İranlılık ve Türklük Çelişkisi de Neyin Nesi?

Genel - 27 Mart 2023 12:42 A A

Prof. Dr. Fazıl Agiş

fazilagis@gmail.com

Bir de İranlılık ve Türklük çelişkisi çıktı. Irkçı, Faşizan görüşte olanların düşüncesi kendilerini bağlayan dar ideoloji yüzünden tarihte olan şu gerçekleri de göremiyor. Öncelikle Büyük Selçuklu Sultanlığı coğrafik konumu itibarıyla bir İran devletiydi. İslâmî dönem İran tarihinde İran’ın sınırlarının en geniş olduğu dönemdir. Bundan başka İlhanlı devletini de Safevîleri, Avşar ve Kacarların yönettiği devletler de İran devletiydi. Bu devletlerde çeşitli halklar olmakla birlikte hanedanları Türk idi. Türkler halk olarak Selçuklu, Harzemşahlar ve İlhanlılar dönemlerinde Azerbaycan ve Anadolu’ya yoğun olarak yerleştiler. Pehlevî hanedanı döneminde Farslaştırma yaşandı; bu da bir faşizmdi. Tarihî gerçekler ışığında din ve mezhep durumunu bir tarafa bırakırsak bu alanlardaki Türk nüfusu birbiriyle akrabadır. Ayrıca bu Müslüman halklarda aşırı ırk tutuculuğu pek etkili olmadığından diğer halklarla da akrabalık bağları oluştu. İran’da Safevî hanedanıyla devam eden Şiîlik iyice yerleşmiş oldu.

Anadolu ve Rumeli hakimiyetini elinde tutan Osmanlı da buna karşı Sünniliği yayıp oturtmaya çok çalıştı. Bundan dolayı İran sanki köklerinin geldiği yer değilmiş gibi düşman kabul edildi. Bu düşmanlıkta Şiilik adeta kâfirmiş gibi zihinlere işlendi. İran’a düşmanlığın sebebi mezhep açısından oldu. Anadolu’daki Alevîler de kendilerine yakın olanı İran olarak gördüler. Çünkü Osmanlı Sünnilik politikasıyla Alevîleri Kızılbaş diye dışlıyordu. Bundan Azerbaycan bölgesinin Caferî halkı da Acem diye aynı kategoride dışlandı.

Osmanlı Devleti geniş ve yaygın Alevi kitlesini kendine kazanmak için Bektaşilik tarikatçılığı ile İran’da ilmen oturmuş ve artık yerleşmiş Şia’ya bağlılığı hiç olmazsa zayıflatırım anlayışıyla örgütledi. İttihad ve Terakki’nin Meşrutiyet rejiminde Türkçülük, İslâm ümmetçiliğini de zayıflatmak adına Alevî halkı öz Türklerdir diye ırkçılık yaklaşımıyla kendine bağlamak için Bektaşiliği çok kullandı. Cumhuriyet döneminde Alevîlik önemsenmedi, ta ki 1961’den sonra sol akımlar Alevîliğe sahiplenmek adına siyaset yürütmeye, Alevileri kullanmaya derken Ateistleştirmeye kadar bir yordam izlediler. Bundan başka Azerî diye adlandırılan ama aralarında bu adı beğenmeyip de Azerbaycan Türküyüz diyenlerin kesimi olan halk ya İran’daki Doğu ve Batı Azerbaycan’daki Türk nüfusuyla kohumlukları (akrabalıkları anlamındaki kelimenin aslı kavim) var ve oranın kültür yapısını taşıdıkları gibi Rusya Çarlığı’nın istilası ve Türkmençay Antlaşması ile Rusya hâkimiyetinde kalan Kafkas bölgesindeki halk ile de bağlantısı var. Bölgeye Ruslardan dolayı hicret etmiş kimseler bunlar. Hâliyle Ruslara ve katliâm yapan Ermenilere karşı nefret, Milliyetçilik duygularını besliyor. Bu bakımdan Anadolu Alevîleriyle Azerbaycan Alevîleri (Caferî ve Şiî de denir) arasında lehceden kültür ve değer yargılarına kadar farklılıklar oluşuyor.
O dönemleri yaşamış, tadını da almış biri olarak, birçok duruma görgü şahidi olarak anlattığımı anlayın. Türkiye’nin genel anlayışı tasavvufla yoğrulmuş Mâturidî Hanefî’dir. Şafiî zümreler de olmakla birlikte mezhepleri açısından çok arka planda kalmışlardır. Bunların gizli medreelerinin verdiği eğitim, mezheplerinin ayakta durmasında Hanefîlerin gevşek İslâm anlayışından daha sağlam kalmıştır.Resmî Dinî merci Türkiye Cumhuriyeti’nde Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Ancak toplumdaki farklı din ve mezhep anlayışları, Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasından dolayı gizli şekilde devam eden tarikatlar, diğer yandan da Laiklik ilkesiyle devletin dine karşı uzak durması gerekliliği ile birçok siyasi partinin olması ve bu partilerin oy potansiyeli için bu kitlelere göre şerbet vermeleri Diyanet İşleri Reisliği’nin faaliyetlerini oldukça sınırlı kılmaktadır. Din ve mezhep hatta tarikat anlayışı inanmak (akaid, itikad, usulu dîn, kelam) yönünden çok ki aslında bu konu taklidî değil, tahkikî imanı gerektirir; ama taklidî olarak atalar dini mahiyetine dönüştüğünden uydum kalabalığa şeklinde takımcılığa evrilmiştir. Böyle bir durumu asla imandan sayamayız.
Artık örf, adet, anane, gelenek, görenek olmuş; inanç yönünden Tevhîdî, Hanif İslâm olan Hz. İbrahîm’in Kâbe’si etrafında put dikip tapanların gelenekleri gibi olmuş, hakikî imanın olmadığı resmî din hâlini almıştır. Böyle bir ortamda grupların üst akılları faydalanmayı bilmişler Alevî topluluklar Laikliğin getirdiği boşlukta İttihad ve Terakki’nin işlediği Milliyetçilik’ten Sünniler sizi sömürüp ezilen kitlesiniz diye kendilerini şemsiyeleri altına alan Sol örgütlenmeye katılmış ya da etkisi altında kalmışken Azeri veya kendilerine Acem denen kitleyi de Rus ve Ermenî düşmanlığını Komünist ve Sosyalist akımların da Rusya’dan kaynaklandığını ve Rus düşmanlığını sanki Rusya Çarlığı’nın Faşist istilacılığı yokmuş gibi işleyerek Kontra Gerilla ile CIA destekli MHP, gençleri Ülkücü ve komando eğitimleriyle Türk ırkçılığını işleyerek gerek Ehlibeyt mektebine bağlı olması gereken Alevî ve Azerileri, aynen Türkiye halkının da sağ-sol çatışmasına itmiştir. Eğer Ehlibeyt Mektebine Oniki masum İmam’a bağlıyız diye iman edenler, mektebin dışındaki böyle akımlardan kendilerini arındırmaları gerekir. Yoksa Kurtuluş Gemisi’ne henüz böyle necasetlerden arınmadıkları için binemezler.

