Tüketim imkânını kaybeden toplum biter…

12.09.2023 09:13

464 Kişi Okumuş

0 Yorum

Tüketim imkânını kaybeden toplum biter…

Han Ayvaz Adıgüzel

hanayvazadiguzel@gmail.com

Üretim değil, tüketim imkânı! Ekonomide alışılagelmiş bir slogan var: “Ne yediğini söyle senin kim olduğunu söyleyeyim!” Ülkemizin çocukları cips yiyor, gençlerimiz kraker. Şöyle bir ülke düşünün. Çocukları cips olmuş, gençleri kraker, birinin beyni cips, diğerinin kraker. Böyle bir ülkede düşünce olmaz, o ancak söyleneni yapar.

T.C. kuruldu kurulalı bu ülkede hep üretim edebiyatı yapılmıştır. Tüketilmeyen bir şeyi neden üreteceksin sanki? Tüketilmeyen çürür. Depolanıp tüketilmeyen her şey heba olur.

Tüketimi budanan bir nesil önce düşünme yeteneğini kaybeder, dikkati dağılır, moral değerleri biter., akıl almaz hastalıklarla baş başa kalır, duyuları söner, üremesi durur, yetenekleri dumura uğrar, erkeklerin yaraşığı gider maymuna benzerler, kızların güzelliği gider keçiye benzerler.

Bir toplumun refah seviyesinden bire bir devlet sorumludur. Devlet bu sorumluluğu ekarte edemez.

Bazı satılmış medyalar kınayıcı manşetler atıyor: “Tüketim toplumu olduk!” Ne tüketmişiz bre? Sen boğazlardaki zengin sermaye aşiretlerini baz mı alıyorsun? Ülke insanını aylık et tüketimi bir kilodur, o da eğer misafir gelirse. Bundan haberin var mı?

Makarna üreticisi ülkeler ülkemize makarna yetiştiremiyorlar, Yediğimiz makarnayı mı kıskanıyorsunuz, tüketim toplumu olduk he?

Bakınız, ülkemizde kaynaklar sınırlı değil. Sınırlıdır sözü, az sayıda bir kesimin çıkarlarına odaklanmıştır.

Tüketimden devlet korkuya kapılmasın, millet evlatlarını belli bir geçim seviyesine yükseltsin bu yeterlidir.

Ekonomide bir sözcük vardır; “deflasyon!” Yani tüketim eksikliği! Biliyor musunuz, bütün ekonomistler gelip şu noktaya bağlanmışlardır: “Ekonomilerin çöküşü, deflasyonla olur.”

Üretim ile tüketim arasındaki incelik şudur: Bir ülkede üretimin yokluğu tehlike yaratır ama tüketim yokluğu ile ülke çöker.

Aydın ve teşhis! Ülke ekonomisinin teşhise ihtiyacı var. Teşhis zor iştir o, siyasetten uzak olmalı yoksa teşhis kişiyi yalancı yapabilir, bunun yanında teşhisten kesilmekte onu körlüğe atabilir. İşte yanılgı böyle başlar.

Kötü seçim, teşhiste yanılmadır. Yanılma çok olursa kalbi karartır. Teşhis tanımayla olur, bir o kadar da bilmekle. 

Modern psikolojide “tanıma teknikler” başlığı altında kriterler vardır, bunu bilmek lazım. Bu demektir ki okumak gerek. Okumak için direniş, hakkın kapılarından bir kapıdır. Bunun ahlaki yanı da irfani yanı da çok yüksektir.

Alimlerin teşhisi önemlidir, bunu fitne zamanlarında yapmaları bir vahiy menzilesindedir. Hz. Zeynep Kerbela’da karşıtlarına şöyle demişti. “Sizler fitne zamanında hakkı teşhis etmediniz!” Bu çok önemlidir, teşhis etmede tam bir isabettir.

Eğer hakkı teslim etmezsen, gelirler senin yanında bir mazlumun başını keserler, neler oluyor bile diyemezsin.

İnsanın marifeti, tanıyışı oranında, muhabbeti ise marifeti oranında artar. Marifet, öz haliyle Allah’ı tanıma bilgisi demektir. Allah’a arif olma kişinin teşhiste isabetini artırır.


Yazı Arşivi


 

İlgili Terimler :

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz