Yandaş Gazete yazısını yayımlamayınca Lütfü Oflaz ayrıldı…

Siyaset - 29 Haziran 2017 14:40 A A

Hükümete yakın Star gazetesinin yazarı Lütfü Oflaz, son yazısının yayımlanmaması üzerine gazeteden ayrıldı.

Lütfü Oflaz, ayrılmasıyla ilgili sorulara cevaben şu açıklamayı yaptı:

“’Terk etmedi vicdan beni’ başlıklı yazımın yayınlanmaması üzerine Star gazetesinden ayrılma kararı almıştım. Yayınlanmayan yazımın sonuna olup bitenleri birkaç cümleyle anlatan, okurlardan da haklarını helal etmelerini isteyen bir bölüm ekleyerek, bu yazıyı yeniden Star gazetesine gönderdim. Bunu bir veda yazısı olarak yayınlamalarını istedim. Ancak bu da yayınlanmadı.”  

İşte Lütfü Oflaz’ın Star gazetesinde yayımlanmayan o yazısı:

“Rahatsızım.

Murat Sabuncu’dan Turhan Günay’a, Musa Kart’tan Kadri Gürsel’e kadar gazeteci olarak bilip tanıdığım meslektaşlarımın hapiste olmasından rahatsızım.

Cumhuriyet gazetesinden Sözcü gazetesine kadar medyanın baskı altında olmasından rahatsızım.

Yargı kararı olmadan gazetecilerin, akademisyenlerin, siyasetçilerin, kısacası her meslekten kişilerin şucu bucu diye suçlanmasından rahatsızım.

İnsanların yazdıkları ya da dillendirdikleri fikirleri nedeniyle hapiste olmasından rahatsızım.

Kimilerinin kendilerini yargı yerine koymasından rahatsızım.

Şucu bucu diye suçlanarak hapse atılanların, çok uzun süre mahkeme önüne çıkartılmamasından rahatsızım.

Barışçıl yürüyüşlerin bile şucuların bucuların yürüyüşü diye suçlanmasından rahatsızım.

Görülmekte olan davalarda at izinin it izine karışmasından rahatsızım.

Arkası olana, dayısı olana, parası olana ayrıcalıklı davranılmasından rahatsızım.

Başta belediyeler olmak üzere, yolsuzluk, rüşvet söylentilerinin ayyuka çıkmasından rahatsızım.

Harun gibi gelenlerin Karun gibi olmasından rahatsızım.

İsrafta, gösterişte sınır tanımayan ABDestli kapitalistlerden, Süslümanlardan rahatsızım.

Bu ve benzeri rahatsızlıklarımı yazılarıma da yansıtıyorum.

Bu nedenle yazdığım gazetenin dahil olduğu yayın grubunun yönetimine rahatsızlık veriyorum.

Ama ben buyum.

Ve de hep buydum.

Hiçbir zaman başkaları acı çekerken “Bana ne” demedim.

Hiçbir dönemde “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demedim.

Hayatım boyunca acı çekenlerin yanındaydım.

Hayatım boyunca mazlum kim olursa olsun onun yanındaydım; zalim kim olursa olsun onun karşısındaydım.

Bu yüzden acı çektirenlerin tepkisini çektim.

Onlar tarafından hapsedildim.

Onlar tarafından ağır işkencelerden geçirildi zaten yaralı olan bedenim.

Bunlar yetmezmiş gibi, hapisten çıktıktan sonra da çok uzun süreler işsiz bıraktırılmak gibi bedeller de ödedim.

Hep zalimlerin karşısında, mazlumların yanında olduğum için çok ağır bedeller ödedim.

Ama bir an için bile zalimlerden aman dilemedim.

Aksine onların üstüne üstüne gittim. 

Onun içindir ki bu ülkede darbeci zalimlerin tanklarının karşısına ilk dikilen kişi benim.

Onun içindir ki bu ülkede hukuksuz yargılamalara, yargısız infazlara, insanları insanlığından çıkartan zalim uygulamalara karşı ilk insan hakları kampanyasını başlatan benim.

Onun içindir ki yazdığım “Susma, sustukça sıra sana gelecek” gibi cümlelerle, insanları başkalarına yapılan zulümlere karşı suskun kalmamaya çağıran benim.

Onun içindir ki yazdığım “Susma haykır, zulme hayır”, “Zulme karşı direneceğiz; yılgınlık yok, direniş var” gibi cümlelerle, insanları zalimlere karşı direnmeye çağıran benim.

Zalimlerle çarpışa çarpışa bugünlere geldim.

Darbe dönemleri başta olmak üzere her dönemde ben böyleydim.

