Gerçekçi Olalım!

Neşe Doster
nesedoster@yahoo.com
İlkokul 4. Sınıf ders kitaplarında; “Erkeğin okumuşu kadı, kadının okumuşu cadı olurmuş” gibi bilimsel bir benzetme varmış! Hemen durumdan vazife çıkardım ve üstüme alındım. Efendim övünmek gibi olsun, bizim evde reis yok! Ama ortak paydalarda buluşan, entelektüel kimliğe saygılı, alt yapısını oluşturmuş iki eşit birey var. Adları cadı ve kadı olmayan bu iki birey birbirine çok saygılı! Bu durumda napcaz şimdi?
Kadı ve cadı benzetmesinden yola çıktığıma göre aynı minvalde ilerliyorum! Sanattan uzak, eşitlikten bihaber, çağdaşlıktan yoksun, tarih bilgisinden- yaratıcılıktan kopuk, kendi başına düşünüp karar veremeyen, muhakeme yetisinden yoksun, biat kültürüyle eğitilecek çocuklar ve gençlik için yeni müfredata harcanan paranın tutarına hiç girmiyorum! Ama yarınlarımızın heba olmasını içime sindiremiyorum.
Artık adı neyse ne olan başkanlık mı, yarı başkanlık mı, meclisin devre dışı bırakıldığı parlamenter sistem mi gibi biz sıradan insanların anlamadığı yönetim şeklinde kilit noktalarda olanlar olup bitene ne der? Der mi? Demeyecekleri belli de…
Çok daha iyi bildiğimiz şu ki; 2017 Türkiye’sinde bunları sık sık yazmak, dile getirmek, gündeme taşımak bünyeyi yoruyor! Sinirleri yıpratıyor, umutları azaltıyor. Ülkeyi ileri götürecek, geleceği kuracak, gelişmiş batıyla boy ölçüşecek kuşaklar; bilim derslerinin sayısı azaltılarak, içeriği değiştirilerek, cılızlaştırılıp- niteliksiz hale getirilerek mi yetişecek? Gizli saklı değil açık seçik, fısıltı olarak değil ama sinsi adımlarla tarihi tahrif ederek, yapılan eleştiriler üzerine “Atatürk yeterince var” diyerek atılan bu trajik adımları ülkenin doğudan batıya, kuzeyden güneye her kademesinde eğitime katkı sunan biri olarak kınıyorum.
Kalp çarpıntılarımızı dışardan duyulacak seviyeye çıkaran, gerginlikten uykularımızı bölen olaylar karşısında mantığın sesini duyurmak için çaba sarf eden biri olarak “yok canım!” diye küçümseyen ve umursamayanlara, verdiğimiz kayıplar, yitirdiğimiz yıllar, aldığımız yaralar ortada değil mi diye soruyorum.
Lütfen! Buna da alışırız, nelere alıştık demeyelim. Bilinç kararmasına, vicdan körelmesine, zihnimizle alay etmelerine izin vermeyelim, konuyu ve yarattığı tahribatı yabana atmayalım. Nedenleri ve nasılları ortada da olsa konuyu gündemde tutalım. Küçücük bir umut da olsa çocuklarımızın elimizden kayıp gitmesine izin vermeyelim. Bu yazıyı eğitim emekçilerinin çığlığı ve çabası olarak görelim. Yeni müfredatta yer alan ve insanın aklını donduran örnekleri dikkatle okuyalım. Her daim ve her konuda öfke sanatını konuşturanlara, her dediklerini parmak sallayarak yaptıranlara, ağzından “yerli ve milli” sözü düşmeyenlere, bize güç ve umut veren geçmişimizden örneklerle karşı çıkalım. Hepimizi bir düşünce alsın!
Biliriz ki çocuğun ilk öğretmeni annesidir, yani bizleriz. O halde kadınlar olarak kadınların öldürüldüğü, sömürüldüğü, iş gücünden uzaklaştırıldığı, emeğinin yok sayıldığı, şiddetin her türüne uğradığı, kazanılmış haklarının yok sayıldığı, yasaların uygulanmadığı günümüzde hiç olmazsa çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren böylesine ağır, derin ve ciddi bir konuyu politik tercihlere ve yönetimin arzu ve isteklerine kurban etmeyelim. Bunu önce sorumluluk sonra da zorunluluk sayalım.
