Avrupa Birliği (AB) liderleri ve milletvekilleri Salı günü, geçen hafta Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) yaptırım uygulanmasını öngören bir kararname imzalayan ABD Başkanı Donald Trump’a tepki gösterdi.
Geçtiğimiz yılın kasım ayında UCM, İsrail’in Gazze’de Hamas’a karşı yürüttüğü savaş sırasında işlendiği iddia edilen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmıştı. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Deif hakkında da tutuklama emri çıkarıldı ancak Deif’in hayatını kaybetti.
Mahkemeye üye devletlerin, haklarında tutuklama emri çıkarılan kişileri kendi topraklarına ayak basmaları halinde tutuklamaları bekleniyor ancak UCM’nin bunu uygulatabilmesi mümkün değil. Dahası ABD ve İsrail ne mahkemeye üye ne de mahkemenin yargı yetkisini tanıyor.
Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray tarafından yapılan bir açıklamada Trump, UCM’nin gayri meşru bir şekilde “ABD ve İsrail de dahil olmak üzere bazı müttefiklerinin personeli üzerinde yargı yetkisi iddia ettiğini ve ön soruşturmalar açtığını” belirtti.
Ayrıca mahkemenin “Netanyahu ve Gallant’ı hedef alan asılsız tutuklama kararları çıkararak … yetkisini kullandığını” da sözlerine ekledi.
Cuma günü Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, ABD yaptırımlarının UCM’nin bağımsızlığını tehdit ettiğini ve ceza adaleti sistemine zarar verdiğini belirtti.
Strazburg’daki Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yapılan bir tartışma sırasında, AP üyeleri bu endişeleri yansıtarak mahkemeyi savundu ve mahkemeyi ve orada çalışanları koruma sözü verdi.
‘Dünya çapında hesap verebilirlik etkilendi’
Polonya’nın Avrupa Birliği İşlerinden Sorumlu Bakanı Adam Szłapka da UCM’nin “dünyanın en korkunç suçlarından bazılarının mağdurları için adaletin sağlanmasındaki” hayati rolünü kabul etti.
“Mahkemenin tehdit, gözdağı ve baskıyla karşı karşıya kalmaya devam etmesi son derece üzücüdür: mahkemeye, personeline ve UCM’deki çalışmalara katılanlara yönelik her türlü tehdit kabul edilemez,” dedi.
Avrupa Komisyonu’nun Demokrasi, Adalet, Hukukun Üstünlüğü ve Tüketicinin Korunmasından sorumlu Üyesi Michael McGrath ise kararın UCM’de devam eden soruşturmalar açısından ciddi bir risk oluşturduğunu ve “dünya çapında hesap verebilirliğin sağlanması için yıllardır sarf edilen çabaları etkileyeceğini” söyledi.
McGrath ayrıca, “ABD’nin yaptırımları karşısında Birlik, mahkemeye hem mali hem de diplomatik olarak destek sağlamanın aciliyetinin farkındadır. UCM’yi korumak için elimizdeki araçları kullanmaya devam edeceğiz,” dedi.
Hollandalı Parlamenter Raquel Garcia Hermida-van der Walle (Renew), “(Parlamento’daki) aşırı sağın hayran olduğu adam” dediği Trump’ın sadece savcıları değil, aynı zamanda “kariyerlerini, hayatlarını barış ve güvenliği korumaya adamış” devlet memurlarını da hedef aldığını söyledi.
Konsey dönem başkanı Polonya’ya dönerek UCM’yi kayıtsız şartsız destekleyip desteklemeyeceklerini ve uluslararası hukukun altını oyan üye devletleri kınayıp kınamayacaklarını sordu.