa duyuyorum. Kaltaban da bildiğim bir sözcük değil.

Zaten benim hileyle hurdayla işim olmadığı için bu sözleri bilmemem oldukça doğal.

***

Sonra küfürbaz var, bakın bu tam doğru anlamıyla kullanılıyor dilimizde, çok küfür eden kişi demek, küfre bağımlı, ağzından küfür düşmeyen kişi.

Biz inşaatçılar da çok küfür biliriz, üstelik benim askerlik geçmişim de var. Ama özellikle mühendislere şantiyelerde küfür kullanmamalarını tavsiye ederim, bizim insanımız hassastır bazı sözlere karşı, küfür olmasa da kullandığınız söze dikkat edeceksiniz şantiyede. Karşınızda askerdeki gibi sesini çıkartamayacak er yoktur şantiyede. Değil küfür, basit bir “oğlum” ya da “lan” benzeri sözlerden bile alınır bizim işçimiz.

***

Peki ya hokkabaz, ya da sihirbaz?

Hokka aslında içi oyuk küçük kap demek, eskiden mürekkep konurmuş ya içine, hani o bandır bandır yaz tüyden ya da ucunda mürekkep uçluğu olan tahta kalemler varmış eskisen, işte o takımdaki içi mürekkep dolu küçük kaptır hokka, yazma takımının bir parçası. Aslında bu da Arapça bir sözcük.

Hokkabaz ise el çabukluğu ile bir şeyler yapan kişi demek, yine anlam kayması olmuş nedense.

Sihirbaz da aynı anlamda aslında. Ne alakası var diyor insan, ama galiba çabucak bir ağacın içini oyup hokka yapan kişiden gelmiş bu tanım. El becerisi olan kişi, hokkabaz.

Bizim içimiz fesat, Farsça hokka yapan kişi iken olmuş bizde anlamı dolandırıcı, hokkabaz.

Sihirbaz da sihir yapan kişi doğal olarak. Sihir yapmak da el becerisi istiyor ya. Göz aldanması sonuçta, yoksa sihirdir, keramettir, mucizedir, böyle şeyler gerçek değildir. Bilmiyorsanız söylemiş olayım!

Ama mucize denilen bir şey var bence, doğanın kendisi bir mucize. Bazen kırık bir dalı batırıyorum toprağa bizim daçada, baharda bakıyorum ucundan yemyeşil yapraklar çıkmış!

İşte bu mucizedir, gerisi yalan!

***

Baz ile biten son bir söz de zorba sözü!

Ama zorba baz ile bitmiyor ki?

Olsun, sözcüğün sonundaki “z” harfine gerek yok demişiz biz, ama Farsça orijinali “zorbaz” dır.

Zorba, güç gösterisi yapmasını seven, pehlivan, despot, diktatör demek.

Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse, kefenci, müstebit, mütegallibe diye yazmışlar sözlükte.

Kefenci iyiymiş ama, isim olarak cenaze gereçleri satan demek, ama sıfat olarak zorba ile aynı anlama geliyormuş.

Dikkat ediyorum da TDK sözlüğünde bir sözcüğü tanımlamak için benim hayatta duymadığım bir sürü Arapça sözcük kullanılmaya başlanmış. Zaten kimi sözcükleri yalan yanlış, anlaması çok zor cümlelerle açıklıyorlardı, şimdi de Arapça sözcük ile tanımlama modası çıkmış anlaşılan.

***

Cambaza bakın cambaza, nasıl da ip üstünde düşmeden yürüyor.

Bu aralar cazgırlar ortalıkta cambaza bakın cambaza diye ortalığı velveleye veriyorlar, ama bir yandan birileri gözü cambazda olanların ceplerini boşaltıyor.

Emekli maaş artışlarından bahsediyorum. Yeni maaşları emeklilerimize hayırlı olsun.

Bakın bir zamanlar emekli ikramiyesi ile bir ev bir araba alınabilirken, bağlanan maaş ile de öyle çok lüks olmasa da insan gibi yaşanabilirken, çarşıda pazarda rahatlıkla alışveriş yapabilen, torunlara hediye çikolata falan alabilen, bayramlarda seyranlarda mahallenin çocuklarını sevindirebilen emeklilerimiz ne hale geldiler.

O normal seviyelerden yıllar içinde açlık seviyesinin altında bir seviyeye inen emekli maaşlarına gelindi.

Emekli maaşları gün geçtikçe eriyor, zam yapılsa da eriyor.

Çünkü politikacılarımız bunların sesi çıkmaz nasıl olsa diyorlar.

Yaş yetmiş, iş bitmiş.

Neymiş efendim, devletin kasasında para yokmuş, sosyal sigorta kurumu batmış!