Zalim kim olursa olsun onun karşısında, mazlum kim olursa olsun onun yanında olan biriydim.

Bu yaşımdan sonra değişecek değilim.

Benim önemsediğim, kulak verdiğim tek ses vicdanımın sesi.

Uzun bir vicdan yürüyüşü benimkisi.

Bu yürüyüşte hiç terk etmedi vicdan beni.

Ben de vicdanımı terk edemem.

Vicdansızca yazıp çizemem.

Birilerinin hatırı için birilerine sövemem.

Evet, Lütfü Oflaz rahatsız!

Yönetim de Lütfü Oflaz’dan rahatsız!

Nitekim benden duydukları rahatsızlık had safhaya varmış olmalı ki, bundan önceki “Terk etmedi vicdan beni” başlıklı yazım yayınlanmadı.

Dahası, bugüne kadar yazdığım muhalif yazıların bana duyulan saygının gereği olarak yayınlandığı, ama böylesine muhalif yazılar yazmaya devam ettiğim sürece yazılarımın yayınlanmayacağı uyarısı da yapıldı.

Öyleyse artık veda zamanı.

Beni okuyup izleyenler, helal edin haklarınızı.”

 

Yeniçağ

Siyaset - 14:40 A A
BENZER HABERLER

HABER LİSTESİ

  • 01
    İsrail Siyonizmi ve BOP
    Hakan Akpınar hakanakpinar227@gmail.com ABD, 2003 yılında Irak’ı işgal ettikten sonra Ortadoğu’da akan kan hiç durmadı… Taliban’ın 11 Eylül 2001’de iki Amerikan yolcu uçağını kaçırıp New York’taki İkiz Kuleler’i yerle yeksan etmesinin ardından Washington Yönetimi, bu bahane ile önce Afganistan’ı, sonrasında Irak’ı işgal ederek yüzbinlerce sivilin ölümüne sebep oldu. “Sebep oldu” dedik; ama sözün gelişiydi o… […]
  • 02
    Paşinyan: Rusya ve Ermenistan arasında aktif bir siyasi diyalog var
    Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Erivan ve Moskova arasında son dönemde aktif bir siyasi diyalog bulunduğunu belirtti. Moskova’da düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Liderler Zirvesi marjında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı görüşmenin basına açık kısmında konuşan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, iki ülke arasındaki siyasi diyaloğa vurgu yaptı. Paşinyan, “Son aylarda oldukça aktif bir siyasi diyalog yürüttüğümüzü belirtmekten büyük mutluluk duyuyorum. Rusya Başbakan […]
  • 03
    Türkiye’de son yedi yılda ‘şüpheli kadın ölümleri’ yüzde 82 arttı
    1.441’i son 7 yılda şüpheli ölüm olmak üzere ve 2010’dan bu yana gerçekleştirilen kadın cinayetleri ile birlikte toplamda 5.696 kadın hayatını kaybetti. “Kadın cinayetleri” ile “kadınların şüpheli ölümlerine” ilişkin raporlar hazırlayan “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” verilerine göre, Türkiye’de 2017 ile 2023 yılları arasında “şüpheli kadın ölümleri” yüzde 82 artış gösterdi. 2010 yılında yaşanan Münevver Karabulut cinayetinin ardından […]
  • 04
    John Hopfield ve Geoffrey Hinton 2024 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandılar…
    Fizik ödülü, bu hafta ve önümüzdeki hafta açıklanacak altı Nobel Ödülü’nden ikincisi. 2024 Nobel Fizik Ödülü, yapay sinir ağlarıyla makine öğrenimini mümkün kılan keşifleri dolayısıyla iki biliminsanına verildi. Bu yılki ödülün sahipleri Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Princeton Üniversitesi’nden John Hopfield ve Kanada’daki Toronto Üniversitesi’nden Geoffrey Hinton oldu. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi Genel Sekreteri Hans Ellegren […]
  • 05
    Fikir disiplini…
    Han Ayvaz Adıgüzel hanayvazadiguzel@gmail.com Ülkemizde Türk milliyetçiliği konusu bölünmüş bir disiplin halini aldı fakat kimseden evet veya red onayı gelmiyor. Görüş belirtmeme devam eden tarihi hastalığımız olsa gerek. Bu durum bize yanlış sunulan İslam anlayışından geçmiştir. “Neuzibillah cehenneme giderim” korkusunun getirdiğidir bu. Korku, Türk’ün iliklerine işlemiş ama yaşadığı ezilmişliğe, yoksulluğa ve uğradığı hakarete cehennem diyemiyor, […]