Daldan dala atlayarak da olsa yarınlarımızı ve gençlerimizin geleceğini belirleyeceği için çok önemsediğim ekonomi konusunda da iki laf etmek isterim. Efendim en büyük Türk büyüklerine ve muhterem muktedirlere göre ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.1 büyümüş! Ekranlardan inmeyerek bayram yapanlara ve müjde verenlere sorabilir miyiz? Büyüme artıyorsa işsizlik niye artıyor? Büyümeyle üretim yana yana yürümez mi? Üretmek için yatırım gerekmiyor mu? Yatırım için tasarruf şart değil mi? Sorular uzar gider…
Uzun ve ayrıntılı olan bu konuyu kısa kesip yeniden ve yine kendi gündemimize dönersek! Unutmayalım! Toplumu zapturapta almak isteyenlere “biz varız ve buradayız” demek için sesimizi çıkaralım. Hepimizi duygulandıracak, düşündürecek, en önemlisi mutlu edecek konulara sığınalım, şiirler okuyup marşlar dinleyelim. Merak eden, öğrenmek isteyen, soru soran, sorgulayan, tartışmaktan çekinmeyen, öğrendiğini araştıran, eleştirel düşünceye sahip çocukların bizim eserimiz olacağını unutmayalım…
Yurdun dört bir köşesinden gelen şehit haberlerine en çok üzülenler olarak, yurdun dört bir yanında mapus damlarında volta atarak, ranza paylaşarak ömür çürüten gazetecilere- yazarlara en çok içi yananlar olarak çocuklarımızın geleceğini huzur, sevinç ve güven ortamıyla buluşturalım. Özetle içimize anlaşılabilir bir keder oturtan bu hesaplaşmadan yüzümüzün akıyla çıkalım.
Sonra? Sonrasını sonra düşünürüz…
-
İzahı ve imayı bir yana bırakıp bazı hatırlatmalar yapma zamanı…
-
Münih Güvenlik Konferansı’ndan dikkat çeken 7 alıntı
-
ABD’li ve Rus yetkililer Ukrayna için Suudi Arabistan’da toplanacak
-
Münih Güvenlik Konferansı: Türkiye ve Suriye ile ilgili neler konuşuldu?
-
“Hortlak Yeniçeriler”in sırrı
-
Avrupa Parlamentosu’nda ‘kayyım’ gündemi: Türkiye’ye yaptırım uygulanması önerildi
HABER LİSTESİ
-
01
İzahı ve imayı bir yana bırakıp bazı hatırlatmalar yapma zamanı…Neşe Doster nesedoster@yahoo.com Bu yazının konusu yine ülke gerçekleri, sorunlar ve sorular olacak. Neden derseniz cevapsız sorular, çözümsüz sorunlar arasında çırpındıkça şimdilik yazacak başka konu yok ve bu gidişle de bir süre olmayacak. Madde madde özetlersek; Parçalı bulutlu, çatışmalı- tartışmalı, gölgeli puslu bu havada gerçekleri görmezsek, sorumlu davranmazsak çözüm üretebilir miyiz? Medeni kanundan Dil Devrimine, […] -
02
Münih Güvenlik Konferansı’ndan dikkat çeken 7 alıntıAlmanya’nın Münih kentindeki üç günlük toplantıya katılan liderler, zaman zaman birbirleriyle yarışan dünya vizyonları ortaya koydu. Küresel liderler, bakanlar ve diğer kilit politika yapıcılar, Ukrayna ve Rusya ile olası barış müzakerelerinin başlatılması başta olmak üzere dünyanın karşı karşıya olduğu başlıca zorlukları tartışmak üzere hafta sonu Münih’te bir araya geldi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Avrupa Komisyonu […] -
03
ABD’li ve Rus yetkililer Ukrayna için Suudi Arabistan’da toplanacakUkrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy Ukrayna’nın görüşmelere davet edilmediğini ve Kiev’in stratejik ortaklarla istişare etmeden Rusya ile görüşmeyeceğini belirtti. ABD’li ve Rus yetkililerin, Moskova’nın Ukrayna’daki yaklaşık üç yıllık savaşını sona erdirmeyi amaçlayan görüşmelere başlamak üzere gelecek hafta Suudi Arabistan’da bir araya gelmesi planlanıyor. The Guardian’ın haber ajanslarından aktardığı bilgiye göre, ABD heyetinde Dışişleri Bakanı Marco Rubio, […] -
04
Münih Güvenlik Konferansı: Türkiye ve Suriye ile ilgili neler konuşuldu?Transatlantik ilişkilerde tırmanan gerilim nedeniyle karamsar havada geçen Münih Güvenlik Konferansı’nda umut vaat edici bulunan konulardan biri Suriye oldu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da konuşmacı olduğu Suriye oturumunda, “Suriye’yi Türkiye’ye kaptırmak istemiyoruz” diyen Suudi uzmana Fidan, artık Orta Doğu’da nüfuz mücadelesini geride bırakmak, işbirliği dönemini başlatmak istedikleri yanıtını verdi. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in Avrupa […] -
05
“Hortlak Yeniçeriler”in sırrıHakan Akpınar hakanakpinar227@gmail.com Tarih, 6 Ekim 1833… Yer, Payitaht İstanbul… Takvim-i Vekâyi gazetesinde yayınlanan bir haber, halk arasında büyük korku ve heyecana yol açmıştı. Habere göre, Balkanlar’daki Tırnova kasabasının mezarlığında yatan iki yeniçeri hortlayarak, bölge halkına musallat olmuştu. Tırnova, Tuna Nehri’nin kollarından biri olan Yantra Deresi’nin yamacına kurulmuş, nüfusunun yarıdan fazlası Müslüman olan sakin ve […]