Bu tufandan sağ çıkacaksak ancak böyle çıkacağız

30.06.2017 09:30

679 Kişi Okumuş

0 Yorum

Bu tufandan sağ çıkacaksak ancak böyle çıkacağız

HÜRREM SÖNMEZ

 

Adalet bakanı öyle demiş, “Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünü samimi bulmuyorum.”

Son yılların en gözde ifadeleri içinde ilk beşe girer, ‘Samimi bulmuyorum.’

“Bunlar sahtekârdır, riyakârdır” filan demek yerine, “Samimi bulmuyorum” diyorsun, hem nezaketi elden bırakmamış, hem de karşındakini tek hamlede etkisiz ve değersiz hale getirmiş oluyorsun.

Yandaş takımının işlerine gelmeyen durumlarda, “Biz bunları samimi bulmuyoruz” demesinde hiçbir acayiplik görmüyorum, işleri o, meşrepleri de ona göre!

Aynı şekilde adaletle yakından uzaktan ilgisi yokmuş gibi görünen adalet bakanının da samimi bulmamasında bir anormallik yok. Zira samimi bulup “Haklılardır” demesi halinde teşkilatın başındaki kişi olarak “Adalet istiyoruz” nidâsıyla sokaklara dökülen insanlara verecek hiçbir yanıtı yok kendisinin.

Lâkin bu ‘samimi bulmayanlar’ topluluğu sadece iktidar yanlılarından oluşmuyor, iktidara muhalif ama bir elinde samimiyet testi, diğer elinde tatmin etmelere doyamadığı o muhteşem egosuyla dolaşan çok kişi var.

Ana muhalefet partisi ve liderini eleştiren hemen herkesle mutabıkım; ülkenin ana muhalefet partisi izlediği yanlış politikalarıyla, içinden söküp atamadığı kronikleşmiş hastalıklarıyla, eşitlikten özgürlükten yana duramayan, koşulsuz çekincesiz demokrasiyi savunamayan basiretsiz halleriyle bugünlere gelmemizde feci halde pay sahibidir… HDP’li siyasetçilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasında siyasi iktidarla yan yana durmaktan, 15 Temmuz sonrasında Yenikapı fotoğrafına girmekten asla imtina etmeyenler, “Aman bize terörist derler” deyip Kürtlerle, solcularla yan yana görünmekten bucak bucak kaçtı. Ama heyhat yollara düştükleri gün terörist ilan edilmekten kurtulamadılar. Çok geç kalınmış, atı alan Üsküdar’ı geçmiş, kendi canları yanmadan akıllarına adalet sözcüğü gelmemiş…

Hapsi kabulüm. Ama ‘Geciken adalet adalet değildir’ sözü gerçekten doğru mu?

Makbul olanı, hızla tecelli edenidir elbette ama aylarca suçsuz yere hapis yatan, ömründen ömür çalınan insanlara da bir soralım bakalım, geç de olsa geldiğinde adalet kıymetli midir değil midir? Mesela onlar da ‘Adalet’ diyerek bir adım atan birisiyle bilgisayarı başındaki müstehzi ve egosu yüksek arkadaşımız kadar rahat dalga geçebilecek mi acaba…. Yüzlerce gazeteci aylardır mesnetsiz, delilsiz iddialarla özgürlükten yoksun, HDP’li siyasetçiler politik faaliyetlerinden ötürü tutuklu, Ahmet Şık hapiste, Selahattin Demirtaş hapiste, korkmadan sakınmadan sözünü söyleyenlerin neredeyse hepsi şimdi hapiste… Hepimizin bildiği hakikat budur.

Elbette hepsi için ‘Adalet’ diyeceğiz, her kim olursa olsun ‘Adalet’ diyeni, adalet yerini bulsun diye bir adım atanı, haksızlığa uğradığını haykıranı, sesini çıkaramayıp olduğu yerde sessiz sessiz ağlayanı, velhasıl “Adalet istiyorum” diyen her kim ise onu, samimi bulmakla mükellef görürüm ben kendimi. Sonra eleştiririm, yanlış bulduklarıma itiraz ederim ama o yolunda yürüyebilsin diye, elinden tutar kaldırırım, elimden geliyorsa onun eksiğini tamamlarım. Çünkü adaletsizlik kaçamayacağımız, kafamızı öte yana çeviremeyeceğimiz en somut en yakıcı hakikattir bugün.

Adalet hakikatle başlar, önce hakikati söylemek, eğmeden bükmeden, kendimize yontmadan, kabahati başkasına yıkmadan… Haysiyetli bir insandan beklenen budur. “Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir” der Emile Zola. Biz bir saadet hayali bile olmadan yaşayan insanlara dönüştük bu ülkede.

Cem Terzi, alanında çok başarılı bir hekim. Kim bilir bugüne kadar kaç insanın hayatını kurtardı ve dün görevinden uzaklaştırıldı. Yıllarca emek vermiş saygın hocalar……..

Diken

İlgili Terimler :

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz