Dilipak’tan imana ricat daveti: Din elden giderse…
Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit
Bu milletin tarihi, kültürü, geleneği, “üs-sül esası” din-i Mübin-i İslam’dır.
Din elden giderse devlet de gider. Devletinizi kaybederseniz ne millet, ne memleket kalır, ne de bir düzen.. Sadece öbür dünyada Cehenneme gitmezsiniz, bu dünyanız da Cehenneme döner..
Bu sadece Müslümanlar için değil. Bu memlekette solcularınız, liberalleriniz, sekülerleriniz de kültürel aidiyet olarak “Müslüman”dırlar. Bu dini bir değer ifade etmese de böyledir.. Hristiyanlar, Marksistler bile öyle..
Türkiye’deki Ortodoksların ibadetleri, duaları, müzikleri, kültürleri büyük ölçüde İslam’dan etkilenmiştir.
Öbür taraftan baktığınızda, İslam düşmanlarının eline düşerseniz, Alevi- Sünni, Şii-Selefi diye bakmaz. Adına bakar, doğum yerine bakar. Nereden geldiğine bakar ve sizi affetmez. Bugün onları tabii müttefikleri gibi görseler de, yarın ellerine düştüklerinde ne olacağını görürler..
Türkiye düşerse Suriye’den beter oluruz ve son pişmanlık fayda vermez..
Hemen böyle bir tehlike yok. Ben 15 Temmuz gibi bir silkiniş ve uyanışlarla bütün bu oyunların tersyüz edileceğini düşünüyorum.. Bir silkinişle, ölü toprağını, cehennem küllerini üstümüzden atabiliriz..
Önce şunu itiraf edelim: İnni küntü minezzalimin (Biz zalimlerden olduk). Başımızda gelen felaketler, Şeytanın ve düşmanlarımızın hilelerinin sonucu değil, bizim zaaf ve yanlışlarımızın sonucudur. Şeytan ve onun askerleri, Allah’ın müttaki kullarına hiçbir zarar veremez. Biz “Allah’ın ipi”ni bıraktık, Allah da bizim ipimizi bıraktı. Ve biz kendi hakkımızdaki hükmümüzü değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek..
Biz bu noktaya nasıl geldik ona bakın. Doğru ve güzel şeyler de yaptık, yanlışlar da yaptık.
Bakın 28 Şubat’ta zulüm vardır ve direndik. Ama bugün iktidar ve servet bizi şımarttı. Gücümüz ve servetimiz aklımız ve imanımızın önüne geçti. Sabrı ve şükrü bırakıp dünya malı, makamı için birbirimizle didişmeye başladık.. Hızla dünyevileşiyoruz.
Bakın Graham Fuller, 12 Mart sonrası bunun farkına varmıştı. Servet ve iktidarın Müslümanlar üzerindeki dönüştürücü gücünü görmüştü. Fetullah Gülen bu projenin ürünü olarak hayat buldu.
Evet “servet ve iktidar dönüştürücüdür”. Biz bu gücü, toplumu ve devleti, kendi inanç, tarih ve geleneğimiz doğrultusunda dönüştürmek için istedik. Ama bu güç, önce kendine sahip olanları dönüştürmeye başladı. Farkına varmadan dönüşüyor / dönüştürülüyoruz.
İktidar ve servet bizim “İsmailimiz” olabilecek mi? İşte asıl mesele bu.. Aklımız ve imanımız mı servet ve gücümüze yön verecek, yoksa servet ve gücümüz mü aklımız ve imanımıza yön verecek..
Gelenek ve kültür ile din aynı şeyler değil. Elbette birbirini destekler ya da dejenere edebilir, etkileyebilir, etkilenebilir ama aynı şey değil..
Elbette servet ve iktidara ihtiyacımız var, ama din, bunlara ulaşmanın basamağı olmamalı. Dini hedeflere varmak için bunlar basamak olmalı. Önceliklerimiz yer değiştirmemeli..
Bu işlere girerkenki düşüncelerimiz, bakış açımızla, bugün geldiğimiz yer aynı mı? Bana göre aynı değil.
Çile’yi yüceltiyorduk, şimdi “Haz”ı, dün “Tevazu”yu yüceltiyorduk, şimdi “kibir”le tanışıyoruz, dün “veriyorduk”, şimdi almaya çalışıyoruz. Dün ölümü ve ötesini düşünüyorduk, şimdi yaşamanın hazzı ve keyfini düşlüyoruz.. Müstekbirleri taşlarken, gün gelip bizim müstekbirleşeceğimizi hiç düşünmemiştik.. Kimi radikallerimize baksanıza nasıl savruluverdiler. Sorun şu: Bu sayı artarak devam ediyor. Bunu durdurmamız, geri çevirmemiz gerek.
Aslında burada da temelde bir terslik yok. Bilmediğimiz, beklemediğimiz bir dünya ile karşılaştık. Zaten biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Dünyada her şey çok farklı gelişiyor. Bilim, teknoloji, media, sanat, eğitim, internet, devlet, düzen hepsi çok farklılaştı. Herkes birbirinden etkileniyor. Şeytanın hileleri bugün daha keskin. Ekonomik, sosyal, siyasal şartlar çok da olumlu değil.. Bir kırılma yaşanacaktı, yaşıyoruz.
Kimimiz din büyüklerimizi İlah ve Rab edindik.. Peygamberlerin bile sahip olmadıkları güçleri onlarda vehmetmeye başladık.. Şeytan’ın bizleri Allah’la aldatmaması için Kur’an-ı Kerim bizi uyarmıştı ama yine aldandık. Bizden öncekilerin düştükleri çukura biz de düştük. Şimdi düşünüp bu yoldan uzaklaşmamız gerek..
İşin aslı şu: Kur’an-ı Kerim’in bize bir teklifi var, atalarımızın dininden Allah’ın dinine dönmek! Şunu görelim, Allah’ın dini yeri göğü, ölümü veya hayatı açıklar, bizim kimilerimizin yaşadığı din karı ile koca arasındaki ihtilafı bile çözmüyor. Allah’ın dini bizi kardeş yapar, ama öbür taraftan yaşanan dini bunlar düşman yapıyor, Allah’ın dinine inananlar, insanları Allah’a, resulüne ve kitaba çağırır. Bizimkiler, kendi mezhebine, tarikatına, liderine, şeyhine, kendine çağırıyor. İşi ehline vermiyorlar, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana olup, zalime karşı çıkmıyorlar. Hani zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa, adaletten sapmayacaktık!
Söyleyecek söz çok. Ama bugünlük bu kadar. Namaz kılalım ama yetimi de görüp gözetelim ki, amellerimiz boşa gitmesin.. “Ey iman edenler, iman ediniz” ayetinin bize verdiği mesajın üzerinde düşünelim.. Ramazan Bayramı’nı geride bıraktığımız bu günde, ramazanın ruhaniyeti, bereketi üzerimizde daim olsun inşallah. Kıyısına geldiğimiz ateş çukurunun kenarından kurtulmak için iş işten geçmeden bir şeyler yapalım. Allah’ın ipinden tutunalım ki, Allah’ın yardımı bize ulaşsın. Selâm ve dua ile..
-
Hamas ateşkesin ilk aşamasında 3 İsrailli rehineyi serbest bıraktı
-
Pezeşkiyan: Putin’in dünyadaki çok kutupluluk konusundaki pozisyonunu paylaşıyorum
-
Çin, gizli ‘havadan havaya’ hipersonik füzenin son denemelerini gerçekleştirdi
-
Trump’ın yemin töreni soğuk nedeniyle kapalı alana taşınıyor
-
Trump’ın yemin töreni için 8.000 Ulusal Muhafız konuşlandırılacak
-
ABD’de TikTok yasağı başladı
HABER LİSTESİ
-
01
Hamas ateşkesin ilk aşamasında 3 İsrailli rehineyi serbest bıraktıİsrail ordusu Pazar günü yaptığı açıklamada, Gazze’den serbest bırakılan ilk üç rehinenin Kızıl Haç’a teslim edildiğini ve İsrail güçlerine doğru yola çıktıklarını duyurdu. İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşması Pazar sabahı itibarıyla yürürlüğe girerken, üç İsrailli kadın rehine serbest bırakıldı. Katar merkezli El Cezire (Al Jazeera), konvoylarının Gazze Şehri’nde hareket ederken araçların arasında yürüdüğünü, etrafının büyük […]
-
02
Pezeşkiyan: Putin’in dünyadaki çok kutupluluk konusundaki pozisyonunu paylaşıyorum* İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, Rus lider Putin’in dünyadaki çok kutupluluk konusundaki pozisyonunu paylaştığını belirterek, aralarındaki ilişkileri ise dostane olarak nitelendirdi. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Rus gazeteci Vladimir Solovyov’a verdiği röportajda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dünyada çok kutupluluğa ihtiyaç olduğu yönündeki pozisyonunu paylaştığını ifade etti. Pezeşkiyan, “(Putin ile) görüşlerimizi ve yaklaşımlarımızı giderek yakınlaştırıyoruz ve Sayın Putin’in tek kutupluluk konusundaki pozisyonunu paylaşıyoruz. Özgürlük ve bağımsızlık için […]
-
03
Çin, gizli ‘havadan havaya’ hipersonik füzenin son denemelerini gerçekleştirdi* Çinli uzmanların, gizli tutulan ‘havadan havaya’ hipersonik füzesinin son denemelerini gerçekleştirdiği bildirildi. South China Morning Post gazetesinin yetkililere dayandırdığı haberine göre Çin, ABD’nin son teknoloji ürünü savaş uçaklarına ciddi tehdit oluşturabilecek, gizli tutulan ‘havadan havaya’ hipersonik füzesinin son denemelerini gerçekleştirdi. Haberde, “Projede yer alan bilim insanlarına göre, Çin’in hipersonik ‘havadan havaya’ füzeleri, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri’nin sıkı performans gereksinimlerini […]
-
04
Trump’ın yemin töreni soğuk nedeniyle kapalı alana taşınıyorSeçilmiş başkan henüz başkente gelmeden, çoğunluğu kadınlardan oluşan protestocu gruplar, yeni yönetimin tehdidi altında olduğuna inandıkları kadın hakları için sokaklara dökülerek yürüyüşe başladı. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, Pazartesi günü yapılacak Yemin Töreni öncesinde ailesi, destekçileri ve siyasi müttefikleriyle kutlama yapmak üzere Washington’a geldi. Trump’ın iktidara dönüş kutlamaları cumartesi akşamı Washington’ın yaklaşık 48 kilometre dışında […]
-
05
Trump’ın yemin töreni için 8.000 Ulusal Muhafız konuşlandırılacakPazartesi günü Donald Trump’ın yemin töreni öncesinde askerler Ulusal Sanat Galerisi çevresinde bir güvenlik çemberi oluşturdu. ABD Ulusal Muhafızları, 60’ıncı Başkanlık Yemin Töreni’ne destek vermek üzere yaklaşık 40 eyaletten 8.000 askerini Washington DC’ye göndereceğini açıkladı. Connecticut, Virginia ve Pennsylvania’daki ABD Ulusal Muhafız birlikleri, Donald Trump’ın 20 Ocak’taki yemin töreni öncesinde 18 Ocak’ta kentteki Ulusal Sanat […]