Kişi ve kurumlar bazında 2018 öneri paketimi açıklıyorum!

Neşe Doster
nesedoster@yahoo.com

Biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız şimdi öğreneceksiniz zaten! Yeni yılın ilk yazısını yazmak her zaman zorlamıştır beni! Bir yanda yazmalara ve tekrarlara doyamadığım konular ve başlıklar, diğer yanda umulan, dilenen, beklenenlerin sonunda yanılma korkusu. Bir yanda amasız, fakatsız, kayıtsız, şartsız kabul ettiğimiz gerçekler, diğer yanda burnumuza dayatılanlar, gözümüze sokulanlar. Bir yanda yaşanılan hayal kırıklıklarının yarattığı hırpalanmış bünyeler, diğer yanda insanın içini acıtan ayrılıklar, kahreden üzüntüler, uçsuz bucaksız özlemler, yakıp geçen öfkeler, sınır tanımayan bağırıp çağırmalar, sinirleri zorlayan parmak sallamalar…

Tüm bu nedenlerden ötürü yeni yılın bu ilk yazısı sorduğum ve yanıt alamadığım her soruya cevap verme çabasıdır. Hepsi bu!

Efendim! Bugün sıralayacağım konu ve sorunlara ilgili ve yetkili zevatın bi cevabı olur mu? Tenezzül edip cevap verirlerse doyurucu olur mu? Doyurucu olursa üst kurullar gerek görüp bi göz atar mı? Yoksa bu biz sade vatandaşların boyunu boyutlarını aşan derinlikte deyip, umut fakirin ekmeği diye düşünüp yeni yıl için hazırladığımız öneri paketimizi sunalım mı?

Bazı zaman dilimlerinde insan tıkanıp kalır ya! Kızıyla, oğluyla, eşiyle, kardeşleriyle, hısım akrabasıyla, iş arkadaşlarıyla, patronuyla cebelleşir durur ya! Tüm bunlar iyi gitse de ülke onu gerer ya! Efkârını dağıtmanın yollarını arar ya! İşte o zaman ya alıp başını bir yerlere gider, ya susup içine kapanır, ya ilaçların etkisine sığınır, ya da cismen olmasa da ruhen bavulunu toplar ya!

Tam da bu durumlar için uzmanlar diyor ki sihirli formüller yok ama radikal kararlar var! Örneğin hedef koymak, inanmak, ben yaparım demek, ben yapamam demekten vazgeçmek,  dünyayı olmasa da dünyanızı, hayatınızı değiştirecek adımlar atmak. Kuşkusuz ki bu önerime yazmak kolay da uygulamak kolay mı diyenler olacaktır! Ona da yanıt dünden hazır. “Deneyin göreceksiniz, denedim ve gördüm” diyenler o kadar çok ki…

Sorunların unutulduğu, günlerin hızla geçtiği, gizli kapaklı hileli hurdalı olayların bi türlü bitmediği, kıskançlık, nefret, kin, hile, çekememezlik, güvensizlik, çaresizlik düşmanlık bencillik gibi duyguların tavan yaptığı bir dönemde yetkili ve etkililere göre her şey yolunda iken biz boşuna telaşlansak da yeri gelmişken soralım!

CB’nın adını taşıyan üniversitede 473 öğrenci yemekten zehirlendi. Gençler hastanelere kaldırıldı, il sağlık müdürlüğü “acil” koduyla tüm sağlık görevlilerini görev başına çağırdı. Başta aileler olmak üzere herkes sonucu merakla beklerken ne mi oldu? Şu oldu! Soru açılması, soruşturma geçirmesi beklenen rektör terfi ettirilerek Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yeni yönetim kurulu başkanlığına getirildi. Şaşırmadık değil mi?

Hani yazımın başında bazen ailevi, bazen toplumsal, bazen, kişisel karamsarlığımız tavan yapıyor, içimize dikenler batıyor demiştim ya! İşte o durumlarda yüreklice meydan okuyan insanları düşünmek, bedel ödeyenleri akla getirmek, “ortaya çıkmalıyım, sorup soruşturmalıyım, konuların üstüne üstüne gitmeliyim” demek hem bünyeyi güçlendirir, hem içi rahatlatır, hem de görev yapmanın huzurunu duyumsatır. Böylece yıllar sonra hatırlandığında kişiye iyi ki yapmışım dedirtir…

O nedenle elinizde bavul olsa da, içine hayal kırıklıklarınızı doldursanız da, son kalan gücünüzle, son kalan enerjinizle yukarılara çıkan doları, bi türlü inmeyen avroyu, ateşi düşmeyen altını, tavan yapan borsayı, yüksek enflasyonu, her gün artan benzini, yerinde sayan maaşları bir an için unutun ve yeni yılda yeni hedeflere yönelin! Yaparım deyin, yapacağım deyin, ben yapabilirim deyin. Örneğin şiire yönelin, resme zaman ayırın, sanatla ilgilenin, dil öğrenin, kısa öykü denemelerine girişin, anılarınızı yazmayı deneyin, daha çok okuyup, daha çok araştırın. Sonra bir gün sizi arayan birinden “iyi ki yaptınız bu işi” sözünü duyduğunuzda bana hak verin ve bana teşekkür edin olur mu? Şimdi acil koduyla hazırladığım ev ödevi listemi açıklıyorum!

Piri Reis Üniversitesi’nden Güneş Banu Kocatepe! Acilen o muhteşem yazılarını bir araya topla bastır ki okuyalım.

MSM’den Özge Bahçecik! Yeni yılda senden kitap bekliyorum!

Duygu Aküzüm Erbilek! Bin bir emekle yaptığın tablolarını 2018’de sergilemeni diliyorum!