Niye batırdınız peki SGK’yı? Bugün emekli olanlar zamanında primlerini yaptırmadılar mı?

Bağlanan maaşlar bir zamanlar yatırılan primlerin kurulacak fonlarla değerlendirilmesi ve böylece yaşlılıklarında emeklilere bu kaynakla bakılmasını gerektirmiyor mu?

Eğer siz beceremediyseniz o primleri değerlendirmeyi, emeklinin ne kabahati var?

Böyle saça böyle tarak, ne diyeyim.

Emeklilik yılı!

Dalga geçmiyorum, öyle ilan edildi, sayın emekliler, emekliler yılınız kutlu olsun, bozdurup bozdurup harcarsınız artık yapılan zammı. İki dirhem çekirdek de alamayacak değilsiniz ya bu zamlarla! Çekirdek çitleyin yandaş kanalları seyrederken ekran başında diye yapıldı bu kadarcık zam, açlık hissini giderir, iyidir çekirdek çitlemek.

Bu arada emekli maaşı artışından kaynaklı yapılan yeni zamlar da hayırlı olsun milletimize.

Cambaza bak cambaza!

Bu yıl sizin yılınız, kutlamalar başlasın!

Cambaz değil o!

Canbaz, canbaz! Canıyla oynuyor, görmüyor musunuz? Her seçimde emekli bile bile bu iktidara oy veriyorsa, var mı bunun başka izah tarzı?

Moskova’dan herkese sevgi ve saygılarımla.

Genel - 14:17 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    İran ve ABD, nükleer müzakerelere Roma’dan sonra Umman’da devam edecek
    ABD Başkanı Donald Trump anlaşma sağlanamaması halinde hava saldırıları düzenleyeceği tehdidinde bulunurken, İran da artan uranyum stokuyla nükleer silahlarını artırabileceğinin ipuçlarını veriyor. İran ve ABD arasında Tahran’ın hızla ilerleyen nükleer programına ilişkin müzakereler Cumartesi günü Umman’ın başkenti Maskat’ta yeniden başlayacak ve her iki taraftan teknik uzmanlar olası bir anlaşmanın ayrıntılarını belirlemeye çalışacak. Görüşmeler, ABD’nin yaklaşık […]
  • 02
    Naci Görür: 23 Nisan depremleri İstanbul depremini daha öne çekti
    Naci Görür, fay konuşmak yerine önemli olan konunun depreme dirençli kentler yaratmak olduğunu tekrarladı. Yer bilimci Prof. Naci Görür, Cuma günü yaptığı açıklamada 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2’lik depremle ilgili, ”Bu son 23 Nisan depremleri İstanbul Depremini daha da öne çekti,” dedi. İstanbul’da Silivri açıklarında Çarşamba günü öğle saatlerinde meydana gelen ve 12:49’da çevre […]
  • 03
    İmamoğlu cezaevi hücresini çizdi: 19 Mayıs için Türk Bayrağı çağrısı yaptı
    Ekrem İmamoğlu, ‘Tüm Türkiye’ye çağrımı yineliyorum. 19 Mayıs’a kadar evlerde, iş yerlerinde, köylerde, şehirlerde, arabalarda, telefonlarda Türk Bayrağımız olsun,’ dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’ndeki hücresini çizdi. Renklendirilen çizim, İmamoğlu’nun sosyal medya hesabından paylaşıldı. İmamoğlu çizimle beraber şu notu paylaştı: “Ben odamı çizdim, arkadaşlarım da resmettiler. Hücremin […]
  • 04
    Merkez Bankası’nın yaptığı döviz satışı bir ayda 52 milyar doları aştı
    Merkez Bankası (TCMB), son iki yıldır rezerv biriktirmeyi öncelikli hedeflerinden biri haline getirmişti. Ekonomistler, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart’tan bu yana Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dövizi baskılayabilmek için yaklaşık 50 milyar dolardan fazla satış yaptığını hesapladı. İmamoğlu, 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diplomanın iptal edilmesinden bir gün sonra […]
  • 05
    Papa Francis’in cenaze töreni: Liderler Roma’da bir araya geliyor
    88 yaşında hayatını kaybeden Papa Francis’in cenaze töreni Cumartesi günü gerçekleşecek. Törene büyük bir kalabalığın katılması bekleniyor. Papa Francis’in Cumartesi günü yapılacak cenaze töreni öncesinde devlet başkanları ve ileri gelenler Cuma günü Roma’da bir araya geliyor. Vatikan, aralarında 50 devlet başkanının bulunduğu 130 delegasyonun katılımını teyit ettiğini açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump ve Ukraynalı mevkidaşı […]