Genel - 12:42 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    Bay-Bayan ve Baykuş
    Hakan Akpınar hakanakpinar227@gmail.com Tarihte yalnızca büyük medeniyetler kurmuş halkların mitolojileri vardır. Çin Seddi’nden Avrupa içlerine kadar uzanan geniş coğrafyayı kendilerine yurt yapan Türkler de sadece bir halk değil, aynı zamanda tarihin en eski ve büyük medeniyetlerinden biridir. Türk Mitolojisi, kökleri tarihin başlangıcına uzanan kadim Türk medeniyetinin eseridir. Cumhuriyetimizin kurucusu olan büyük Atatürk, ülkemizi “muasır medeniyetler” […]
  • 02
    Gazeteci ve televizyoncu Deniz Arman hayatını kaybetti
    0 Ünlü gazeteci ve televizyoncu Deniz Arman hayatını kaybetti. Televizyoncu ve gazeteci Deniz Arman yaşamını yitirdi. Arman’ın vefat haberini gazeteci Özay Erad paylaştı. Deniz Arman’ın cenazesi 25 Ocak Cumartesi günü Beşiktaş Vişnezade Camisinde öğle namazının ardından toprağa verilecek. Akciğer kanseri tedavisi görüyordu Usta gazeteci 63 yaşındaki Arman’ın yaklaşık iki aydır Çam ve Sakura Hastanesi’nde akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü […]
  • 03
    Kremlin: Putin, Trump’la görüşmeye hazır
    * Başkan Trump’ın Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmek için Putin’le görüşmek istediğine dair açıklamaları peş peşe gelirken Kremlin’den yapılan açıklamada Washington’dan somut sinyal gelmediğine dikkat çekildi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmeye hazır olduğunu ve Washington’dan somut sinyal beklediğini söyledi. Gazetecilerin olası Putin-Trump görüşmesiyle ilgili sorularını yanıtlayan Peskov, “Putin, Devlet Başkanı Trump’la konuşmaya hazır. Biz […]
  • 04
    Trump Davos’ta: NATO’ya savunma hedefi, AB’ye gümrük vergisi uyarısı
    Trump Davos’ta, NATO müttefiklerinden yüzde 5’lik savunma bütçesi hedefine uymalarını talep ederken, ABD’de üretim yapmayan şirketleri gümrük vergileriyle tehdit etti. ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’a döndükten sonra yaptığı ilk önemli uluslararası konuşmada, ikinci döneminde ticaret, savunma ya da küresel diplomasi konularındaki tutumunda herhangi bir yumuşama olmayacağını açıkça ortaya koydu. Perşembe günü Davos’taki Dünya Ekonomik […]
  • 05
    Meral Akşener’in cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı yalanlandı
    Euronews Türkçe’ye konuşan Meral Akşener’in danışmanı, eski İYİ Parti liderinin cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddiaları için ‘Yanlış bile değil, tamamen yalan’ ifadelerini kullandı. Euronews Türkçe’nin Perşembe günü ulaştığı Meral Akşener’in danışmanı, eski İYİ Parti liderinin “siyaseti bıraktığını” belirtti ve cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddialarının yalan olduğunu açıkladı. Akşener’in danışmanı verdiği demeçte, “Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddiaları yanlış bile […]