MÜLAYİM- 91

06.12.2019 00:01

Kişi Okumuş

0 Yorum

MÜLAYİM- 91

Han Ayvaz Adıgüzel

hanayvazadiguzel@gmail.com

İnsanların duruşu beyincikte, buluşu beyinde saklıymış, biz de olan birincisidir.

Beyinciğimiz saat gibi çalışıyor, bundan kimsenin şüphesi yoktur. Yeşilde geçer, kırmızı da dururuz, cenaze namazında bir saf oluruz, ölünün arkasından 3 kez “helal olsun” diye bağırırız.

Maça gideriz ve ne idüğü belirsiz “oley, oley, oleeey” çekeriz. Bakınız, ülkem bu durumdayken bir ülkücünün veya bir devrimcinin manyak manyak futbol konuşmasına bir anlam verememişim.

Neylersin, Allah kahretsin beyin ve beyincik meselesi!

Avrupalı kadının birisi röportajında şöyle diyor. ” Kocamın şiddetli ağrıları vardı, ancak felsefe konuşmalarıyla geçerdi, ben de onunla felsefe konuşurdum.”

İlahi bu ne soyluluk? Olsun, bize de bunun özlemi düştü, bu da yeter!

Acaba Türk kadını felsefe biliyor mu veya Türk kadınının belli bir felsefesi var mı?

Fransız devriminin filozofu Rousseau: ” Düşünme şerefini asla terk etmeyeceğim” diyor. Peki, Türk erkeğinin böyle bir meselesi var mı?

Her halde kadınından felsefe isteyen erkeğin, düşüncesi de derin olmalı!

Benim ülkemde, kadın ve erkek olarak uyumumuz şükürler olsun yerinde, o kadar ki birbirimize benziyoruz. Avrupa bizi kıskanıyor, yalan mı?

İlgili Terimler :

YORUMLAR